Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Tat Vermeyen Günlerden...

Küçükken de böyleydim ben ölsem, kızsam bir şeye sesimi çıkarmaz, tek kelime etmezdim… Sofralara arkamı dönüp içimi yemeyi tercih ederdim. Asiydim, iki gizli nehir suyolu açardı yanaklarımda, onlar süzülür geçerdi de bir hüzün süzülüp gitmezdi başımdan…

Kendim gibi bir evim vardı o zamanlar… Tenime benzerdi bembeyaz, kireçli duvarı, yer yer nemli olurdu onun da pencereleri, benim gözlerim gibi… Her bir köşesinde annemin izleri vardı, annemin emeğiyle hazırlanmış bağ, bahçe... O zamanlar nerde doğalgaz? Talaşla, tozla yanan bir sobaydı bizimki de. Annemin soğukta grimsi teneke kovalar içine talaşları doldurup basması gitmez hiçbir zaman gözlerimin önünden, elleri kururdu, çatlardı soğuktan… Erkek çocuklarına nazaran kız çocuğu daha duyarlı olur… “git içeriye kızım, geliyorum” diye azarlardı ama inadımı yenemeyeceğini de iyi bilirdi… Kardeşim içerde sıcacık battaniyesine sarılırdı ama benim yüreğim elvermezdi onu bırakmaya. Sonra sobayı yakardık, küçük odamız sıcacık olurdu, gözlerim yanan toza talaşa takılır, her birinin ayrı ayrı çatırdaması, yanıp sönmesi ateş böceklerinin güneşle dansını hatırlatırdı… Fırsatını bulup dışarıya çıkabildiğim zamanlar ya bakkala ekmek almaya ya da okula gittiğim zamanlar olurdu. Kışın beyaz örtüsü arasına kıvrılıp uzanan o kahve kozalakları toplamak en büyük zevklerim arasındaydı. Suluboya fırçam en güzel rengi sürerdi dudaklarına ve öperdi kozalaklarımın her bir köşesini… Sonra süs yapardım evin bir köşesine onlarla…

Ama çoktaaan kaybolup gitti gamzelinin kozalakları....

Kocaeli
23/10/2007

 
Toplam blog
: 37
: 428
Kayıt tarihi
: 01.11.07
 
 

İçimden geldiği gibi....   ..