- Kategori
- Güncel
Tahrik indirim yasası kaldırılsın derken...

Kadınlar
Elazığ'da 7 yıl boyunca çocuğa yüzlerce kez tecavüz edenler için ise sadece 22 yıl hapis isteniyor...? Yani sadece isteniyor.
Olayı anlattığı ağabeyinin de tecavüzüne uğrayan annesi tarafından suçlanıp dayak yiyen S.A.
2013 yılında Jandarma iki köy arasında nöbet tutarken, sohbet ettiği köylülerden bazıları cinsel istismar olayından söz etti. Bu olay Jandarma astsubayın dikkatini çekti. Jandarma astsubay başka köylülerle de sohbet edince, olayın boyutunu anladı. Jandarma olayla yakından ilgilenerek gizli tanıkların ifadesi doğrultusunda soruşturma başlattı.
Bir insanın kendisini savunması en doğal hakkıdır ve bundan daha doğal ne olabilir ki… Bu kararları verenler aynı durumla kendileri karşılaşsalar acaba ne karar verirlerdi? Unutmasınlar ki o yılan bir gün gelir onları da sokar zaten adalette yok…
O kızın canını yakan soysuzlara, kendinden güçsüze zulüm edenler, aynı durumu; Bu kararı alanlar dahil hepsi yaşarken görsün, olmayan vicdanlarınız sızlasın, başa gelmeden bilinmez mi, bilinir fakat vicdan olması lazım demek ki kararı verende de yapanda da yok ki başlarına gelsin...
S.A. ile görüştüklerini anlatan avukat Hülya Işık Yıldırım, çocuğun yaşadığı ağır travmanın sonucunu şu sözlerle anlatmış;
“Kız çocuğu ile konuştuk. Olayı tek tek anlatıyor. Ama ne yazık ki çocuklukta o kadar çok cinsel istismar yaşamış ki artık bunun normal bir şey olduğunu sanıyor.”
Hakim karşısına çıkan 19 sanık tutuksuz. Avukatların tutuklanmaları yönündeki talepleri ise mevcut delil durumu nedeniyle reddedilmiş.
O kadar ceza almazlar. Yakında "tecavüzler çocuğun ruh sağlığını bozmamıştır" deyip az bir cezayla kurtarırlar. İktidar seçmenini içerde çürütecek değil ya...?
Bir ağızdan “iftira ediyor” diyen 19 sanık suçlamaları kabul etmedi. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelenmiş.
Bu olay karşısında içimden gelen çığlık duyulmuyor; insanlık onuru bu işkenceyi yenecek mi…? Sadece fiili işkenceyi değil, tüm vahşi kötülükleri, tüm tecavüzleri, tüm vicdansızları, tüm alçakları yenecek. Vicdan galip gelecek. Benim gibi, sizin gibi isyan çığlığı yükselenleri duymak bana ve herkese umut ve dayanma gücü verecek. Yoksa bu ülkeyi terk etmemiz gerekecek.
Hatırlarmısınız, Nevin Yıldırım tecavüzcüsünü öldürdü diye müebbet verilmişti...
Erkeğin tahrikle, arzularına hakim olamayıp yapmak mecburiyetinde kaldığı vurgulanan bir avantaj dogmasına sebep olan mücbir ve hafifletici sebeplere dayalı olay, kadının kızın, zemini hazırlayan, razı olması bir yana zevk almış bir kişilik olarak görülüp suç unsurlarının neredeyse tamamının yüklenildiği bir ülke hukukunda, hakim, savcı olsan ne olur olmasan ne olur !!!
Boş verin hiçbir zaman nasıl olsa adalet yerini bulmayacaktır. Bulabilmesi için adil ve kudretli hakim gerekir, savcı gerekir. Suçu işleyenlere olduğu kadar suça ortak olanlara da emsal olacak ceza verebilmelidir. Önce suçu işleyenler, sonra suçtan nemalanlar, sonra da işlenmiş suçu bilip de sessiz kalarak ortaklık edenler.
Ahlaklı olmak kendini çevreni sorgulama becerisi olanlar içindir.
Biliyorsunuz, Anayasa Mahkemesi, geçen günlerde, Türk Ceza Kanunu’nun “Birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören başlıklı birçok maddesini, fıkrasını iptal etti. Bütün kadın örgütleri ayağa kalktı, tabi seslerini çığlıklarını ne kadar duyurabilecekler…!
Anayasa Mahkemesi’ nin aldığı karar ile ilkokul çağındaki kız çocuğuna tecavüzün "yasallaştığı çocuk gelinlerin önünde duran tüm engellerin kalktığını söylenmesi nasıl bir saçmalık. Bu kararla, artık ceza caydırıcılığı olmayacağından, sözde dindar erkekler çok sayıda kadınla "Muta nikâhı" belli bir ücret karşılığında anlaşarak 8-10 yaşındaki kız çocuklarla imam nikâhı yapabilecekler. Kadını hayatın dışına itmek, çocuk yaşta evlendirmek üzere çıkarılmış'4+4+4' sisteminin önündeki en büyük engeli de kaldırmış oldular. Artık bir adamın, ilkokul çağındaki kız çocuğuna tecavüzü yasallaştı ve çocuk gelinlerin önünde duran tüm engeller de kalktı.
Kadın düşmanlığının son noktası bu. Bu karar gerçekten çok acı!!!!! Nelere mi yol açacak? Sadece şu an aklıma gelenler;
Çocuk yaştaki evlilikler artacak. Muta nikahları yaygınlaşacak. Resim nikahı olmayan kadınlar, “Boş ol, boş ol” denmesi de ortada kalacak. Kadınını hiçe sayan daha bir sürü sosyal sorun yaşanacak. Ve Şeriat Hukuku’na kapı aralanacak. Zaten amaç da o... Kadın hareketi, iğneyle kuyu kazılan bir hareket. Yıllar içinde bir sürü kazanımlar elde edildi. Mesela kürtaj yasaklanıyordu, o kadar çok protesto yapıldı ki, iktidar, kürtaj yasağını kanunlaştıramadı. Uzun süreli iktidar ve zihniyeti, kadın hareketinin bu ülkede elde ettiği kazançları, kazançlar demiyeyim hakkı, olması gerekenleri kaybetmesine yol açıyor... Bütün kadınlar açısından çok üzücü bu. Kadının adı da, canı da kalmıyor!!!!
Bu ülke tarihinde kadınlar hiç bir zaman bu kadar aşağılanmamış, hor görülmemişti...
Bu kadar korunmasız bırakılmamıştı…!