- Kategori
- Sivil Toplum Kuruluşları
Tiyatro ümitsizliğin reddidir

Uzun zamandır Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile ilgili yazılarıma ara vermiştim. Bunun benimle ilgili nedenleri çoğunlukta inanın. Yoksa sevgili derneğim faaliyetlerine son hızla devam ediyor. Ben de bu faaliyetlere az da olsa katılıyor olmama rağmen belkide bugün yakalamış olduğum çoşkuyu yakalayamamamda sebeptir bilmiyorum.
Bugün yine her ay sonu olduğu gibi ''Aylık Üye Toplantımız'' vardı. Bu toplantıyı farklı kılan ise toplantının devamında bir gün önce DÜNYA TİYATROLAR GÜNÜ olması sebebiyle çok değerli tiyatrocuların katılımlarıyla renklenmiş olmasıydı.
Toplantımız her zaman olduğu gibi Sevgili Başkanımız Melek ÖNEŞ’in geçen ayın değerlemesini yapıp, önümüzdeki ayın programını açıklamasıyla başladı. Daha sonra yapılan öneriler dinlendi , değerlendirildi ve tartışıldı.… Değerli Tiyatro Sanatçıları Cengiz YILMAZ, eşi Canan YILMAZ, Engin OCAKLI ve aynı zamanda değerli üyemiz olan Ahmet HIDIR’ ın gelmesi ve Gençlik Komisyonumuzun katılımıyla toplantımız yeni bir ivme kazandı. Bu noktadan sonra yaşanan dakikalar çok keyifliydi benim için. Yıllardır kendi kendime sorguladığım “Neden Bodrum’ un bir tiyotrosu yok?” sorularım Cengiz beyin verdiği müjdeyle yanıtlandı. En kısa zamanda 7’den 70’ e Tiyatro çalışmalarını başlatmayı planladığını söyledikleri zaman o kadar mutlu oldum ki bu çalışmalara katıldığımı hayal etmekten kendimi alamadım. Programa Ahmet Hıdır bey bir gün önce kutlanan DÜNYA TİYATROLAR GÜNÜ hakkında verdiği bilgiler ışığında 1962 yılında Dünya Tiyatrolar Enstitüsü’ nün kararıyla kutlanılmaya başladığını öğrendik. Bu yıl okunan bildirge bizede okundu . Bildirgenin en can alıcı cümlesi " Yanmayı göze almaya aydınlanamaz" cümlesiydi sanırım. Burada tabii Nazım HİKMET'i anmamak olmazdı.
" Sen yanmazsan,
Ben yanmazsam,
Biz yanmazsak,
Nasıl çıkar karanlıklar
Aydınlığa ?"
Evet bu satırlarıda Cengiz beyin çalıştırdığı genç arkadaşlarımızdan ve yönetim kurulu üyelerimizden dinlemek çok güzel oldu.
En büyük üzüntümüz DÜNYA TİYATROLAR GÜNÜ’ nde bırakın ücretsiz, ücretli olarak bile herhangi bir oyun izleyememiş olmaktı. Bu üzüntümüzüde Cengiz Yılmaz beyin Aziz NESİN’ in ÇİÇU adlı tek kişilik oyunundan bir kuple icra etmesiyle gidermeye çalıştık.
Daha neler neler oldu.. Gençlik Komisyonundaki gençlerimiz şarkılar söyledi.Tabii bizda eşlik ettik. Sonra geçmişte olsa 18 Mart Çanakkale Zaferinin anısına RUHİ SU’dan “Çanakkale Türküsü” nü dinlerken biter bitmez Onursal Başkanımız Hatice YÜKSEL birden ayağa kalkıp doğaçlama olarak bir şiir okuyp hepimizi ağlattı… Yani anlayacağınız çok ama çok keyifli, mutlu ve ruhumuz doymuş olarak toplantı sona erdi. Bu keyfi sizlerle paylaşırken bile o anların keyfini tekrar yaşadım. Tek üzüntüm fotoğraf makinemi yanıma almayı unutmuş olmamdı. Keşke bunları resmetme fırsatım olsaydı.
Önümüzdeki aya gelince daha yapacak çok iş var. 2 Nisan’da değerli üyemiz Günhan KARATAY’ dan iletişim üzerine bir sohbet toplantımız, 4 Nisan’ da Bahçeyaka’daki okulumuzun açılışı, 10 Nisan’da Gökçebel’de Çağdaş Kitap Odamızın tanıtımı ve yöre kadınlarını üretken hale getirmek için yapılan kermes, aynı gece organizasyonunu üstlendiğimiz Genç Kenterlerin sahneye koyduğu “39 Basamak” isimli oyun, 23 Nisan Çocuk Bayramı etkinliği olarak 24 Nisan’da Bodrum Kalesinde gerçekleştireceğimiz “Çocuk Şenliği” eşliğinde kermesimiz…..Şimdiden bir heyecan sardı beni. Umarım hepsine katılabilirim ve size orada yaşananları aktarabilirim.
Ne güzelki emek verilen herşey size doğru geri dönüyor. Önemli olanda bu sanırım. Biz boşunamı zıplıyoruz diye düşündüğünüz oluyor mu hiç? O zaman unutmayın biz en azından ayağımızın yerden kesildiğinin farkındayız. Sevgilerimle……..28.03.2008 BODRUM