Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

09 Ocak '08

 
Kategori
Anılar
 

Teleanne

Teleanne
 

BİLGE


Telefon'un bir ucunda ben, diğer ucunda Bilge.

Anne, kelepçenin anahtarını bulamıyorum.

Kızım okul saati geldi boşver anahtarı da hazırlan.

Anne kelepçe ayağıma takılı.

Eh Bilge, ne işi var kelepçenin ayağında?

Oynuyordum anne, taktım işte.

Bak şimdi, pantolonunu giy, kelepçenin boşta kalan ucunu da diğerinin yanına tak, saç lastiğin ile sıkılaştır. Paçanı aşağı indirince kelepçe görünmez.

Olmaz anne.

Neden?

Kelepçe'nin öbür ucu da ayağıma takılı.

Neee, şimdi senin ayakların,

Evet anne.

Tamam Bilge, anlaşıldı, bugün okula gitmiyorsun.

Olmaz anne, akşam beraber çalışmıştık ya unuttun mu bugün sınavım var.

Bilge allah seni ne yapsın, Bilge eve gelince kemiklerini birer birer kıracağım, etlerini lime lime tifteceğim, Bilge sen bu gün dayak nasıl yenir öğreneceksin, Bilge...

Arkadaşım yavaşça kolumu tutup, sakin ol deyince, yuvalarından fırlamış rengarenk bir sürü göz ile göz göze geldim. Yer yarılsa da içine girsem.

Arkadaşlarım şaşkın,

Munis, sevecen, hoşgörülü bilinen bana ne olmuştu da, ağzımdan köpükler saçarak çocuğuma tehditler yağdırıyordum.

Anneciğim,

Bana anne deme.

Nazmi ağabey Vali Konağında nöbetçi, onda anahtar var, gidip kelepçeyi açtırayım.

Sakın ha Bilge, sakın Bilge bak evden çıkayım deme seni...

Alo, aloo, alooo.

İşim ile evimin arası metro- otobüs kullanarak, biraz da uçarak en az bir saat,

Evimiz ile Vali Konağının arası bir duraklık mesafe, yürüyerek on dakika.

Artık utanmayı bıraktım, hem Bilge'ye allah ne verdiyse esip yağdırıyorum, hem de işin iç yüzünü anlatıyorum.

Üst katımızda iki genç polis oturuyor. Bizi aileleri, Bilge'yi de küçük kız kardeşleri gibi görüyorlar. Bilge, Memoli dizisinden dolayı polislere hayran. silah, kelepçe ilgi alanında.

Bizim gençler kullanmadıkları bir kelepçeyi biraz oynasın diye vermişler. Punduna getirip evde herkesi birer kez kelepçeledi, oynadı, hevesini aldı. Artık geri ver dedik. Vermemiş...

Telefon çaldı.

Anne ben eve geldim. Nazmi ağabey kelepçeyi açtı.

Sağ salim eve dönüşüne sevindim, şükrettim.

Kanguru gibi zıplaya zıplaya, onca yolu giderken düşebilirdi, bir yerini yaralayabilirdi...

İki ayağı kelepçeli bir kız çocuğunu, polis görse nasıl izah edilirdi?

Nazmi ağabeyinin de başı ağrıyabilirdi.

Bütün bunlar on dakika içinde olup bitti desem inanırmısınız?

Benim ise ömrümden on yıl gitti.


Naçiçeği


 
Toplam blog
: 74
: 1691
Kayıt tarihi
: 17.06.07
 
 

Emekliyim ama, yaşamdan değil; işimden. Eşim ve iki kızımla birlikte İzmir’de yaşıyoruz. Yazmak, oku..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara