Tarih bizi affetmeyecek

Arama-tarama, gözaltı-bel altı, tahliye-taziye, tutuklama-konuşmama gibi süreçlerden geçen Türkiye, bugünlerden tarihi bir dönem yaşıyor. “Sebebi uydurma, yerine kondurma” metodunu uygulayan siyasi yapı, kuvvetler ayrılığı ilkesini sürekli göz ardı ediyor. Bununla da yetinmeyip hukuki bir süreci sübjektif olarak yorumluyor ve olağanüstü toplantılara sert çıkışlar yapıyor. Aslında Türkiye, saltanat devrini devirmemiş olduğunu gösteriyor. Devşirme sistemiyle atanan savcı ve yargıçlar, bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılar, şakşakçılar ve diplomasız avukatlar, sahnelerde başrolleri paylaşıyor. Türkiye’nin geçirdiği bu çalkantılı dönemi hukuka ve siyasete sığdıramayan Atatürkçü muhalifler, derin bir devletin emarelerinde kayboluyor. Kayboluşu yaşıyor Türkiye, kaybolmalarda boğuluyor.

Her zaman söylüyorum, her zaman söyleyeceğim: Türkiye’nin üç temel taşı var: Hukuk, siyaset, basın. Biriyle milim oynandığı takdirde tüm dengeler alt üst olur. Bunu yaşıyoruz aslında. Hukuki süreçte yorumsuz kalmakla düşünce özgürlüğü arasındaki çizgide sıkışıyoruz, hukukun üstünlüğüne güvenmekle hukuki boşluklarda sıkışmak arasındaki çizgide boğuluyoruz. Saikte hata yapıyoruz, esaslı hataya yelken açıyoruz… Konuşan, yazan, çizen herkese, her şeye el koyuyoruz. Yürütmenin yargı üzerindeki baskısını hiçe sayıyoruz. Kimsenin özel yaşamına saygı kalmadı. Kişisel mektupları bile alıyoruz. Telefonları dinliyoruz. Mailleri okuyoruz. İzin, mizin hak getire. Kişi kim olursa olsun ve görevi ne olursa olsun, aslında biz düşünce özgürlüğüne büyük bir çelme takıyoruz. Teröristleri alkışlarla karşılıyoruz, teröristleri yakalayanları gözaltına alıyoruz. Bel altı çalışmaya bayılıyoruz. Kürtler’i konuşurken demokratik oluyoruz, Kemalizm’i konuşurken darbeci. AKP Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, yargılama süreciyle ilgili olan bazı konularda hangi toplantı, hangi görüşme, hangi açıklama menfi etki edecekse, bu, tarih önünde sorumluluğu da beraberinde getireceğini belirterek düşünce özgürlüğünü sadece siyasi kanada ithaf etmemiş midir sizce de?

Zaten hiç şüphesi olmasın, tarih bizi zaten affetmeyecek. Tabi dokunulmazlık zırhları çıktığında onları da…