Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mart '11

 
Kategori
Blog
 

Tarihten, "masalsı dünya" peydahlamak.

Tarihten, "masalsı dünya" peydahlamak.
 

Erkan Aşcıoğlu, Solda)2008'de verdiği konferans sonrası, Bartın Valisince teşekkürle ödüllendirildi


O, bir basın duayeni. O, bir basın emekçisi. “Bartın’ı anlatan” destansı kitapları ile memleketine hizmet eden bir arkadaşımız. İsmi Erkan Aşcıoğlu. Bartın doğumlu. Kendisini 5 yıl önce bir defa gördüm. Sıcakkanlı, basın dostu. Teşvik etti “ Yazsanıza” diye. İlk göz ağrım Bartın Gazetesiydi. Sahibinin müthiş seçiciliğine rağmen, yazılarımı basmağa razı oldular.

Ondan evvel, Bartın’a ait kitap çıkarıyordu yine. Erkan Bey, benden yazı istedi. O yazımla, Bartın basın hayatına, İzmirlerden katıldım. Ne kadar da iyi oldu. Çocukluk arkadaşlarım, Dünyanın her yerinden ses vermeğe başladılar. Zira ben de onları arıyordum.

Her memlekette yazar takımı vardır demirbaş olarak.. Yazar, çizer, sonra da göçer, gider. Altını kaldırır bakarsınız, ne folluk vardır, ne de yumurtası. Ama, “duayen” sıfatını, hakkıyle hak etmiş bir başka duayen var.. Basın adamı. Erkan Aşcıoğlu, kendini Bartın’a adamış . O hızla da, Bartın'ın tarihinden, masalsı bir dünya yaratmış: "Bartın'ın tarihi"

Hani Milliyet Blog yazarlarımızın yazarlık nefisleri kabarır bazen. Neden yazar olunamaz. Nasıl yazar olunur. Basın için nasıl bir araya gelinir” gibi vesveselere kapılırlar, basın camiasını sorgulamak isterler. Onu hatırladık birden.

En son kitabı olan “ Bartın’ın tarihi ” geçti elimize. Önsöz’ünde

denildiği gibi, dünün değerleri ve hizmetlerini anlatmağa, bu günün önemli noktalarına ışık tutmağa çalışmak” İşte. Yazarımız Aşcıoğlu, kitabında bunları işlemiş. Bir vefa tablosu çizmiş. Vefalı nasıl olunur? Vefanın çizgilerini belirlemiş. Renklerini seçmiş,

Aşcıoğlu’nun, 54 yıllık yazı hayatı var. O günden bu yana 6 kitap çıkarmış. Bartın’a olan vefasını işlemiş kitabında. Büyük boy, 503 sayfalık eseri olan “Bartın’da tarih” çok şeyler anlatıyor. Çok geniş kapsamlı bir çalışma. Göz nurları akıtılmış. Notlar karıştırılmış. Öyle ki, Çanakkale’de kalmış dedenizin mezarlık künyesi bile bu kitapta var.

15 bölümlük kitap pek çok şeyi içine sığdırmış dedik. Hudutları zorlamadan aşılmış. Mesela bir idareci, o ile yeni tayin oldu diyelim. Başarılı olmak istiyorsa, bu kitabı, gitmeden önce okumalıdır derim. Ona buna sormadan, eğilmeden, bükülmeden hem.

Hatay Valisi Muammer Ürgen Paşa, Aydın’a tayin olmadan önce, bu taktiği uyguladı. Yakınen biliyoruz. Memurları ve halkı sinema salonuna topladı. İlk sözü, “Meseleleri biliyorum” dedi. Ertesi günden sonra bütün pürüzleri tek tek hallettiydi. Aydınlılarca çok çok sevildi.

Yazarımız Bartın’da hep, “ilk” leri başlatan olarak popülerliğini kazanması, geniş kültüründen kaynaklanmaktadır. “Kubbede hoş bir seda” bırakabilmek uğruna araştırmacı gazeteci olarak Bartın’ı yaşatan ve yaşayan Aşcıoğlu: “ Geçmişi bilmeden, geleceğe imkanı yoktur” diyor aynı zamanda.

1957 yılında liseliyken gazeteciliğe başladı Aşcıoğlu. 1963 yılında “Güzel Sanatlar Derneği” ni kurdu. Duvar gazeteleri çıkardı. Sanat Dergisi “Ortam” ı yayınladı. Yıllarca şiir etkinlikleri düzenledi. Tam 30 yıl, günlük “Bartın Postası” gazetesini çıkardı. Aynı yıl, sarı basın kartı sahibi oldu.

