Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Eylül '11

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Tehlike !

Tehlike !
 

Ülkede yaşayan Kürtler PKK’nın gerçekleştirdiği son terör eylemlerini kınamalıdırlar. Bunda tereddüt duyulacak hiçbir nokta yoktur. Sivillere yönelik gerçekleştirilen terör eylemlerinin TAK adlı örgüt tarafından üstlenilmesi/peçelenmesi, PKK’yı temize çıkarmaz.

Doğrudan PKK tarafından gerçekleştirilmemiş bir terörist eylem olabilir. Ancak TAK’ın düşünce sistematiği incelendiğinde PKK’ dan müstakil bir ideolojik oluşum olmadıkları görülebilir.

Ortada aşikar bir terör eylemi vardır ve bu durumun Kürt halkının haklarını savunmayla doğrudan ya da dolaylı bir ilgisi yoktur. Ankara’nın göbeğinde bomba patlatmanın, sivilleri öldürmenin bir açıklaması olamaz. Kürtlere gerçekten bir fayda sağlamak istiyorlarsa bu tip terör eylemlerini sonlandırmalıdırlar.

Halı sahada maç yapan polislere saldırmak savaşma hukukunda yazılı değildir. Türkçe eğitim yaptırıyorlar diye öğretmenlere, üniversiteyi yeni bitirmiş halkın bu gencecik emekçi çocuklarına saldırı kabul edilemez. O bölgede Kürtçe eğitim yapılması isteniyorsa bu talep silahla olmamalıdır. Kaldı ki öğretmenlerden ne isteniyor?

Peki ya Siirt’te kadınlara sıkılan kurşun?

PKK, terör saldırılarını önümüzdeki dönemde daha da artıracak bu belli. Zaten örgüt Kandil’den yaptığı açıklamada önümüzdeki dönemde, o bölgede sağlık sistemini de çalıştırmayacağını deklare ediyor.
Devletin sağlık sistemini çökertmek adına kim bilir hastaneler ya da sağlık personeli bile işlevsizleştirilmeye çalışılacak. İşte böyle bir şeyin faturası hiç şüphe yok yine Kürt halkına çıkacak.

Bakmayın siz hâlâ PKK’ yöneticilerinin ‘önderimiz Abdullah Öcalan’ diye söylemelerine...Her basın toplantısında arkalarına Apo’nun fotoğrafını koymalarına...

Son altı ayda yaşanan süreç göstermiştir ki, İmralı'yı Apo'ya asıl mezar eden PKK’nın bizzat kendisi olmuştur. Bunu doğrudan yapmamış, görüşmelerin önünü tıkayarak, terör eylemlerini artırarak dolaylı olarak gerçekleştirmiştir.

Sırf siyasal iktidarı zor durumda bırakıp iyice savaşın içine çekmek için MİT-PKK görüşmesinin kasetinin sızmasına bile göz yuman bir PKK’nın bundan sonra ne yapacağını kestirmek güç değil.

Eh bu kaseti cemaat sızdırmadığına göre, İsrail’in gücünün ne olduğunu bir kez daha görebiliyoruz.

Açıkça bir iç savaşa doğru sürüklenmeye çalışıyoruz. Kürtlerden intikam alma güdüsüyle ortaya çıkacak bir iç savaş ise, işte asıl bu ülkeyi bölünmeye götürür ki çok sağduyulu davranmalıyız.

Bu konularda çok dolu Trabzon’lu bir arkadaşım çalıştığı kurumda yardımcı olmak durumunda olduğu Kürt işçiler için şu yorumu yapıyor; 'abi onlara daha fazla yardımcı olmaya çalışıyorum ki yanlış anlamasınlar, alınmasınlar.'

Ah sevgili dostum ne mutlu ki böyle güzel düşünüyorsun. İşte bunun adı sağduyudur ve sağduyu her zaman galip gelmiştir. Keşke zamanında Türk halkı olarak o aşağılanmalar hiç yapılmasaydı.

Ayrıca, milyonlarca Kürde, ‘Kürtçe ve Kürt yoktur’ deyip, ‘hepiniz Türksünüz’ dayatmasını yapacağımıza, ‘bu ülke için ölmeye hazır Kürtsünüz’ düşüncesini onların zihinlerine yerleştirebilseydik.

Varlıklarını inkâr etmeler, Kürt dilini yasaklamalar hiç yaşanmasaydı.

Milyonlarca Kürt içinde  bağımsız bir Kürdistan hayali kurmayan yine milyonlarca Kürt olduğunu iyi biliyorum.

Evet Kürt bölücülüğü diye bir şey var ama ne kadar taraftar topluyor ona bakmak lazım.

Ne yazık ki farklı bir şekilde olsa da, Türk bölücülüğü de var. Türk bölücüler de çıkmış ‘Kurtuluş Savaşı’nda Kürtler zaten savaşmamıştı’ diyor. Al sana memleketi bölmek için ortaya atılmış muhtemelen yine dış kaynaklı bölücü bir görüş.

PKK aracılığı ile başaramadıklarını bu sefer ‘Kurtuluş Savaşı’nda Kürtler zaten savaşmamıştı’ diyerek Türk bölücüler aracılığıyla başarmaya çalışıyorlar.

Unutmayın aynı camiye giden, ramazanda aynı sofrada ve aynı saatte iftar açan bir ülkenin evlatlarıyız.

Klişelere boğulmuş, slogan sosu dökülmüş, parmak ucu klavye milliyetçilerinin derinliği olmayan ucuz söylemlerini sevmem ama yine de  daha önceden de söylediğim gibi;

Yaşasın Türkiye halklarının ve coğrafyasının birliği ve bölünemeyecek olan bütünlüğü !

Sabrın sonu ile

 
Toplam blog
: 269
: 1885
Kayıt tarihi
: 08.01.07
 
 

Kabataş Erkek Lisesi Matematik (1992) Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mak..