Terör saldırısından sonra, cevaplanamayan sorular...

Yüreğimiz kan ağlıyor…

Dün şehit haberleri ile sarsılan ülkemiz, bugün de şehit cenazeleri ile yerinden oynuyor. Ülkenin büyük bölümünde teröre tepki vardı. Bende bir Kürt arkadaşımla, Antalya, Kışlahan Otel önündeki tepki toplantısına katıldım.

Böylesi tepki toplantılarını mümkün mertebe kaçırmamaya çalışıyorum. Ne yaparsak yapalım, şehitleri geri getirmek mümkün değil. Ancak insan olarak bu eylemlere bir tepki göstermek, bir nebze olsun insanı rahatlatıyor.

Olan oldu demeden, bu olayın derinlemesine araştırılması gerekiyor.

Saldırı 8 ayrı bölgeden yapılıyor. Saldırıyı gerçekleştirenlerin sayısı hakkında 200-250 arasında rakamlar telaffuz ediliyor. Bu kadar insanın sınırdan nasıl geçtiğini sorgulamak lazım! Eğer sınırdan geçmeyip, ülke içinden toplantılarsa daha da vahim! Ülke sınırları içinde, bu kadar silahlı adam bir araya toplanıp, plan program yaparak, belli bölgeye saldırı gerçekleştirebiliyorsa, bu ülke bitmiş demektir.

Milliyet Gazetesi'nde yer alan bir haber göre teröristler, ağır silahları iki hafta boyunca sınırdan içeri sokmuş. Bunca zaman sınırdaki görevliler ne yapıyordu?

Bu ülkenin istihbarat birimleri ne işle meşguldü?

Ayrıca ağır silahlar içeri sokulurken, sınırdaki termal kameralar durdurulmuş muydu? Gazetedeki habere göre; termal kameralar, yaklaşık bir hafta önce bu geçişleri tespit ettiği iddia ediliyor. Ortada istihbarat zaafı yoksa neden, niçin müdahale edilmedi? Müdahale engellendi mi? Eğer engellendiyse, kimin tarafından engellendi?

Örneğin, batıda şehirlerin her tarafı kameralarla donatılmış. Sınıra bu kameralardan konulamıyor mu? Veya şehir merkezlerine niçin kamera konulmuyor? Kameraların konulmasını engelleyenler kim?

Terör olayları artmışken, sınırdaki karakollar ve askeri birlikler neden gerekli önlemi almazlar?

Saldırıya uğrayan birliğin komutanı ve diğer görevlileri hakkında soruşturma açılacak mı?

Bunca şehide rağmen, hala Genel Kurmay yapacağı birkaç hava operasyonundan sonra abartılı açıklamalarına devam edecek mi?

Bunca tecrübeye rağmen, neden hala askerler fazla zayiat veriyor?

Her gün çevresi sarılan onlarca terörist gruplar, nasıl o çemberi(!) yarıp kurtuluyor?

Yine gazetenin haberine göre; istihbarat birimleri tarafından, eylül ayı içerisinde Çukurca ilçesi Yapraklı köyünden, Cevizli ve Çeltik köyleri istikametine 6 adet katırla bir adet Doçka uçaksavar ve mühimmat dolu çuvalların götürüldüğü bilgisi verilmiş. Ayrıca her bir katırın yanında ikişer adet bayan terör örgütü mensubunun bulunduğu bilgisi de bölgedeki birimlere acil koduyla iletilmiş. Çukurca'nın hemen karşısındaki Zap kampından da 200 adet havanın sevk edildiği belirtilmiş.

İyide, böylesine istihbar-i bilgiler alınıyorsa, niye gereği yapılmıyor?

Türk Silahlı Kuvvetleri, kendilerine emanet edilen gençlere niye sahip çıkamıyor?

Bu ülkenin çocukları, sorumsuz yöneticilerin emri altında ölmek zorunda mı?

Şehit olanlara baktığımızda, hepsi gariban çocuğu!

Artık sözün bittiği yerdeyiz. Bıçak kemiği deldi geçti!