1968 - 73 döneminde belediye meclisi üyeliğinde bulundu. Bartın Sanayi ve Ticaret Odası sekreterliği yaptı. Bu arada kitaplarını yayınlamağa başladı. Bartın Lions Kulubünü kurdu. Bartın Radyosunda sohbet ve şiir programları düzenledi.

1997- 1998 döneminde, Lions’un uluslar arası boyutlarında görev aldı Avrupa Lions Kulupleri tarafından ödüllendirildi. Aynı yıl ABD, İtalya ve İsviçre’deki Konvansiyon Forum gezilerine, eşi, ve kızı ile birlikte katıldı. Sayısız makaleleri , konferansları, yöneticiliklerinden sonra, 34 yıl hizmet ettiği Oda’dan emekli oldu.

Şimdi her şey, gerilerde kaldı. Fakat yazın dünyasında o şimdi, yeniden kitapları ile var. Bartın’ı hakiki surette temsil eden 87 yıllık Bartın Gazetesinin köşe yazarı. Aboneleri binleri aşan, bir ucu Amerika’da, bir ucu Pasifiklere dayanan geniş çevrelerde ses getiren bir gazetenin köşe yazarı hem. Bartın Gazetesindeki bir yazımız münasebetiyle Amerika’dan telefonla bana ulaşan bir sanayici Bartınlı’yı hatırlıyorum. Demek ki, bu kadar yaygın.

Aşcıoğlu, bu kitabı ile sevginin, saygının, dostlukların ve vefa duygusunun önemini böylelikle ortaya korken de inceden inceden mesajlar da vermiş bulunuyor; “ Sadakat!”

Bartın’da vefa örneğinin tek temsilcisi olan, Bartın’da vefa denilen saygınlığın onur temsilciliğini yapan ve bu eseri ile vefanın ders kitabı olarak okutulmağa namzet bu kitapta, gelecek kuşaklar, bu kitabı hatırlayacaklardır.

Diyeceksiniz ki, şimdiden bu vefayı neden göremedi yazarınız? Herkese, herkeslere vefa örneği olan, vefayı tanıtan bu insan, neden coşkulu bir vefa duygusu ile sarılıp, sarmalanmadı, kollanmadı?

Her babayiğitte, daha da yazamadığımız bu kadar zengin özgeçmiş bulunmaz. İşte, bunlara bakaraktan, Bartına hami olan, Bartını tanıtan bir yazarın kitabına, bir sponsor bulunamaz mıydı? Kitabın son sayfalarındaki reklamlara bakınca, bunları hatırladık. Alışık olunmayan bir durumlarda, bu kıymetli katkılar muteberdir ama, işin raconu da bu değildir. Bartınlılar, bu acı hakikati bilmeliler.

“Bartın’da Tarih” isimli kitabın her sayfasında koskoca bir emek var. Her bakan göz, bunu görmesi lazım. Diye düşünüyoruz. Açın rast gele bir sayfa diyorum. İşte. “Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı Bartın Destanı” yazısı. Bu “Bartın Oratoryosu” mısraları, hangi memleketin kitaplarında var?

“Çanakkale içinde aynalı çarşı / Ama ben gidiyom düşmana karşı” ile başlayan 500 satırlık bu şiiri kime ait? Aşcıoğlu’na ait tabi.

Bu kitap resimlerle süslenmiş, belgesel niteliğinde konularına göre titizlikle tasnif edilmiş. Şehitlerde, eğitimciliğimize, Bartın şivesinden dünün ve bu günün portrelerine. Bu kitapla, Bartın’a gitmeden de Bartın’ı tanıyabilirsiniz.

İçinde, bir zamanların hazin aşkın hikayesi de var. “Nokta Noktam” adlı şiir. O eski Ortaokul, o Asma Köprüsü.. O elma bahçeleri. O Kocanaz Deresi. Bartın’da bir masal dünyasının tarihi yatıyor.

Herkes bu kitabı muhakkak bulacak. Geçmişinden izler görecek. Vefalı portreleri okuyacak. Gözleri buğulanacak. Böylesi yazarın vefa duygusuna şapka çıkaracak. Yeniden Bartınlı olacak. Yeniden o gururu taşıyacak.

Eline sağlık üstadım.

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..