Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Şubat '10

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Temiz ERZİN artık çocukluk anılarımda kaldı

Temiz ERZİN artık çocukluk anılarımda kaldı
 

Yazılarımı okuyanlar bilir memleketimden çok bahsederim. İşte bu yazım da onlardan biri olacak. Bilen bilir memleketimin hep güzelliklerinden bahsettiğimi. Meğer hep güzel değilmiş. Meğer Erzinim çok değişmiş. Bakmayın siz sokaklarının aynı kaldığına, bakmayın hala bir adım ilerleyemediğine. Çok şey değişmiş yedi yılda. O bildiğim, tanıdığım daha doğrusu tanıdığımı zannettiğim Erzin, o Erzin değil.

Hala çok güzel yemekler yapılsa da bu yemekleri yapan kadınlar seyirsiz olmuş. Aldatılmış, dayak yemiş, susmuş, susturulmuş. Bir üzerine kuma getirilmediği kalmış. Hatta eşleri tarafından başkalarına parayla satılmış da “o senin kocandır” denilmiş. Bir yandan köreltilmiş diğer yerden susturma yöntemleri geliştirilmiş.

Kadına baksanız çok güzel, marifetli de. Neler yapmamış ki ailesi ve kocası için. Kaynanasının dırdırına bile ses çıkarmamış. Ama bir gün kocası onu başka bir kadın ile aldatmış. Aldatmakla kalmamış bir de ondan çocuğu olmuş. Tüm bunlar olurken kadın ne yapmış bilin bakalım? Gururlu davranıp babasının evine gitmiş mi? Hayır. Ya da terk etmiş midir adamı? Yapmamış. Evliliğini sürdürmeye devam etmiş. Klasik gerekçe ise çocuklar. Bu kadın kocasının iş yerinde koşturmaya devam etmekle kalmıyor evini de ihmal etmiyor şu sıralar. Kıymet bilmeyen adam da metresi ile görüşmeye devam ediyor. İşin garip gelen yanı metresinin ailesi olsun tüm memleket onların bu yasak ilişkisinden haberdar. Ve normal karşılar olmuşlar. Şimdi düşünüyorum da bizim zamanımız da el ele dolaşmayı bırakın normal erkek arkadaşlarımızla bile konuşsak dedikodular alır başını giderdi. Şimdi ise her şey normal görünüyor.

Eskiden iyi miydi peki? Değil. Ama şimdi de iyi sayılmaz. Toplumun hiçbir kesiminde hoş karşılanmayacak bir hareket sonuçta. Hadi karşılandı diyelim yedi sene de bu köklü değişiklik nasıl oldu?

“Uyuşturucu kullanımı arttı”

Şirin ilçe imajının altında çirkin olan bir başka konu ise uyuşturucu kullanımının artmış olması. İlk zamanlarda duvarlarda gördüğüm “uyuşturucuya hayır” yazısına anlam verememiştim. Hatta sanki burada kullanan mı var diyordum ki, yanılmışım. İlköğretim çağında ki çocuklar hap kullanıyor, alenen uyuşturucu satışının yapılmasının yanı sıra gayet rahat bir şekilde uyuşturucu kaçakçılığı yapılıyor. Nereden mi biliyorum? Görünen köy kılavuz istemiyor.

Yasaların bu konu da ne kadar yetersiz kaldığına şahit oluyorsunuz. Satıcı ve kullanıcı diye ayrılan grupta kullanıcı için pek bir şey yapılmazken satıcıya ancak yaptırımlar yapılıyor. İşi kılıfına uyduran satıcılar da üzerinde sadece bir kullanıcının bulundurması gerektiği kadar ( kaç gram olduğunu şuan hatırlamıyorum) bulunduruyor. Böylelikle yakalansalar bile kullanıcı olduklarını söylüyorlar.

Tirajı komik yanı ise satıcılar için de kullanıcılar için de kimsenin üzerine düşeni yapmaması. Göz göre göre gençler zehirleniyor. Suçlular hiç bir şey olmamış gibi işlerine devam ediyor, yöneticiler ise zehirlenen çocuklar mı değil mi hiç umurunda bile değil. Öyle ki bu konuda kimsenin bir şey yaptığını görmedim. Ne okul önünde polisler bekliyor ne de gerekli eğitimler ailelere ve çocuklara veriliyor. Çünkü herkes kendini düşünüyor. Menfaatlerin ön plana çıkmasına mı yanayım çocukların gözümün önünde mahvolmasına mı?

Bir başka olay ise pornografik görüntülerin yaygınlaşmış olması. Sevgilisi ile birlikte olan kadın kötü niyet beslemezken art niyetliler gizli kamera ile elde ettikleri görüntüleri internette yayıyor ya da yaymakla tehdit ederek kadınlara istediklerini yaptırıyorlar. Sonunda ne mi oluyor? Ya ailesi öğrenerek kızına cezasını veriyor ya da kızlar kendi cezalarını kendilerini veriyor. Asıl ceza alması gereken erkekler ise hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam ediyor.

Bu anlattıklarımı elbette defalarca duyduk. Sadece Erzin’e özel bir durum değil. Gazeteler de olsun haberlerde olsun sık duyduk benzer haberleri. Anlattıklarımın o haberlerden farkı Erzin’de yaşanıyor olması. Bıraktığım gibi bulamamam bir yana geriye doğru bir gidiş söz konusu. Eskiden böyle haberler olduğunda “benim memleketimde olmaz böyle şeyler” derdim. Sadece ufak tefek kaçakçılıklar ( elektronik eşya, çay vb.) olur diye bilirdi bilen.

Sokaklarında dolaşırken “masum” görünürdü her şey. Değilmiş. Hiç bir şey yedi sene önce ki masumiyette değilmiş. Kimse bu gidişe dur demiyor. Erzinim gün be gün kirleniyor.

Şimdi benim dönemim ve benden önce ki dönem Erzin’den bahsederken “eskiden ne kadar temizdik” diye mi bahsedecek?

 
Toplam blog
: 65
: 1227
Kayıt tarihi
: 06.09.06
 
 

Aslen Hataylıyım ama Eskişehir'de yaşıyorum. Daha doğrusu okul nedeniyle Eskişehir'deyim. Eskişehir'..