Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

08 Mart '11

 
Kategori
Futbol
 

Terminatör

Terminatör
 

Fenerbahçe bir terminatör gibi önüne gelen her takımı yok edip geçiyor. Bu takımı kim durduracak bilmiyorum ama bu ligde şu anda durdurabilecek takım görünmüyor. 

Öyle inanmışlar, öyle çalışmışlar, öyle bütünleşmişler, öyle yetenekliler ki şartlar ne olursa olsun o şartlara uygun özelliklerini devreye sokup işi bitiriyorlar. 

Dün akşam ilk yarı 2-2 bittikten sonra 2.yarıda fizik güç ve kondisyon üstünlüğünü ön plana çıkarıp, bitirici adamları ile işi bitirdiler. Messi insan değilse Alex de insan değil. Her an çıkıp işi bitirebilecek skoru değiştirebilecek bir oyuncu o. O varsa sorun yok demektir. Orta sahada Mehmet Topuz ve Özer bir 90 dakika daha olsa yine koşarlardı. Cesur yürek Lugano yüreğinin yanı sıra aklını da çok iyi kullanarak Konya maçında oynanamamayı tercih etti. Yobo buz gibi havada bile soğukkanlılığını koruyarak havaya nispet yaptı. Volkan ilk yarı yenilen gollerde hatalıydı. 2.yarıda bir golü kurtardı. Dia boş alan bulmakta zorlandı. Aslında 4-2’den sonra oyunda olsaydı çok daha etkili olurdu. Emre bir kaç maçtır sakatlığına rağmen fedakarca oynadığı için eski günlerini aratıyor ama hırsı ile sahada varlığı bile takıma katkı yapıyor. Niang penaltıda ve 3.golde ustalığını gösterdi. Belki de Guiza’nın yedek kulübesinde olması onu daha da fazla iştahlandırmış olabilir. Cristian oyuna girdikten sonra gösterdiği performans ile bu takıma her zaman katkı sağlayacak bir oyuncu olduğunu bir kez daha gösterdi. Gökhan Gönül’ün yokluğunda Bekir en zayıf halka olarak göze çarptı. Stoper için iyi bir yedek olabilir ama sağ bekte oynatmak bence çok yanlış. 

Maçın yan hakemi Fenerbahçe’nin 1.golündeki ofsaytı süzemedi ama işin enterasan olan yanı yayıncı kuruluşun maç sırasında temcit pilavı gibi bu pozisyonu bir çok farklı açıdan defalarca görüntüye getirmesiydi. Fenerbahçe’nin faul nedeni ile iptal edilen bir golü vardı. Bu pozisyon ise yangından mal kaçırır gibi sadece bir defa tekrar edildi ve bir daha gösterilmedi. Fenerbahçe lehine verilen penaltı dünyanın her yerinde penaltıdır ve tartışılması gereken bir yanı yoktur. 

Gençlerbirliği yeni transferleri Azofeifa’nın da takıma büyük katkısı ile çok diri bir takım haline gelmiş. Oktay Delibalta ve Orhan Şam da çok iyi oyuncular. Teknik Direktörleri Ralf Zumdick ile yola devam ederlerse önümüzdeki sene başarılı bir grafik çizebileceklerini düşünüyorum. 

Trabzonspor’un Beşiktaş karşısında, son dakikalarda ne tesadüftür ki yine İbrahim Toraman’ın hatasıyla maçı kazanması sonrası Sadri Şener’in yaptığı “Türkiye’nin 4’te 3’ü Trabzonspor’un şampiyon olmasını istiyor” şeklindeki açıklamanın amacın neydi acaba? Zaten Türkiye’de Fenerbahçe’liler dışında kalan herkesin tek arzusunun Fenerbahçe’nin şampiyon olmaması olduğunu herkes biliyor. Türkiye’deki Fenerbahçe’li oranının ülke nüfusunun 3’te 1’inden fazla olduğunu düşündüğümüzde yaptığı açıklamanın doğruluk adına da elle tutulur bir yanı olmadığı görülmektedir. 

Valencia’ya yenilerek elenen Basketbolcularımızın canı sağolsun. Çok ciddi sakatlıkların üstüne son 3 maçta devreye giren İspanya lobisi Fenerbahçe’nin final four dışında kalmasına neden oldu. Umuyorum ki önümüzdeki yıl Fenerbahçe kendi yeni mabedinde bu başarıya ulaşacaktır. (Tabii ki Ukiç’te veya diğer iyi oyuncularımızın numunelerinde doping çıkartacak haysiyetsizler olmazsa) 

En son oynadıkları Karabükspor karşılaşmasında 52.000 kişilik stada sadece 5.200 taraftar toplayabilen Galatasaray’ın haftaya Cuma günü oynanacak sözde derbide dahi stadı doldurması meçhul görünmektedir. Büyüklük devlete stad yaptırıp bedavaya konmakla olmuyor maalesef. Önemli olan o stadı her daim, en kötü koşullarda bile en az yarısını doldurabilecek sevdalıların olmasıdır. Büyüklük bunu gerektirir. 

Saygılarımla,  

Muhittin KAYAKIRAN 

mkayakiran@borusan.com 

 
Toplam blog
: 72
: 623
Kayıt tarihi
: 12.11.09
 
 

1974 Adana Doğumluyum. İTÜ Makina 1996 mezunuyum. Hobilerim arasında film seyretmek, müzik dinlem..

 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara