- Kategori
- Sinema
The Matrix
The Matrix
Thomas Anderson, dünyanın sayılı yazılım şirketlerinden birinde çalışmaktadır. Akşamları ise Neo ismiyle yasal olmayan bir şekilde korsan bilgisayar programı dağıtımı yapmaktadır. Dünyasında bir şeylerin ters gittiğini düşünen Neo, bir arayış içerisindedir. Aradığı şey, matrixin ta kendisidir. Bir gün aradığı kişilerle iletişime geçme fırsatı bulur. Morpheus ve Trinity, Neo'ya kolayca kabullenemeyeceği bir gerçeği açıklar.
Yaşadığı dünya, yani matrix beyinde gerçekleşen bir simülasyondan ibarettir. Neo, yaşadığı dünyanın sadece zihinsel bir simülasyondan ibaret olduğunu anlar.
Morpheus kendisine bir seçenek sunar:
- Mavi hapı alırsan, bu hikaye sona erer, yatağında uyanırsın ve istediğin her neyse ona inanırsın. Kırmızı hapı alırsan harikalar diyarında kalırsın. Ben de sana tavşan deliğinin gittiği yerleri gösteririm. Unutma, sana vadettiğim tek şey gerçek. Fazlası değil.
Neo, kırmızı hapı seçer ve geri dönülemez bir yola girmiş olur. Matrix'ten kurtarılan Neo, kehanetteki seçilmiş kişi midir. Morpheus, seçilmiş kişiyi bulduğuna inanmaktadır. Kehanete göre, seçilmiş kişi matrixi yok edecek ve insanlığın son kurtarılmış şehri Zion'u makine saldırısından kurtaracaktır. Kahin'e götürülen Neo, kendisinin seçilmiş kişi olmadığına inanmaktadır. Kahin, Neo'ya seçilmiş kişi olup olmadığıyla ilgili "Sana küçük bir sır vereyim. O kişi olmak, aşık olmak gibidir. Sana kimse aşık olduğunu söyleyemez, onu sadece hissedersin." der.
Bir süre sonra Neo da gelişen olaylar sonrası, kendisinin seçilmiş kişi olduğuna inanır. Zion'u kurtarmak için makinelerin hızlı ilerleyişi devam etmekte iken, matrixte de düzenin koruyucuları ajanlarla amansız bir mücadele içerisinde bulur kendini.
Kahin, Neo'nun mimarla görüşebilmesi için Merovingian'ın elinde tutsak olan anahtarcınının kendisine yardımcı olabileceğini söyler. Merovingian'ın elinden anahtarcıyı almak hiç de kolay olmaz, ancak sonuç olarak anahtarcı Neo'ya mimarla görüşmesine olanak sağlayan kapıyı açar. Mimar, matrixin tasarımcısıdır.
Mimar, Neo'ya matrixe dair önemli ipuçları verir. Matrix daha önceden 5 kez yıkılıp yeniden tasarlanmıştır. İlk matrix tasarlandığında hatasız, mükemmel bir yapıya sahiptir. Ancak başarısızlığı da kendi kadar büyük olmuştur. İnsanlar kendilerinin seçim yapmadığı bu dünyada, herşey mükemmel de olsa bir süre sonra mutsuz olmaya başlamışlardır. Haliyle insan vücudu da makinelerin beklediği enerjiyi üretemez hale gelmiştir. Matrix bir kez daha tasarlanmıştır. Bu defa bazı tarihi olaylardan da esinlenilerek. Ancak yine de başarılı olamamıştır. Gerekli olan mükemmellikten uzak basit bir kurgudan ibarettir. İnsanoğluna seçim şansını kendisinin yaptığını düşündüğü, enerjilerini maksimum seviyede tutacak bir matrix tasarlanmıştır. Bu tasarı beraberinde insan psikolojisinin özelliklerini araştırmak üzere bir programı da getirmiştir: Kahin.
Matrix'in tasarımıyla ilgili, ilk filmden hatırlayacaksınızdır, Ajan Smith'in Morpheus'a söylediklerini de hatırlayalım.
- Hiç durup bu manzarayı izledin mi? Bu muhteşem güzelliği ve ardındaki dehayı. Milyarlarca insan burada hayatını yaşıyor. İnanılmaz. Biliyor musun, ilk matrix mükemmel bir insan dünyası olması için tasarlanmıştı. Kimsenin acı çekmeyip, herkesin mutlu olacağı bir yer. Bir felaket oldu. Kimse programı kabul etmedi. Nerdeyse bütün hasat kaybediliyordu.(Burda enerji üretmesi için oluşturulan insan tarlalarından bahsedilmekte) Bazılarınız bunun sebebinin, program dilinin dünyanızı tanımlamaya yetecek güçte olmadığı şeklinde yorumladı. Ama bana soracak olursan, tür olarak insanoğlu, kendi gerçeklerini acı ve eziyet üstüne kurmayı seçiyor. Bu yüzden mükemmel dünya, ilkel beyinlerinizin durmadan uyanmayı denediği bir rüya halini alıveriyor. Bu yüzden matrix, bu şekilde yeniden tasarlandı. Uygarlığınızın en mükemmel hali.
