Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Nisan '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Tembellik üzerine

Tembellik üzerine
 

Yaşasın hafta sonu geldi. Artık biraz korunaklı sığınağımıza yani evimize demek istiyorum, çekilebilirim. Hafta içindeki onca koşturma ve stres yoruyor insanı, biraz olsun soluklanmak ve tembellik yapmak için ev ortamı hele hava da yağmurlu ve soğuksa ilaç gibi geliyor. Küçük çaplı tembellikler harika. Hem de zararsız.

Tembellik de tıpkı pek çok şey gibi modern zamanlarda bir değişim içinde. Bilgisayarların tuşlarına basa basa yazmaktan dolayı neredeyse kağıt kalemi unutur olduk. Hatta bazen kalem kullanmak yorucu bile oluyor. Bilgisayar tam tembel işi...yazarken hata mı yaptınız? Hemen düzeltin! Yeni bir kağıt alıp baştan yazmaya gerek yok. Hatta kopyala yapıştır gibi harika bir araç var. Tembellik diz boyu.

İnternet ise ayrı bir tembellik merkezi...köşedeki gazeteciye gidemem şimdi , açarım webten okurum gazetemi. Hem de dünyanın neresinde olursa olayım okurum.

Başka bir modern zaman tembelliği ise yemek tarzımız...Fast food gibi tam tembel işi yemekler.

Yok onlar hızlı hayatın gerekliliği...yemek için bile zamanım yok. Kim demiş?

Bazen metroda görüyorum...sabah kahvaltısını, öğle yemeğini öylece orada trenin içinde yiyenler var mesela.
Şimdi kim sabah kahvaltısı hazırlayacak...al hemen fast food bir şeyler ye ayakta...hem de trende ve hatta halk otobüsünde.

Poşet çay! Ne çay kırıntıları dökülür etrafa, ne de demlemekle filan zaman kaybedersin...(Aaa! demli çayı bir şeye değişmem...tamam siz değişmeyin...ama dünya değişti çoktan).

“Tembellik” diyorum ama bütün bu saydıklarım da sanki hayatı daha hızlıya alma durumu gibi. Az zamanda çok şey yapalım...Nasıl bir tembellikse artık.

Ha mesela başka bir tembellik daha; arabaya alışan insanların, toplu taşıma aracına binememe tembelliği. Yok bekleyemem durakta...çok ta sıkışık! ayakta mı gidilirmiş?

Hafta sonu geldi ya tembellik üzerine yazayım istedim.
Dışarıda yağmur da yağıyor. Blogumu da yazdım...okyanusun ardından göndereyim...kim uğraşır şimdi...yazıyı yaz...zarfa koy, postaneye git, at.

Efendim?...

Bir tıklama mesafesinde mi?

Tam tembel işi yani...anladım.

 
Toplam blog
: 237
: 1302
Kayıt tarihi
: 06.08.07
 
 

Biyolojinin son yıllarda, özellikle son 10 yılda içeriğinin yoğun bir şekilde moleküler düzeye inmes..