- Kategori
- Gezi - Tatil
Tatil Gezi Kültür Nostalji - 3 (Göreme)
Göreme merkezine aslında buradan şimdi gidiyorum. Avcılar (göreme) Kasabasında iki gündür yaptığım gezinin üçüncü bölümündeyim. Burası doğu yöndeki kiliseler vadisi yani diğer adıyla Kılıçlar vadisine giden yolun başındayız. Sağ sırt tarafında turistik işletmeler sol taraf düz ve Avanosa kadar uzanan bir yazı. Ama Önce Çavuşin var.
Bu Göreme vadisinin başlangıcında yekpare dev Peribacaları var. Araba yolu bu dev peribacaları arasından geçer. Daha sonra sol taraf bahçeli ve ziraat, turiste yönelik aile işletmeleri iç içe görülürken sağda tepe dibinden yarılmış gibi dik yamaç şevi ve peri bacaları arkasından geçilirken, burada bir büyükçe Turistik tesisin peribacaları arasına saklanmış olduğunu fark edersiniz.
Burada ki yayvan Zemi vadisinden öndeki sırtın arkasında saklanan Kılıçlar Vadisindeki oyuntu kilise mağaralarına doğru gidiyoruz.
Birinci sırt üstünde Saklı kilise ve El Nazar Kiliseleri var ama burası kontrollu sahanın dışında. Guruplar burasını pek gezemezler. Özel gurup yani acenta dışı kendi gezi programı ile gezenler daha çok yer keşfetme imkanına sahiptir.
Bu virajı dönünce ısız yerde olduğunuzu unutup kalabalığın içine geliniyor. Bu görünen geniş otoparkta ki onlarca tur otobüsü ve bir o kadar araçla kiliseleri görmeye geliyorlar.
Sağ tarafta ki otoparkın üst soluna dizilmiş hediye satış barakaları (dükkanlar) arkasından rampaya doğru yaya çıkarak vadi karşısındaki güvercinlikleri de seyrederek soldaki Tokalı Kilisenin önüne kadar gelinmiş olur.
Bu tokalı kilise oldukça geniş ve sutunlu , sütunlar arası kemerli oarak oyulmuş sanki dışmekanda ki mimari stilde yapılmış büyük kilise imajı veriyor ve zeminde mezar oyuntuları üzerinden geçiliyor.
Karşıdaki güvercinlikler altında bir de şaraphane var ama gezmeye zaman olacağını sanmam.
Tokalı Kilise ile Göreme müze sit alanı arasında da bazı metruk yerler var ama bakımsız. Bilet gişesi bitişiğindeki anı-hatıra satış büfeleri buradaki tarihi antikite doku ve havayı günümüz modern turizm havasına sokmaktadır.
Burada kontrollu kapıdan geçince sol tarafta banka ve turizm danışma büro ve sergi alanı yere gömülmüş olarak kapalı mekan dikkat eden farkına varır. Bu nedenle burası sahayı pek bozmuyor.
Buradan patikanın sağını takiben yeraltına oyulmuş Roma-Bizans'tan ortaçağ ve Hatta Türk'lere kadar süren dönemlerde aktivitesini korumuş kilise şapel ve manastırların günümüzdeki durumları görülmektedir.
Büyük oranda fresk resimler boyama usulü olarak yenileştirilerek restore edilmiştir. Belki renkler fazla koyu gibi ama zamanla görenler orijinal olarak algılarlar, eğer tamiratlar dökülmez, renkler fazla bozulmaz ise.
Bu alan belki de Dünya da mabetlerin bu kadar bir arada bulunduğu ve sayısal zenginliğin olduğu tek alandır.
Bu dini ve mistik havanın atmosferinde duygularında etkilenmesi için sakin zamanlarda gezmek daha değişik bir zaman yolculuğu hissi verir. Bu manevi alanın nostaljik tarihi seyir içinde masalsı yanı da kırkharamiler mağalaları gibi dıştan fark edilemeyen ibadethanelerin içine girince renk renk dini resimlerle başka bir dünyada bulunma duygusunda olunduğu sezinlemesi yaratır.
Burada Objelerin girişinde bakılan yerin krokisi ve genel bilgi plaketleri bulunmaktadır el broşürleri yoksa bu sabit tanıtım yazılarının okunmasında fayda var. Girişin hemen yanında cinsiyet için ayrı ayrı geliştirilmiş düzenlemeleri Erkekler Manastırı ve Kızlar Kalesi veya "Rahipler ve Rahibeler Manastırı" görülür.
ST.George Şapeli, bu küçük şapel Elmalı Kilisenin kuzeyinde sağ tarafta kupbemsi tümseklerin altında yer almaktadır. Bu şapelde çok sayıda ilginç mezar çukurları bulunmaktadır. Buralara özel defin metotları olduğu ve bir anlamı bulunduğu muhakkak.
