Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ocak '12

 
Kategori
Tarım / Hayvancılık
 

Tarım ve insanların midelerini ele geçirme Stratejisi

Tarım ve insanların midelerini ele geçirme Stratejisi
 

Tarım, Tohum ve Gelecekteki Gıda Silahı

Ülkemiz tarım ülkeleri arasında yer alan önemli ülkelerden.

Aynı zamanda ülkemiz her türlü tarım ürününün üretilebildiği bir coğrafyaya sahip olmasına rağmen çok kötü tarım politikalarıyla yönetilmiş ve yönetilmeye de devam eden bir ülke.

Tarım diğer sektörlerden çok farklı bir sektör ve pek çok faktörle birlikte iklim faktörünün de önemli etkisi altında.

Tarım dışındaki birçok sektörde iklime bağlı kalmdan işler yapılabilir. Süper marketler doğru bir yerde doğru bir kalite yönetim sistemi ile yöneltilebilir.

Ama tarım sektörü doğrudan insanların beslenme ve giyinmeleriyle bağlantılı olduğu için stratejik öneme sahip bir sektördür.

Çünkü dünyada her insan yaşamak için yemek zorundadır ve her insanın yiyeceği ve içeçeği maddeler ve ürünler yani gıda maddeleri tarımsal ürünlerdir.

Gelecekte su, gıda ve enerjinin daha da önemli bir konu olacağını bugünden ön görmemek mümkün değil.

Peki o halde biz ülke olarak niçin doğru ve stratejik politikalarla tarımımızın ilerlemesini sağlamıyoruz da geçici, göz boyayıcı yollarla tarımımızı daha geriye götürüyor daha dışa bağımlı hale getiriyoruz ?

Bu sorunun cevabı aslınd ayine stratejinin ve strateji biliminin ülkemizde her alanda olduğu gibi tarımsal alanda da yeterince bilinmemesi ve uygulanmamasından kaynaklanıyor.

Türkiye'de tarımsal üretimde buğday, mısır, şeker pancarı, patates, pamuk, ayçiçeği, domates, biber gibi bitkiler ve üretimleri önemli stratejik konular olarak değerlendirilmesi gereken konulardır.

Buğdayın sertifikalı tohumluğunun bir kısmının ithal çeşitlerden sağlanması, mısırda düşük üretimden dolayı dışa bağımlılık, pamuk üretiminin son 1-2 yılda artmasına rağmen eski düzeyde olmaması, şekerin şu a için yeterli olmasına rağmen şeker pancarı tohumlarının tamamen ithal tohumluk çeşitlerle kaşılanması, patates tohumluğunun da yine %100 ithal çeşitlerle sağlanması, domates ve biberde ihtiyaç duyulan tohumluğun en azından %50'sinin yerli tohumlardan sağlanmasına rağmen, ıspanak, marul, lahanalar, havuç vb. ürünlerin tohumlarında dışa bağımlı ithal çeşitlerin zorunlu olmaıs ülkemizde stratejik bir konu olan tohum konusunda elimizi kolumuzu bağlamaktadır.

Tohum dışında geliştirilmesi ve desteklenmesi gereken iki konu da herkesin bildiği gibi gübre ve mazot desteği.

Her iki faktörde de dışa bağımlı olmamız ise ne yazık ki son derece üzücü.

Sonuç olarak tohum, mazot ve gübre olarak dışa bağımlıyız.

Gelecekte bu girdilerin ülkemizde yeterince geliştirilmediğini ya da önemsenmediğini düşünürsek dışa bağımlı bir tarım sistemi sonucunda gıda yönüyle dolayısıyla mide yönünyle dışa bağımlı olacağız.

Gelecekte insanların gıdalarını yönetmek silah ve petrol ile yönetmekten daha kolay olacak, daha etkili sonuç verecek.

Biz de hızla bu yönetilme konusunda ilerliyoruz, tarımımız gündelik politikalarla hızla geriliyor.

Eğer bu duruma bir örnek istiyorsanız, birgün yolunuz uçakla Ankara'ya düşerse pencereden iç Anadolu'dan geçerken aşağıya bir bakın. Göreceğiniz tek şey eskiden yemyeşil olan tarlaların artık bir yeşil, bir boş ya da 2 boş bir yeşil olduğunu üretinin maliyetlere gücü yetmediği ve kar edemediği için üretim yapmadığıdır.

 

 

 
Toplam blog
: 537
: 1884
Kayıt tarihi
: 10.06.10
 
 

Gündemi ve olayları yakından takip etmeye çalışıyorum. Sinema, kitaplar, spor, doğa, siyaset, miz..