Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mayıs '12

 
Kategori
Futbol
 

Takımı şike yapan taraftarları anlama kılavuzu

Takımı şike yapan taraftarları anlama kılavuzu
 

Güncel Savunma Mekanizmaları


Allah kimseyi "takımı şike yapan bir taraftar" durumuna düşürmesin, bu özellikle bizim toplumumuzun şartlarında gerçekten zor bir durum. Bir tarafta çocukluğunuzdan beri toplumun size enjekte ettiği ahlaki değerler, diğer yanda  kişiliğinizle özleştirdiğiniz, hayatınızın önemli bir parçası olan çok sevdiğiniz kulübünüz var. Ahlaki değerleri ön plana çıkardığınızda kaçınılmaz bir şekilde hem kendinizi inkar edeceksiniz hem de  dostlar ve dost olmayanlar tarafından takımınızı satmakla itham edileceksiniz. Takımınızı ön plana çıkartırsanız bu seferde sürekli olarak şikeci suçlaması ile karşılaşacaksınız. Tartışmalar ve tartışmaların akışı zaman zaman  sizi şikeyi savunmak durumunda bile bırakabilecek, şikeyi de aleni bir şekilde savunamayacağınıza göre canınız bir hayli sıkılacak demektir.

Bu tür  ikileme düşen taraftarları çevrenizde bol miktarda görüyorsunuzdur. Kimi eşimiz, dostumuz kimi kardeşimiz,  arkadaşımız olan ve kimi zamanda beraber çalıştığımız bu insanları artık anlama vaktinin geldiğini düşünüyorum.  Dostlarımız düştükleri bu “acınası” durum karşısında farklı farklı davranış kalıpları sergiliyorlar. Bu davranış kalıplarının bilimsel altyapısı hakkında az çok fikir sahibi olursak dostlarımızı daha iyi anlayabiliriz  kanaatindeyim.

Psikolojik dengesi bozulan ve bu tür bir iç çatışma içine giren insanlar doğal olarak savunma mekanizmaları geliştirirler. Ruhsal bütünlüğü ve iç dengeyi sağlamaya yönelik bu savunma mekanizmalarının bir kısmı olgun savunma mekanizmalarıdır. "Olgun savunma mekanizmaları" kişiye ve çevresine zarar vermediği gibi faydalı olduğu bile söylenebilir. Bunlar arasında "yüceltme",  "estetizm",  "mizahi bakış" ve" fedakarlık" sayılabilir. Fakat bu tür olgun savunma mekanizmalarını kullanan takım taraftarı  bulma ihtimali oldukça düşüktür. Kulübün kendine has özelliğindenmi bilmem genelde karşımıza çıkan narsistik ve olgunlaşmamış savunma mekanizmalarıdır . Aslında matematiksel açıdan belli bir oranda olgun savunma mekanizmaları gösteren taraftarlarla da karşılaşmamız gerekirken bunu göremememizin sebebi, muhtemelen "şikeci" kulüp idarecilerinin yaklaşık 10-12 yıldır sürekli olarak taraftarlarına yaptıkları hatalı yüklemeler ve yönlendirmelerdir.

Çevremizde ki dostlarımızda ve tanımadığımız insanlarda karşılaştığımız savunma mekanizmaları genelde immatür yani olgunlaşmamış savunma mekanizmalarıdır. Öncelikle bilmemiz gereken immatür bile olsa bu mekanizmalar insan olmanın bir sonucudur ve çevreye zarar vermediği sürece sakıncası yoktur. Şimdi ayrıntısına gireceğimiz bu savunma mekanizmalarını okuyunca dostlarınızın nasıl bir ruh hali içinde olduğunu daha iyi anlayacaksınız  ve davranışlarını daha iyi analiz edebileceksiniz. Ayrıca onları anlama kabiliyetinizde hatırı sayılır bir artış olacak. Bu savunma mekanizmalarından biri ya da bir kaçı aynı kişide bulunabilir. Biraz değiştirilmiş olabilir.  Sıralayalım;

1-Yansıtma; Kişi kötü özelliğin yani “şikenin” kendilerinde olmadığını,  başkalarında olduğunu düşünür veya başkalarının kendilerinde olmayan bir “şike” özelliği gördüğüne inanır. Bu tipler sıklıkla “-şu takımda şike yapıyor, -Bir tarihteki, şu maçta  şike yok muydu? –Bizi kıskandıkları için bize komplo kurdular aslında şike diye bir şey yok “ benzeri cümleler kurarlar. Kendi kulüp idarecileri dışında herkesi suçlamaya meyillidirler. Suçladıkları arasında federasyon başkanları, UEFA başkanları, basın,  savcılar, bakanlar, sinema eleştirmenleri, konfiçyus, kutup ayıları ve hatta cemaatler bile vardır.

