Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ocak '11

 
Kategori
Tarım / Hayvancılık
 

Tarıma nostaljik yaklaşım

Böyle bir başlık altında tarımın ekonomideki yeri ve önemini anlatırken, aslında tarımın hayatı- mızdaki yerini anlatmaya çalışmalıyız. Özellikle bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde tarım bir yaşa m biçimidir.Ağır ekonomik krizlere, ağır hayat şartlarına direnç gösterilmesinin nedeni, büyük şehirlerde yaşayan, kırsal kesimden göç eden nüfusun halen daha köyleriyle bağlarını koparmamasıdır. İstatistiklere göre kırsal nüfusumuzun oranı % 30-35. Gelişmiş ülkelerde bu oran % 5 civarında. AB’ye üyelik yolundaki engellerin en büyüklerinden b iri.Bizde de kırsal nüfus oranının indirilmesi talep ediliyor.Bakalım rakamlar bunu söylerken gerçekler neyi söylüyor. 

Nüfus sayımlarında il ve ilçeler şehir yerleşimi olarak kabul ediliyor. Buna herhangi bir itirazımız olamaz. İtirazımız şehir yerleşimi olarak kabul edilen, halen daha sokaklarında, özellikle kenar mahalle yerleşimlerinde traktörlerin, pullukların bulunduğu bazı ilçelerimizin şehir yerleşimi olarak kabul edilmesi.. Bornova’yı şehir nüfusu kabul ederken, Turgutlu, Salihli ve benzeri ilçelerimizi ne kadar şehir olarak kabul edebiliriz? Sokaklarında eczaneden çok ilaç ve gübre bayisi bulunan bu yerleşimlerin ne kadarı şehir, ne kadarı kırsal? Nüfus sayımlarında böyle bir ayrımı yapamayız.Ancak tarımı, tarımın önemini, katkılarını, üreticileri, hatta ekonomik krizleri irdelerken bu gerçeği hiçbir zaman unutmamalıyız. Kırsal kesimin ekonomiden, büyümeden pek fazla bir talebi yoktur. Geçmişte olduğu gibi bugün de kendi yağı ile kavruluyor. 

Turizm yöresi Fethiye’deki üreticimiz, maruldan uğradığı zararı çıkarmak, ihtiyaçlarını karşılamak için yabani mantar toplayıp satıyor. Üç sepetten alacağı para 50 sadece TL. Barınmaya ve giyime harcama yapmıyor. Beslenme ihtiyaçlarını genelde sahip olduğu şartlardan sağlıyor. Tavuk besliyor, koyun yetiştiriyor, tarhana, ekmek yapıyor. Sinema ve tiyatro nedir bilmez. Fethiye’deki üreticimiz kendine tam bir kapalı ekonomi yaratmış..Ne pek fazla satıyor ne de tüketiyor..Dolayısıyla doların çok düşmesi, borsanın yükselmesi, Portekiz’in borcunu ödeyememesi onu etkilemiyor. O küçük dünyasında geçim derdinden başka bir şey düşünmüyor. Kırsal kesim insanı bu ağır koşullarda geçimini sağlarken, şehirdeki yakınına da sahip çıkmaktadır. Bayram dönüşlerinde otogarlardaki görüntülere hepimiz aşinayız. Çuval çuval erzaklar otobüslerle kırsal kesimden şehre taşınır. Şehir sayılan yarı kırsal yarı şehirlerimizi de dikkate alırsak nüfusumuzun yarıdan fazlası bu şekilde yaşıyor. Bu insanlar için tarım bir yaşam tarzıdır. Geçimini doğadan sağlar.AB’ye uyum için bu nüfusu azaltalım da, bu insanları nereye gönderelim? Şehirlerdeki işsizler ordusuna yeni neferler kazandırmak ekonomik sorunları çok daha artırır. Bu bir Türkiye gerçeğidir.  

 
Toplam blog
: 43
: 801
Kayıt tarihi
: 23.01.11
 
 

1981 yılında Eğe Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden mezun olmuştur.1984-1992 yıllarında Türkiye Z..