Mimar, Neo'ya kendisinin neden orada olduğunu da şu şekilde anlatmıştır:
- Maalesef yaşamın, matrix programından kaynaklanan bir denklemin dengesiz sonucundan ibaret. Sen bir anomallik sonucu oluştun. Bütün çabalarıma rağmen, gerekli matematik hesapların kesin uyumunu sağlamayı başaramadım. Bu sorunun mutlaka çözülmesi gerekiyor; ancak, benim kontrolüm dışında gelişen olaylar yüzünden buraya gelmen, er ya da geç kaçınılmazdı.
Bu sistemi en basit olarak şu şekilde açıklayabiliriz. 10'un 3'e bölündüğünü düşünün. Sonuç 3.333333... diye devam edecektir. Bilgisayar programının yinelenen sayılarla ilgili bir limiti bulunmaktadır. Ve sonucu bir noktada sonlandıracaktır. Elde edilen bu sayının tekrar 3 ile çarpıldığını düşünelim. Sonuç 9.999999.... olarak çıkacaktır. 10 sayısını vermeyecektir bize. İşte mimarın anomali olarak bahsettiği, matrixi kabul etmeyen kısım bu 0.000....1'lik dilimdir. Neo ise bu dilim içerisinde yer alan "The One" programının yüklenmiş halidir.
Matrix öncesinde 5 kez imha edilmiştir. Seçilmiş kişiler kaynağa geri dönüp, yok edilen Zion'u oluşturmak için 16 kadın, 7 erkek toplamda 23 kişi seçip Zion'u tekrar kurmuşlardır. Neo, öncekilerin aksine sol kapıyı tercih etmiş ve Trinity'i kurtarmaya çalışmıştır, ve de başarmıştır.
Makineler hızlı Zion'a yaklaşmışlar, Zion'un kurtuluş umudu ise Neo'ya bağlanmıştır. Neo, Trinity ile makineler şehrine doğru yol alır.
İlk filmin sonundan hatırlayacağımız gibi Neo, Ajan Smith'i yok etmesine rağmen, yaptığı hamle Ajan Smith'e kendini kopyalama özelliği kazandırmıştır.İnsanlar ilk kez makineleri tasarlerken kendi özelliklerini kullanmışlardır. Kendilerinin kusursuz olduğunu düşünen insanoğlunun unuttuğu kısım ise kusursuz olmamayışlarıdır. Bu kusur, bir önceki yazımdan hatırlayacaksınız, B1-66ER kodlu robotun sahibini öldürmesine yol açmıştır. Bir süre sonra matrixin tasarımında makineler de aynı hataya düşmüşlerdir. Kendilerinin kusursuz olduğunu düşünen makineler, ihtiyaçları için kendilerinin yansımaları olan matrixin içinde birçok program oluşturmuşlardır. Makineler başarısız olan programları veya görevi sonlanan programı silmektedirler. Matrixi koruması için oluşturulan Ajan Smith programını başarısız olduğu için silmek isterler. Sahibinden saygı görmeyen Ajan Smith, tıpkı B1-66ER gibi, yaratıcısına isyan eder ve bir virüse dönüşür. Matrixin kontrolünü ele alır. Bu noktada Ajan Smith'in Morpheus'a insanlar için yaptığı yorumu da bir anekdot olarak hatırlayalım.
- Seninle burda geçirdiğim süre içinde öğrendiğim bir şeyi paylaşmak istiyorum. Türlerinizi sınıflandırma fikrine kapıldığım bir günümde, aslında sizin memeli olmadığınızı anlayıverdim. Bu gezegendeki her memeli, içgüdüsel olarak kendilerini çevreleyen ortamla doğal bir denge oluştururlar. Ama siz insanlar bunu yapmıyorsunuz. Siz belirli bir alana yerleşip, çoğalıyorsunuz. Sonunda bütün doğal kaynaklar yok olana kadar buna devam ediyorsunuz. Hayatta kalmak için yapabileceğiniz tek şey olaraksa başka bir alana yayılmak kalıyor. Bu gezegende aynı yöntemi kullanan bir başka organizma daha var. Ne olduğunu biliyor musun? Bir virüs. İnsan türü bir hastalık. Bu gezegende bir kansersiniz. Bir tür salgın. Ve biz de tedaviyiz.
Neyse kaldığımız yerden devam edelim. Matrix'in kontrolünü ele geçiren Ajan Smith ile baş edemeyeceğini anlayan makineler, Neo ile bir anlaşma yaparlar. Neo, Ajan Smith'in makineler şehrine girmesini engelleyecek, makineler de matrixten çıkmak isteyen insanlara izin verecek ve sonsuza kadar barış içerisinde kalacaklardır. Makineler, yaşamak için bu anlaşmayı kabul eder.
Matrixte Ajan Smith ile karşılaşan Neo, Ajan Smith'in görevini sonlandırır. Makineler, Zion kuşatmasından vazgeçer, insanlar ve makineler arasında barış süreci başlar.
Devamı gelecek...
Bir sonraki yazımdan;
- Matrix filminde seçilen isimlerin anlamları nelerdir,
- Merovingian ilk seçilmiş kişi midir,
- Neo matrix dışında makineleri nasıl durdurdu, gözleri görmediği halde dış dünyayı nasıl kod şeklinde görebildi,
- Zion, matrixe karşı çıkan insanların gerçekliğe inandırıldığı sanal bir simülasyondan mı ibaret,
Matrix filmi ile ilgili bunun gibi birçok bilgi bir sonraki yazımda yer alacaktır. Şimdilik hoşçakalın.