Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '08

 
Kategori
Turizm
 

Tatil, Çamkar Otel

Tatil, Çamkar Otel
 

BUSEM ÇAMKAR OTEL'DE


Kriz, iş, sıkıntı, maaşlar, geç ödemeler, nakit sıkıntısı , acılar derken düşüncelerimizi sıfırlamak adına bayramda tatile çıkalım dedik, kızım ve ben. Hiç bir şey düşünmeden, kim olduğumuzu hatırlayalım. Ses olmasın fazla, giyim telaşı, saç, baş derdide olmasın. Trafik olmasın derken İstanbul'dan Kars Sarıkamış Çamkar Otel'e geldik. Aslında ev işleri ve işlerden uzak olmak adına sadece zamana karşı koşmayacağım bir düzen istedik. 07:00 de kalk, 10 dakika da kahvaltı yap, 15 dakikada okula git, 25 inci dakika da işte ol gibi süre sınırlarını kaldıralım derken Atatürk Havalimanı'ndan Kars a 1 saat 40 dakikalık uçuş ile geldik. Dergilerimizi aldık , koltuğumuza yerleştik, koltuklar mint yeşili ve deri, pırıl pırıl, tertemiz ve hiç tahmin etmediğim kadar konforlu. Uçuş harika Airbus 300-220 ile uçtuk. Manzara harika. Dağlar, kar, deniz, tepeler , yeşiller ve sarılar. Güzel bir lunch box servisinden sonra Kars a indik. Havaalanı son derece rahat. Evimde gibi idim. Halbuki, ne korktum uçak ufak olur, boğulurum, şu panik atak derdim nükseder diye. Kızım, anne harika diye çığlıklar atıyordu. Kars a indiğimizde mis gibi bir hava, pırıl pırıl güneş vardı. Halbuki biz kayak yapacaktık. Buse karlarda yuvarlanacaktı. Hani burası soğuk olurdu dedim otel servis şöförüne. 1 saat sonra ısı çok düşecek dedi. Eh inanmadım ama sakıncası da yoktu. Sarıkamış'a geldik. Otele, 2700 metreye Cıbıltepe'de Çamkar Otel'e çıktık. Otelin arkasında ve etrafında eşsiz sarı çam ormanlarının dibinde tatlı yeşil çatılı, sıcak, sessiz bir atmosfer. Ses yok işte bu en harika kısmı bence. Herkes kar bekliyordu. Tüm esnaf, otel çalışanları. Ne kötü dedim kendi kendime. Kar yok planların yarısı gitti. Taki ertesi sabah kahvaltıya gidip hafif çili, soğuk ama güneşli, ahşap ve taş duvarlar arasında çamlara bakarak kahvaltımı yapana dek. Kızım otelde o geniş alan içinde dolaşıp beni rahat bıraktığında da onu getirmekte hata yapmadığımı da hissettiğimde keyfime diyecek yoktu. Halen kar bekliyoruz ama oksijen dolan ciğerlerimde çamların arasından sızan güneş ışığı ve soğuk havanın verdiği zindelikle enerji toplamaya devam ediyoruz. İstanbul'dan Şile'ye yada Bursa'ya gitsem bundan çok çok daha fazla yorulurdum diye düşünüyorum. Uzun zamandır yemekle aram yok. Fakat Türkiye'nin en iyi ahçılarından Fikret Usta'nın harika et, çorba ve zeytinyağlı menüleri ile ağız tadım yeniden geldi. İstanbul'da ki yoğunluktan, uzun zamandır fast food ile geçen günlerin ardından göz zevkim de damak tadımda olabileceğinden çok daha fazla doyuyor. Gezilecek çok yer var. Ruslardan kalan taş evleri, Katerina'nın av köşkünü gezmeden dönmek de istemiyorum. Haftaya, bayramda kar var. Gelmeden dünyada 3 yerde olan kristal karı da göreceğim burada. Dün kayak odasını gezdim, kayak takımları rengarenk ve teleferik ile dağın tepesine çıkarak özgürlüğümü de ilan edeceğim yarın. İşte hayat bu.

 
Toplam blog
: 29
: 872
Kayıt tarihi
: 03.03.08
 
 

1968 İstanbul doğumluyum. 1989 YTU Fen-Ed Kimya Bölümü mezunuyum. Kimyagerim. 10 yıllık evliyim ve..