Elmalı Kilise, Onbirinci Yüzyılda haç şeklinde yapılmış kiliselerin en güzel örneklerindendir. Burada tabakalı bir resim tekniği uygulanmıştır.
ST Barbara Şapeli, bu küçük şapelde sade renkli kaba duvar resimlerinin en güzel örnekleri ile iki vaftiz kurnasına sahiptir.
Yılanlı Kilise, St. George 'un hikayesini geniş olarak burada almak lazımdır. küçük bir şapeldir.
Yılanlı Kilisenin yukarısındaki şaraphaneli yemekhane burada yemek ve şarap konusu ve mekanları incelenebilir. Bu kiliseler mekanında en güney köşe de yemekhaneyi de unutmamak gerekir ortada masa ve çevrede raf oyuntuları bugün bile kullanılır durumda görülmektedir ve bir geçişle birkaç bölme (salon) halindedir.
Karanlık kilisenin önündeki yemekhane, burada oyuntu geçitte yuvarlak taş bloku vardır. Bu devrin savunma sisteminin güzel bir örneğidir. Karanlık kilise haç tarzı mimarisinin ve dini resim sanatının en güzel örneklerine sahiptir.
Çarıklı Kilise, Burada orijinal resimler tahribi özellikle dikkat çekmekte fakat restorasyon ile bu durum fark edilmiyor. Bu konularda genel bilgi alınabilir. Burada bir dayremsi patika gezisi ile bazan demir merdivenlerle bazan gizli girişlerle keşif gezisi yapılıyor.
Bu alanın gezisi neticesinde karşı yamaçlardaki güvercinlikler gözetlenebilir. Burada eskiden ev olan mekanlar daha sonra güvercinliğe çevrilmiştir. Bu güvercinlikler milli park idaresince kontrol altında ve yapısal görünümün çevresel manzarayı bozmadan geliştirilmesi genel alana doğal bir zenginlik katacaktır. Bu konunun geliştirilmesi yöredeki halkın organik tarıma yönlendirilmesi bakımında da dasteklenmesi önemli bir katkı olacaktır.
Bu alanın gezisi sonucu alandan çıkışta sırt yoluna takiben bu vadinin doğu sırt yolu, (bazan trafiğe kapatılmaktadır). Burası biraz rampa çıkışlıdır. Yola devam edilmesi halinde Ortahisar'a gidilir.
Ama buradaki gezi henüz bitmedi. Buradan döneceğiz, Yolumuz Çavuşin'e.
nariçi.
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=74429
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=73812
Bu Göreme vadisinin başlangıcında yekpare dev Peribacaları var. Araba yolu bu dev peribacaları arasından geçer. Daha sonra sol taraf bahçeli ve ziraat, turiste yönelik aile işletmeleri iç içe görülürken sağda tepe dibinden yarılmış gibi dik yamaç şevi ve peri bacaları arkasından geçilirken, burada bir büyükçe Turistik tesisin peribacaları arasına saklanmış olduğunu fark edersiniz.
Burada ki yayvan Zemi vadisinden öndeki sırtın arkasında saklanan Kılıçlar Vadisindeki oyuntu kilise mağaralarına doğru gidiyoruz.
Birinci sırt üstünde Saklı kilise ve El Nazar Kiliseleri var ama burası kontrollu sahanın dışında. Guruplar burasını pek gezemezler. Özel gurup yani acenta dışı kendi gezi programı ile gezenler daha çok yer keşfetme imkanına sahiptir.
Bu virajı dönünce ısız yerde olduğunuzu unutup kalabalığın içine geliniyor. Bu görünen geniş otoparkta ki onlarca tur otobüsü ve bir o kadar araçla kiliseleri görmeye geliyorlar.
Sağ tarafta ki otoparkın üst soluna dizilmiş hediye satış barakaları (dükkanlar) arkasından rampaya doğru yaya çıkarak vadi karşısındaki güvercinlikleri de seyrederek soldaki Tokalı Kilisenin önüne kadar gelinmiş olur.
Bu tokalı kilise oldukça geniş ve sutunlu , sütunlar arası kemerli oarak oyulmuş sanki dışmekanda ki mimari stilde yapılmış büyük kilise imajı veriyor ve zeminde mezar oyuntuları üzerinden geçiliyor.
Karşıdaki güvercinlikler altında bir de şaraphane var ama gezmeye zaman olacağını sanmam.
Tokalı Kilise ile Göreme müze sit alanı arasında da bazı metruk yerler var ama bakımsız. Bilet gişesi bitişiğindeki anı-hatıra satış büfeleri buradaki tarihi antikite doku ve havayı günümüz modern turizm havasına sokmaktadır.
