- Kategori
- Deneme
TEMELLE İDRİSİN FADİME AŞKI-3
İdris’in Fadime’ye mektubu,
Sevgili çok değerli arkadaşım Fadime,
Köyümüzün medarı ifteharı babanın ölümüne köylü olarak hepimiz çok üzüldük. Allah rahmet etsin, mekanı cennet olsun, nur içinde yatsın. Biliyorsun ki bizler faniyiz bu dünyaya geldük gideceğiz. Ne söylesem, ne desem senin üzüntüne çare olmayacağını biliyorum. Ateş düştüğü yeri yakar.
Fakat biliyorsun ki hayat devam ediyor. Kendini eve kapatmışsın, kimseyle görüşmüyorsun. Sen kimsenin başaramadığını başardın, sağlık lisesini kazandın. Annen sen gelmesen de Asiye teyzeyle gidip şehirdeki sağlık lisesine kaydını yaptırdı. Lütfen kendine gel bu fırsatı kaçırman doğru olmaz. İki dağın eteğindeki bu köy ne sana ne de bize gelecek vat etmiyor. Bizim geleceğiniz köyümüzden denize yol yapmış dere gibi sahile gidiyor. Özgürlüğe açılan kapıya doğru gitmeliyiz. Lütfen bu mektubu alınca silkelen kendine gel. Sen okula gitmeyince bende gitmedim. Seni yalnız bırakmak istemedim. Şu senin beşik kerkmen fasulye sırığıl Temel var ya oda bir hafta okula gitti sonra benim köyde olduğumu öğrenince oda köye döndü. Sandı ki İdris Fadimeyi kandıracak. Asiye teyze kafayı yedi. Ne yaptı ne ettiyse okula döndüremedi. Temelin ne yaptığını merak ediyorsan anlatayım. Onların sizin eve bakan penceresi var ya. İşte oraya oturmuş seni kapıya, yada pencereye çıkacak diye bekliyor. Yemeden içmeden kesildi salak. Sanıyor ki sen onun tapulu malusun da ondan başkasına varamayacakmışsın. Sende biliyorsun bana etmediği kötülük kalmadı. Gecen gün evlerinin önünden geçerken sırtımdan Asiye teyzenin bana verdiği kemençeyi aldı yere çaldı. Kemence çok sağlammış Allahtan kırılmadı. Birde beni tehdit etti.”Bir daha Fadimeye şiir yazıp türkü söylemeyeceksin” diye. Fadime sen üzülme ben alışığım o söyledi diye seninle olan arkadaşlığımı silip atamam.
Sana yazdığım bu mektuptan haberi yoktur. Olursa mutlaka oda yazacaktır. Ama yazması bir hayli uzun sürer. Mektup bittiğinde sen okulu bitirmiş olursun. Onda ne şair ruhu, ne ozan bağlamasının teli vardır. Kaba sapa bir adam. İşi gücü tehdit, kaba kuvvet.
Fadime, lütfen bu İdrisi dinle, lütfen okuluna devam et. Yoksa ne Temel, nede bu gariban İdris okula gidip adam olamayacak. Bu köyde Temelle ben birbirimizi yiyeceğiz. Sende bize kızıp gidip hiç sevmediğin biri ile evlenip bu iki dağın arasında çürüyüp gideceğiz.
Sevgili Fadimem,
Seni gerçekten çok seviyorum. Biliyorum bu sevgi tek taraflı bir sevgidir. Çünkü senin göz pencerenden bana bir ışık yanmadı. Bu ışık Temele de yanmadı. Zaten yansaydı tavuk gibi pencerenin dibine tünemezdi. Sana olan aşkımı nasıl anlatmamı istersen söyle söyleyeyim.
“Bizim vatan sevdamız gibi dir. Mustafa Kemal’in Misak-ı millisi, aşık Veyselin gönül gözüyle sarıldığı sazı, uzun ince yolu, Mevlananın mevlası, Anaların evlatları, Aslının keremi, Şirinin Ferhat’ıyım, Kaçkar dağlarının Karadeniz aşkı gibiyim. Şu dağlardan akıp gelen dere var ya, onun sevdası da biran önce Karadeniz’e ulaşmaktır. Nasılda yaz kış Kah dağlardan, kah düz ovalardan geçerek çağlayıp gürül gürül akarda özlemini hasretini çektiği karadenizine büyük bir sabırla akar, İşte o sabırım ben.
Küt küt akan kalbin yaşam sevdası gibiyim. Karakıştan ilk baharı bekleyen tabiat gibiyi. Kurumuş toprağın beklediği yağmur gibiyim, sana olan sevdamı anlatmaya kalksan bu satırlar yetmez. Bu satırlara dökmek isteyip de dökemediğim kelimeler gibidir sevdam.”
Sana yazdığım bu sevda kelimeleri kafanı karıştırmasın benim en çok istediğim, o kapıdan çıkıp çantanı sırtlayıp okula gitmendir. Yeter ki sen okuluna devam et benim sevdam olmasa da olur. Ölünceye kadar bana arkadaş olur.
Sevgilerimle
İdris
Fadime mektubu alınca çok memnun oldu. Çünkü onun evde kalması her üçünün de özlemini çektiği okumu istekleri son bulacaktı.
Koşarak annesinin yanına gitti. “Anne ben eşyalarımı topluyorum. Yarın okula gideceğim”
Evde bir bayram havası esti. Emine hanım çığlık çığlığa Asiye hanımlara koştu. “Asiye, Asiye bak neler oldu. Fadime yarın okula gidiyor” Asiye hanımla Emine bir birleri ile kucaklaştılar. İnanılmaz bir sevinç yumağı oluşturdular. Temel şaşırmıştı. Çok sevindi. Fakat sevinci fazla uzun sürmedi. Emine hanım heyecanla anlatmaya başladı. “Şu bizim İdris var ya çok marifetli bir çocuk. Sen Fadimeye mektup yaz. Postaya at. Mektupta bu gün eve geldi. Fadime hem okudu hem ağladı. Sonra geldi bana ana ben okula gidicem dedi.” Asiye hanım Emine hanım’ın eliyle ağzını kapattı “Sus Emine sus temel duymasın yine her şey maffolur. Gider idris’e çullanır.”
Temel küplere bindi. “Bu idris nasıl bir mahluktu. Benim günlerce düşünmediğimi düşündü. Şerefsiz bücür. Ben sana gösteririm.” Temel bir hışımla evden çıktı. Asiye hanım “Eyvah temel duymuş gidip idrise bir zarar verecek yetiş emine dedi” Bu arada Fadime kapıya çıkmıştı. Fadime’yi gören Temel frene bastı. İdrisi unuttu. Hemen Fadimenin yanına gitti.”Fadime yarın okula gidecekmişsin. Çok sevindim bak bende senin yüzünden okula gitmedim. Seni bekliyorum.”
Fadime kafasını kaldırıp burnundan uzun bir nefes aldı. Göğsü şişti. Sonra büyük bir hızla nefesini verdi. Kafasını Temele uzattı, elini arkasına başladı. Hışımla bağırdı.
“İyi b….k yedin. Beni düşünüyorsan neden okula gitmedin. Neden geleceğini düşünmedim. Göbeğin bana mı bağlıydı. Madem beni çok düşünüyordun da benim için ne yaptın. Pencerenin önüne tavuk gibi tüneyerek beni düşündüğünümü sandın…”
Fadime başka ne dedi.
***
Arkası yarun