Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Şubat '11

 
Kategori
Tarih
 

Tarih (çey) i Yorumlamak

Son 2 hafta, görünüşte neredeyse bir dünya devrimi geliyormuş gürültüsü ve parlaklığı taşıyan olaylarla dolup taştı. 

Gerçekten böyle mi? 

Başarısız olmaya baştan mahkum bir dünya devrimini, 2030 civarında tahmin eden bir gelecekbilimciyim. 

Liberalizmin orta sınıf olmaya aday, 3. Dünyalılar’ının yanılsamalarını ve derin borç batağındayken debelenmelerini kendilerinin görebilmesi ve durumu idrak edebilmeleri için, eski deyimle ‘proleteryanın kaybedecek zincirlerinin bile kalmaması’ için, bu kadar süre gerekli. 

Şerh: 1983-1993-2003 alaturka liberalizm dizisinde, 1 milyon kişi gerçekten beleşe ev sahibi olurken, şu anda 20 milyon kişi kuru ekmek bile bulamıyor ama kentlerin çöplükleri kremalı pasta dolu. Bu da, şeşi beş bakan, alaturka ‘beşer şaşar’ın neden ters köşeye yattığını göseriyor. 

Ne ironik değil mi? 

Dünya devrime gereksinim duymadığında 2 dünya devrimi oldu ve başarısızlıkları öğrenilmiş çaresizlik getirdi. Şimdi, tam da gerçek devrimcilere gerek var. Eee, ama onlar hani nerede? 

Devrimi illa ki ‘baş’ların yapması gereği filan yok. Ancak, Saddam’ın bir tarafını 30 yıl övenlerin, Saddam’ı devirip göbek attıktan sonra, Yankiler’den çektikleri, gözyaşını ancak gülmekten döktürebilir, ağlamaktan değil; 1 milyon sivil ölüye karşın, çocuk ve kadın ölülere karşın. 

Dönelim ana, şimdiye, momente: 

Ne oldu da, birden uyuyan ulusların kafasına taş mı düştü de, ‘hobarey hobarey devrim’ diye sokağa döküldüler? Yoksa, Yankiler çıkmayacak yangını kundaklayıp, benzin mi döküyorlar üzerine? 

Daha da ironiği, olup biteceklerin ABD’nin hiçbir işine yaramayacak olması. Irak’ta çarşıdaki pirince gidip, çoktaan evdeki bulgurdan oldular bile. Ancak ders almadılar: Kore’de de almadılar, Vietnam’da da almadılar. 

Şerh: O Vietnamlılar’ın bacada ızgara yapacakken kaçırdıkları işbirlikçi vatandaşlarını 30 yıl sonra, yatırımcı-bağlantıcı olarak ülkelerine davet etmeleri, hüzünden öte bir duygu veriyor bu gelecekbilimciye. 

Peki, ne olacak? 

Araplar demokrasiyi ne yapacak? 

Biz Meşrutiyet’ten beridir ne yapamadıysak onu: Görmemişin oğlu olmuş, çekmiş bir tarafını koparmış olacak. 

Türkler’in batılılaşma yolunda, en komik, en trajik, en aşağılık olay / olgu örneklerini verdiği kanısında değilim. Çinliler’in 4.000 yıllık kültürlerini al aşağı etmeleri, tarihin hiçbir yerinde bir örneği daha görülmemiş bir eksen değiştirmedir. Üstelik hesapça, bunu geçici olarak yapıyorlar ama tarihsel tersinmezliklere henüz aymadılar. 

Araplar ise, ANAP-DYP-ANKP dizisinin, muhafazakar, liberal, Müslüman demokrat gibi, kel alaka bir kombinasyonu, ne yapacaklarını bilememeleri gibi, özgürlükle sınavlarında çakacaklar. 

Özgürlük öyle miting işi bir edim değildir. Aileden başlayarak, tüm toplum yaşam biçiminin kökten değişimini gerektirir. Bu da, devrimden zor bir şeydir. Kendi kişiliğinde devrim yapmak, toplumsal devrim yapmaktan zordur. Hele hele, kendi biyografisinde devrim yapmak, toplumsal devrimden çok çok daha zordur. 

Araplar bunu beceremeyecek. Ancak büyük sayılar kuramı, onları da yutarak, işlemeyi sürdürecek. Gerçek devrim için, devrimcilik oynayan çocuklar gibiler. 

Bu süreçlerden ne öğrendik? 

Taşıma suyla devrim olmaz. İthal devrim olmaz. Halksız, entellektüelsiz, halk-entellektüel işbirliği olmadan devrim olmaz. Ömer Şerif’le Mısır’da devrim değil, ‘Komik Kız’ filmi olur (ki o filmde jönümüz, gerçek yaşamındaki gibi bir kumarbazdı). Devrimle kumar oynanmaz ki bunu Lenin bile yapmıştır (bakınız Kirov’un anıları). 

Peki, bu kadar enerji boşa mı gidecek? 

Yoo: Tarih patolojisinin sofrasına, ‘negasyonlardan negasyon beğen’ ordövrlü, ortaya karışık bir buçuk devrim tabağı daha eklenecek. 

Sonuç-anafikir: Neo-globalizm, tüketici popülasyonunu büyütmek istiyor. O kadar zorladılar, hepi topu 7 milyarın 2 milyarını neo-liberal akıma dahil edebildiler. 

Dipnot: Kimseyi küçük gördüğümüz filan yok. Ancak devrimin de bir adabı var, çünkü geleneği var. Bir kadın başkan yerine, bir zenci erkek başkanı yeğleyen ABD Yankiler’i bu dünyada var oldukça, karşı devrim geleneği, 1986’dan beridirki, ‘kaş yaparken, göz çıkarma’larına bir yenisini eklenir, o kadar. Ya da başka bir deyişle, milyarlarca dolar zarar açıklayan petrol devi bir şirketin, yeniden kara geçmesinin tek yolu, petrolün varilinin 200 dolar olmasıdır. 

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..