TEKEL işçileri ve dönüm noktası

Uzun zamandan beri Avrupa ülkeleri ile gümrük birliği anlaşmalarından tutunda Avrupa uyum yasaları adı altında imzalanan protokollere kadar bir dizi anlaşma ve mevzuatımızda yapılan değişiklikler artık iyiden iyiye kendini göstermeye başladı. Ekonominin nereye doğru getirilmek istendiği konusunda açık bir şekilde halkın bilinçlendirilmediği, yapılanın köle düzeni olduğu gizlenerek büyük bir marifetle bu güne kadar getirildi. Şimdi biçak kemiğe dayanınca anlaşılmaya başlandı ki bunun sonu modern köleliktir. İnsanların bir kısmı hala bir kulağının üstüne yatmış idare edenlerin din mesep iman avutmaları ile uykusundan uyanmak istememektedir. İnsanın insana, insanın paraya köleliği başlamıştır. Hemde öyle bir düzenki bütün unsurları ile halkın beş duyusuna birden hitap ederek uyutuyor ve kanını emiyor. Bir gün kanının emildiğini anladığın zaman yerinden kalkabilmen için güçün kalmayacaktır.

Şimdi Tekel işçisi, işçi sınıfının verdiği biliçle ayakta durmaya çalışıyor. Ona destek verme zamanı. Eğer onu yenerseler bilinki sizde yenilmişsiniz. Büyük önderimiz Atatürk ekonomide karma sistemi getirmesisin tesadüfi olmadığını şimdi çok daha iyi anlamaya başladım. Şimdi tekel işçileri tekel vatandır satılamaz diyor. Tabii ki tekel vatandır. Tekel demek işçi demek, tekel demek köylü demek, tekel demek küçük esnaf demek, tekel demek sanayii demek. İşte bunlar vatan değilmi yada bu kesimler vatandaş değilmi. İşte onun için tekel vatandır. Sen halkın malını yok pahasına elin gavuruna satıyorsun. Ondan sonra diyorsun ki ben yatan adama yetim hakkı yedirmem. Öyle mi. O insanların fabrikasını satarken hiç düşündünmü bu işçiler ne yapacak. O tütün üreticisi ne yapacak, o küçük esnaf ne yapacak. Dün fındık üreticisinin fisko birliğini, Pancar üretiçisinin, pamuk üretiçisinin, incir, üretiçisinin, buğday üretiçisinin, en nihayette sıra çay üretiçisine geliyor. Siz yurt dışından gelen çaylara kota koyman ama çay üretiçisine kota koyun. Ondan sonrada kalkın benim milletim diyerek nutuklar atın. ya bu sistemi çıkın halka anlatın deyinki bizim getirmek istediğimiz sistem budur. Eğer halk size evet getirin destekliyoruz derse o zaman mesele yok. Ama ne yapacağınızı gizli tutup halkı kandırarak nereye kadar iktidarınızı sürdüreceğinizi düşünüyorsunuz. Medyayı, büyük holdinkleri ve dış çevrelern desteği ile bir muddet daha halkı oyalaya bilirsiniz. Ama unutmayınki bu halk fakır, cahil ve duyguları ile hareket ediyor diye kolay kanıyor diye onu sonuna kadar kandıramazsınız. Belki bu halk sizden hesap sorma yetisine ulaşamaya bilir. Ama unutmayın ki bu dünyanın üstünden sonra altıda vardır. Eğer zerre kadar Allaha inancınız varsa halkı kandırmayın ne yapmak istiyorsanız onlara söyleyin ki sonra Allaha karşı sorumluluğuunuz olmasın.