2-İnkar; Bilinç tarafından kabul edilmeyen şeyin yani “şikenin” inkâr edilmesidir. Bu tiplerden “-Hakkımızla kazandık  -Kupanın üzerindeki alın terimiz bile henüz kurumadı -Şampiyonluğumuz hırs, mücadele ve özverinin bir sonucudur.” benzeri cümleler duyarsınız. Bu arkadaşlar şike yapıldığına kesinlikle inanmazlar ve bu hislerinde gerçekten çok samimidirler. UEFA kararları, etik kurul kararları, mahkeme kararları, torbalar dolusu evraklar, tape kayıtları onların nazarında yok hükmündedir. Bunların olduğunu söylediğinizde, şaşırırlar ve garip garip yüzünüze bakarlar.

3- Konversiyon; Bilinçaltındaki çatışmaların çeşitli bedensel rahatsızlıklar biçiminde ortaya çıkmasıdır. Bu kişiler futbol konusu açılacak gibi olduğunda kişilik yapısına göre ya başı ağrır, siyatiği azar veya çok sinirli, ajite bir insan görüntüsü çizerek konunun açılmasını engeller. Genelde bu tip insanların yanına gitmeden önce siz yakınlarınızdan şöyle bir cümle duyarsınız “-Şimdi oraya gidince sakın futbol muhabbetine girip ortamı germe, tamam mı?”

4- Gerileme ; Kişi kolayca uyum gösterebileceği daha geri davranış biçimlerine  döner, çünkü iç çatışmalar katlanılamayacak bir düzeye erişmiştir. Bu tipler erişkin  ciddiyetinden uzaklaşıp çocuk sevimliliğine bürünürler. Bunlara sataşmaya bile kıyamazsınız çünkü çocukları üzmek istemezsiniz. Bu çocuklara sakın hediye olarak futbol topu almayın. Ne demek istediğinizi anlayabilirler.

5-Akılcıllaştırma; Kişi kabullenmediği fakat  mecbur kalınan duruma, yani "şikeye" birtakım akılcı ve çoğu kendi kontrolü dışında olan nedenler ileri sürer; ”Bu şartlarda oynayarak, şampiyon olmak mümkün değil, Şampiyonluğun sahada kazanılmadığını  hepimiz biliyoruz, bizimkilerde diğerlerinin yaptığını yapmışlar. Sadece biraz  abartmışlar. Sistem bu şekilde kurulmuş, sistemi değiştirmeden bu işler düzelmez” gibi…

6- Çözülme: Kişi istenmeyen gerçeklerden kurtulmak amacına yönelir. Kişisel bütünlüğünü koruyamaz. Birbirinden bağımsız kişilikler geliştirir. Farklı bir isimle, farklı bir kişilik hatta futbolla ilgilenmeyen  bir karakter bile geliştirebilir.  Bu derece fanatiğini henüz görmedim, ama futbol bu, her  şey  mümkündür.

7- Entellektüelizasyon; Kişi futbola duyarsız bir imaj çizer.  Çevre kirliliği, GDO’lu  gıdalar, nükleer enerji, savunma sanayi, dünya barışı, stratejik dengeler, Atom altı   parçacıklar, sosyal grupların dönüşümü vb. konularda konuşur. Bu tür yüksek  entellektüel konulardan sıra bir türlü futbola gelemez. Futbol bunların yanında konuşulmayacak kadar sıradan basit bir konudur. Konuyu bir şekilde futbola ya da şikeye  getirirseniz  avam olmakla suçlanabilirsiniz.

8- Kompensasyon; Kişi birtakım eksikliklerini “mesela şike yapan takım taraftarı  olmak gibi” başka başarıları ön plana çıkararak giderir. “Futbolda şike olmuş olabilir ancak, basketbolda, voleyboldaki kupalar, dünya çapında başarılarda mı   şikeydi?” Yollu açıklamalar bu tür bir savunma mekanizmasının tezahürüdür..

9- Yer değiştirme: Kişi bilinç altındaki rahatsız edici bir düşünce, duygunun yerine daha kabul edilebilir bir duyguyu ve düşünceyi koyar. Şike büyük takımın, büyük sevgisinin  yanında sıradan, bayağı, bir şeydir, gündeme dahi gelmemelidir. Asıl olan takımdır ve son nefeste bile ağızdan çıkacak son söz bu büyük takımın ismidir. Bu ruh hali ulusal çıkarlar söz konusu olduğunda rutin dışına çıkmaya benzetilebilir.

10-Saplanma; İnsanlar psikolojik ve fiziksel açıdan sürekli gelişme halindedir. İstenmeyen bir olay yani "şike" meydana geldiğinde, kişi bu gelişme aşamalarının    herhangi bir  noktasında saplanıp kalabilir. Bu tip taraftarlar geçen sezon "kabül  görmeyen  şampiyonlukta" saplanıp kalan taraftarlardır. Bu  taraftarların şimdi bu saplanmadan  kurtulmaları için en azından temiz imajı olan bir şampiyonluk  daha görmeleri gerekiyordu. Bu gerçekleşmeyince şampiyonluk kaçıran diğer takım taraftarlarından farklı olarak daha derin bir  üzüntü, ızdırap ve daha  şiddetli bir saldırganlık yaşadılar. Tez zamanda acil şifalar diliyoruz. 

 
Toplam blog
: 23
: 305
Kayıt tarihi
: 04.01.12
 
 

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp fakültesi mezunu.  Bir kamu kuruluşunda çalışıyorum. Futbol, siyaset..