Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

sufi-su /Emel Yeşilkayalı

http://blog.milliyet.com.tr/sufi-su

05 Ekim '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Tanık olduğum mucize

Tanık olduğum mucize
 

Çeşitli yazılarımda kendimi bildim bileli Allah’a inandığımı ve yaşadığım çeşitli olaylarla bu inancımın daha da pekiştiğini hep belirtiyorum. Bugünlerde blog yazarları arasında çıkan inanç ve inançsızlıkla ilgili bir takım tartışmaları görünce, sevgili Gül Alkan’ın Mucizevi Bir Olay başlıklı yazısından sonra aktarmayı planladığım, ancak çeşitli sebeplerle ertelediğim bir mucizeye tanıklığımı aktarmak istedim. Sanıyorum 1990 yılıydı. Memuriyetim nedeni ile Trabzon’da, çok şirin bir kampüste görev yapıyordum. Çalışma arkadaşlarımın hepsi birbirinden candan, güler yüzlü ve bir o kadar espirili insanlardı. Neredeyse hepsi inançlıydı ve konuşmalarımızda zaman zaman inançlarımız da konu olurdu. O güzel insanlardan sadece birisi, dünya iyisi bir insandı ancak sürekli ve hararetle Allah’ın varlığına inanmadığını ve gerekçelerini anlatırdı bu sohbetlerde. Kimse O’nu yargılamazdı ama herkes o kadar iyi, verici, sevgi dolu bir insanın inanmıyor olmasına Onun adına üzülür ve tatlılıkla kendilerince Onu Allah’ın varlığına iknaya çalışırlardı.

Herkesin bir derdi vardır. Bu güzel insanın derdi de çocukları çok sevmesine rağmen, çocuk sahibi olamamasıydı. Çok tedaviler oldu, çok çabaladı ama bir türlü olmuyordu. Artık ümidi kesmek üzereydi ve psikolojik olarak da çok yıpranmıştı. Herkesin evden ne varsa getirdiği, öğle yemeği için ortak sofraların kurulduğu bir gün, içimizden birisi biraz çekinerek akşam gördüğü rüyayı Selma’ya anlattı. Rüyasında ak sakallı bir dede, Selma’nın iki rekat namaz kıldıktan sonra çocuk dileği için dua etmesi halinde çocuğunun olacağını müjdelemişti. Anlatımını “İster inan ister inanma ama dene.” diyerek bitirdi. Selma biraz bozuldu, önemsemez gözüktü ama “ya olursa”yı içinden geçirdiği belli oluyordu. Sonraki günlerde rüyayı gören arkadaşımız sürekli Selma’ya sordu “Dediğimi yaptın mı?”. Selma sürekli “Amaaan Fatma” dedi. Ama, bu “Amaaan”ın altındaki tereddüt, kendiyle çelişme kaygısı da çok açık görülüyordu. Sanıyorum Selma kendisiyle mücadele ediyordu. Bir gün Selma, biraz mahcup Fatma’nın dediğini yaptığını söyledi ve biraz dalga geçer gibi “Görelim bakalım bu sefer olacak mı?” dedi. Yazının başlığından ve akışından sonucunu tahmin ediyorsunuz değil mi? İster inanın ister inanmayın, Selma o ay hamile kaldı ve ikiz oğlan çocukları oldu. Şimdi bu Allah’ın mucizesi değil de nedir? Yaşam, kainat, iyi ve kötü olanların hepsi mucize değil de nedir? Sevgiyle sağlıcakla kalınız…

 
Toplam blog
: 76
: 1567
Kayıt tarihi
: 28.03.09
 
 

Merhaba, ben sufi-su. Sosyal hizmet uzmanıyım. Yıllarca korunmaya muhtaç çocuk çocuklar, koruyucu..