Tek eksik 3 puan

 

Galatasaray'ın Cluj'la oynadığı maç da böyle bir şeydi işte...

 

Son 6 resmi maçında yalnızca bir galibiyet almıştı Galatasaray. Üstelik defansta ciddi sıkıntılar vardı ve golcüler de özellikle Şampiyonlar Ligi'nde yetersiz kaldığı için eleştiriliyordu.

 

Rakip -değerli spor medyamız çok küçümse de- daha 1o gün önce İstanbul'da Milli takımımızı yenmeyi başaran Romanya'nın Şampiyonlar Ligi'ndeki tek temsilcisi..Deplasmanda Braga'yı yendikleri de unutulmamalı..

 

İlk düdük çaldığında Rumenler kalemizi bir iki atakla yokladıktan sonra oyunun kontrolü tamamen Galatasaray'a geçti. Bırakın çalım atmayı top sürmenin bile çok zor olduğu bir zeminde bir de şanssız bir şekilde yenik duruma düştük. 

 

Gol sonrası her şey Cluj'un istediği gibiydi. Zemin iki taraf için de kötüydü kabul, ancak kazanmak isteyen takımın işi bu tarz koşullar altında her zaman daha zordur. Genelde topu ayağında tutan, kısa sık paslarla ortadan hücum geliştiren Galatasaray hiç alışık olmadığı bir planı uygulamak zorunda kaldı. Cluj ise sadece defans yaptı, kale önündeki topları gidebildiği kadar uzağa gönderdiler..

 

Rakip 10 kişi kaldıktan sonra daha da umutlandık, penaltıyla birlikte ilk yarıyı berabere bitirme şansı ayağımıza kadar geldi ancak Melo'yla fırsat teptik. Maç bittikten sonra konuşmak kolay ama penaltının kaçacağını düşünmüştüm, maça iyi başlamayan Melo bu zeminde topu Selçuk'a bırakmalıydı..

 

Elmander de sakatlanıca 'yok artık' dedik hep beraber..

 

Gol atmak için tek şansınız duran toplar, uzaktan atılan şutlar yada uzun toplar sonucu karambol pozisyonlar..Kendisine atılan hemen her topu indirmeyi başaran Elmander de çıkmak zorunda kaldı oyundan. Hamit değişikliği keşke yapılmasaydı. Hamit iki şutla tehlike yaratmıştı ki bunları ikinci yarı daha çok deneyecekti şüphesiz. Emre ise tüm iyi niyetine rağmen ayakta kalmakta bile zorlandı.

 

2. yarı adeta Cluj ceza sahasının önünde oynandı, Burak kariyerinin ilk Şampiyonlar Ligi golünü atarak şansımızın devam etmesini sağladı. Eğer Selçuk'un frikiği gol olsaydı yada Burak yine Selçuk'un kullandığı serbest atışta önünde bulduğu topa daha iyi vursa uzun yıllar unutulmayacak bir maç olacaktı. Ama malum ülkemizde her şey 'scoreboard' üzerinden konuşuluyor.

 

Çok fazla uzatmaya gerek yok. Kısaca Galatasaray'lı futbolcular müthiş bir mücadele örneği sergilediler. Her şeyi yaptılar kazanmak için. Riera, Amrabat, Selçuk, Burak, Umut.. tek tek hepsi son ana kadar çabaladı. (Penaltıyı kaçıran ve geçen sezonki performansının çok altındaki Melo dahil..)

 

Elmander'in fotoğrafı günün en güzel özetiydi..

 

Bir iki istatistik verirsek

 

Galatasaray 73 orta 26 şut topla oynama %69 ve 1 gol..

 

Cluj ise (en güzel örnek) 90 dakikada toplam 51 pas..ve bir gol..

 

Futbol şike yüzünden, fanatizm yüzünden yada mali sorunlar yüzünden popüleritesini kaybetmedi ama bir gün futbol gücünü kaybederse sebebi anti-futbol zihniyetler olacaktır..

 

Bundan sonra ne olur ?

 

Günün Galatasaray için tek güzel yanı Manchester'ın 2-0 geriden gelip Braga'yı yenmesi oldu. Dolayısıyla grup ikinciliği için şansımız devam ediyor. Braga ve Cluj'la deplasmanda oynamak daha kolay, çünkü tirip deplasman takımları ikisi de...Geride iyi kapanıyorlar, oyunu soğutuyorlar ve iyi kontra yapıyorlar..Eğer -Burak da şanssızlığını kırdığına göre- deplasmanda öne geçip risk almak zorunda bırakırsak hem Cluj'u hem Braga'yı yenebiliriz. Özellikle Cluj kesinlikle Galatasaray'ın çok altında bir takım..En azından UEFA'ya gitmeliyiz..

 

5. haftada Grup liderliğini ve bir üst turu garantileyen bir Manchester'la oynamak da lehimize olacaktır.

 

Galatasaray'ın şansını çok düşük görenler de olabilir ama unutmayalım Galatasaray deplasmandaki Manchester maçı dahil tüm maçlarda topla daha çok oynayan, daha çok isteyen, pozisyon yakalayan taraftı. En az 4 puanımız olabilirdi şu an. Dileyelim ki şu ana kadar yanımızda olmayan şans bundan sonra biraz olsun bizimle olsun..Unutmamak gerek ki Galatasaray en son 3 maçta 1 puan aldığında önce UEFA'yı ardından Süper Kupa'yı almıştı. 

 

Maçın Hakemine gelirsek..

 

Tagliavento ile ilgili tüm Galatasaray'lılar ön yargılı davranabilir ki haklılar da..Atletico Madrid maçında Caner'in şutunda topu kaleci gibi çıkartan defans oyuncuna kırmızı kartı ve penaltıyı vermeyip elenmemize neden olmuştu. O sene UEFA kupasını da almıştı Atletico...

 

Bugün bariz hata yapmadı. Hatta kırmızı kart ve penaltı nedeniyle hakemin çok iyi olduğunu düşünenler de olabilir...Ancak tam Cluj'un isteyeceği bir hakemdi..Oyunu durduran zamana oynayan sürekli kendini yere atan futbolculara çok fazla prim tanıdı..

 

VEE GELELİM İÇİMİZDEKİ İRLANDALILARA

 

Maçtan çok konuşulması gereken nokta da bu...Hala milli takım neden başarısız ? Türk takımları Avrupa'da neden başarısız ? ın cevaplarını arıyoruz..Çok kafa yormaya gerek yok..Cevap belli..Galatasaray Cluj'u yenseydi çok insan üzülecekmiş anlaşılan..

 

Kötü yönetimler, ekonomik sorunlar, altyapı eksikliği vs bir yana futbolumuzun en önemli sorunu bu..

 

Mustafa Denizli içimizdeki İrlandalılar demişti ya hani, artık sadece İrlandalılar yok...