Burada kontrollu kapıdan geçince sol tarafta banka ve turizm danışma büro ve sergi alanı yere gömülmüş olarak kapalı mekan dikkat eden farkına varır. Bu nedenle burası sahayı pek bozmuyor.
Buradan patikanın sağını takiben yeraltına oyulmuş Roma-Bizans'tan ortaçağ ve Hatta Türk'lere kadar süren dönemlerde aktivitesini korumuş kilise şapel ve manastırların günümüzdeki durumları görülmektedir.
Büyük oranda fresk resimler boyama usulü olarak yenileştirilerek restore edilmiştir. Belki renkler fazla koyu gibi ama zamanla görenler orijinal olarak algılarlar, eğer tamiratlar dökülmez, renkler fazla bozulmaz ise.
Bu alan belki de Dünya da mabetlerin bu kadar bir arada bulunduğu ve sayısal zenginliğin olduğu tek alandır.
Bu dini ve mistik havanın atmosferinde duygularında etkilenmesi için sakin zamanlarda gezmek daha değişik bir zaman yolculuğu hissi verir. Bu manevi alanın nostaljik tarihi seyir içinde masalsı yanı da kırkharamiler mağalaları gibi dıştan fark edilemeyen ibadethanelerin içine girince renk renk dini resimlerle başka bir dünyada bulunma duygusunda olunduğu sezinlemesi yaratır.
Burada Objelerin girişinde bakılan yerin krokisi ve genel bilgi plaketleri bulunmaktadır el broşürleri yoksa bu sabit tanıtım yazılarının okunmasında fayda var. Girişin hemen yanında cinsiyet için ayrı ayrı geliştirilmiş düzenlemeleri Erkekler Manastırı ve Kızlar Kalesi veya "Rahipler ve Rahibeler Manastırı" görülür.
ST.George Şapeli, bu küçük şapel Elmalı Kilisenin kuzeyinde sağ tarafta kupbemsi tümseklerin altında yer almaktadır. Bu şapelde çok sayıda ilginç mezar çukurları bulunmaktadır. Buralara özel defin metotları olduğu ve bir anlamı bulunduğu muhakkak.
Elmalı Kilise, Onbirinci Yüzyılda haç şeklinde yapılmış kiliselerin en güzel örneklerindendir. Burada tabakalı bir resim tekniği uygulanmıştır.
ST Barbara Şapeli, bu küçük şapelde sade renkli kaba duvar resimlerinin en güzel örnekleri ile iki vaftiz kurnasına sahiptir.
Yılanlı Kilise, St. George 'un hikayesini geniş olarak burada almak lazımdır. küçük bir şapeldir.
Yılanlı Kilisenin yukarısındaki şaraphaneli yemekhane burada yemek ve şarap konusu ve mekanları incelenebilir. Bu kiliseler mekanında en güney köşe de yemekhaneyi de unutmamak gerekir ortada masa ve çevrede raf oyuntuları bugün bile kullanılır durumda görülmektedir ve bir geçişle birkaç bölme (salon) halindedir.
Karanlık kilisenin önündeki yemekhane, burada oyuntu geçitte yuvarlak taş bloku vardır. Bu devrin savunma sisteminin güzel bir örneğidir. Karanlık kilise haç tarzı mimarisinin ve dini resim sanatının en güzel örneklerine sahiptir.
Çarıklı Kilise, Burada orijinal resimler tahribi özellikle dikkat çekmekte fakat restorasyon ile bu durum fark edilmiyor. Bu konularda genel bilgi alınabilir. Burada bir dayremsi patika gezisi ile bazan demir merdivenlerle bazan gizli girişlerle keşif gezisi yapılıyor.
Bu alanın gezisi neticesinde karşı yamaçlardaki güvercinlikler gözetlenebilir. Burada eskiden ev olan mekanlar daha sonra güvercinliğe çevrilmiştir. Bu güvercinlikler milli park idaresince kontrol altında ve yapısal görünümün çevresel manzarayı bozmadan geliştirilmesi genel alana doğal bir zenginlik katacaktır. Bu konunun geliştirilmesi yöredeki halkın organik tarıma yönlendirilmesi bakımında da dasteklenmesi önemli bir katkı olacaktır.
Bu alanın gezisi sonucu alandan çıkışta sırt yoluna takiben bu vadinin doğu sırt yolu, (bazan trafiğe kapatılmaktadır). Burası biraz rampa çıkışlıdır. Yola devam edilmesi halinde Ortahisar'a gidilir.
Ama buradaki gezi henüz bitmedi. Buradan döneceğiz, Yolumuz Çavuşin'e.
nariçi.
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=74429
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=73812