Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ocak '10

 
Kategori
Sosyoloji
 

Teröre övgü yollara düştü

Teröre övgü yollara düştü
 

Yol düzenleme levhası (Sanal ortamdan alınmıştır)


Bu akşam üstü sanal ortama düşen bir habere göre: ''EDİRNE’de yasadışı sol bir örgütün propagandasını yaptığı gerekçesiyle tutuklanan 5 kişiye destek vermek için kente gelen ve güvenlikleri nedeniyle TEM otoyolunda durdurulduktan sonra polisin müdehalesi ile uzaklaştırılan grup 5 gündür geceyi TEM otoyolu Babaeski mevkiindeki bir tesiste geçiriyor''muş.

DHA'dan Fırat KESKİNKILIÇ'ın BABAESKİ'den bildirdiğine göre tutuklu beş kişi için; sanırım İSTANBUL'da toplanarak EDİRNE'ye girmek isteyen ve kent içinde ya da tutuk evi yakınlarında 'demokratik haklarını' dillendirmek amacındaki 200 kişilik topluluk arasında bulunan avukatları Ebru Timdik: “Taşları bağlamak köpekleri salmak diye bir söz vardır. Teşbihte hata olmaz. Edirne halkına kötü bir söz söylemek için söylemedim. Ama taşları bağlamanın bir anlamı yok. Buradaki insanlar iyi niyetleriyle demokratik haklarını kullanmak istiyorlar. Bu hakkı kullanmak için engelleri kaldırmak devletin görevidir” demiş.(Bkz. http://www.milliyet.com.tr/ - 08 01.2010 - 17:04)

Demokrasilerde 'tepki koymak' hakkı vardır. Ancak TERÖR PROPAGANDASI yapmış birileri için nasıl 'bir demokratik tepki' konulmak istenir anlayan beri gelsin. Kaldı ki yasalarımıza göre ve üyesi olduğumuz AİHM Kararlarına göre TERÖR'e de TERÖRİST'e de ÖVGÜ de suçtur.

Bir avukatında başında bulunduğu yaklaşık 200 kişilik kalabalık; tutuklanmış olan arkadaşları gibi yeniden TERÖR'e ÖVGÜ mü yapacaklar? Bir de 200 KİŞİ nasıl oluyor da İSTANBUL'dan topluca otobüsler, minibüsler kiralayarak(?)TEM otoyolundaki bir tesiste bu kadar masrafa katlanabiliyor? Oysa ülkemizdeki nice suçlu; işlemiş olduğun suçun 'şahsiliği' çerçevesinde apar topar tutuklanarak 'dama' yollanıyor. Avukatının görüşmesi de yakınlarının görüşmesi de gerekli belgelere ve nüfus müdürlüklerine kadar uzanan nice koşuşturmaca ile ancak mümkün olabiliyor.

Anlaşılan teröre bulaşmış olanlar için ayrı bir hukuk ve eylem planı uygulanmaya başladı. Ol kişiler giderek bir de TERÖR MADURU olarak nitelenmez ise şaşarım! Oysa içimizde TERÖR'ü de TERÖRİST'i de öve öve bitiremeyen o kadar kendini bilmez var ki bu konular ile uğraşan yetkililere sabır ve metanet dilemekten başka bir şey gelmiyor elimden.

TERÖR aynı zaman da PARA KAZANDIRAN bir al - ver düzenine mi dönüştü? DEMOKRASİLER'de hak hukuk adalet bunların da soruşturulmasını ister. Bu kadar kişiyi örgütleyen kim ya da kimlerdir? Bir tek avukat mı var bu işin içinde?

Gelinen bu aşamada AÇILIM kapsamında Devlet'e düşen görev cennet vatanımızı sık sık huzursuz eden, on binlerce canımızı ölüme yollayan bu TERÖR ÖRGÜTÜ'nün nasıl çalıştığını, hangi kaynaklardan nasıl beslendiğini, kişileri nasıl kandırdığını, hangi yolları kullanarak saldırdıklarını, hangi ülkelerde temsilciliklerinin bulunduğu, para-esrar-silah trafiğinin nasıl işlediği ve ne tür silahlar taşıdıklarını açıklamak zorundadır. Ayrıca TERÖR'e bulaştırılan yurttaşlarımızın; yerleşim yerleri, aile yapıları, eğitim, varlık ve gelir seviyelerinin de kamuoyuna açıklanması gerekmektedir. Çünkü olayları içindeki maddi ve manevi unsurlar ve sebepleri bilemez isek çözümü de zor olur.

Türkiye'de ve Amerika'da 'sosyoloji tahsil etmiş' olması bakımından İçişleri Bakanı Sayın Beşir ATALAY'a bu araştırmaların yapılabilmesi için çok büyük bir sorumluluk düşmektedir bence. Bu konuda bilemediğim diğer konuların da açıklanması, bence kasalarda ve kozmik odalarda saklanan Devlet sırlarının açıklanması demek değildir. Tersine Devlet kaynaklarına bağlı olarak 'noksansız bir biçimde' belki de 'yargıçlar ve noterler huzurunda' hazırlanacak olan bu araştırma dökümleri geniş anlamda, toplumsal gerçeklerimizi ortaya koyabilecek; bir anlamda da 'birikmiş günahlarımızı gösterecek olan' bir BELGE olacaktır.

Umarım bu araştırmaya bir de bugüne kadar 'teröristin kişiliği' konusunda psikiyatrlar tarafından yazılmış olan bütün raporlar da eklenecektir. Çok yönlü araştırıldığı, ev ev dolaşılarak anketler yapıldığı söylenen bazı güdümlü araştırmaları da ezip geçecek olan bu TERÖR ARAŞTIRMASI BELGESİ dünümüze olduğu kadar geleceğimize de ışık tutacaktır bence. Böylece devlet yalnızca bazı söylemlere değil doğrudan doğruya kendi kaynaklarına bağlı olarak konuşacak ve ona göre 'maddi ve manevi alanları kapsayan politikalar' üretebilecektir.

Piyasada var olan yayınlar ne yazık ki bir filin ayağına ya da kuyruğuna göre onu tarif etmeye çalışan gözü bağlı kişilerin değişik benzetmelerinden öteye gidemeyecek kadar gerçeklikten yoksundur.

Kısaca nüfus, para, eğitim, enflasyon, sağlık ile göç hareketlerini TÜİK aracılığı ile döküme kavuşturan Devlet bu konuda neden suskun kalıyor anlamak mümkün değil. Çünkü en az yirmi beş yıldan bu yana ihmal edilen ve artık kökleşmekte olan toplumsal, ekonomik ve siyasal bir sorun ile yüz yüzeyiz. Eğer böyle bir çalışma yapılabilir ve kamuoyu ile paylaşılır ise AÇILIM da kendisine araştırmalara dayalı ve yönlendirici bir kaynak bulmuş olacaktır.

Milletimizi ve Devletimizi yıllardan beri kemirmekte olan bu illeti durdurabilmek için faydalı olacağına inandığım bu araştırma uğrunda çalışanlara ve çalışacak olanlara şimdiden başarılar dilerim.

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..