Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ocak '11

 
Kategori
Futbol
 

Tok evin aç kedisi

Tok evin aç kedisi
 

ADNAN POLAT RESMİ GOOGLE COM DAN ALINMIŞTIR


Başlamadan belirtmekte fayda var. Başlığa bakarak bu yazının bir Fenerbahçelinin ağzından dökülen alaycı ya da kin ve nefret kusan bir yazı olduğu hissine sakın kapılmayın.En sonda yazacağımı en başta yazayım; Cumartesi akşamı yapılan protestoyu duyduğumda ezeli rakip ebedi dost Galatasaray taraftarına bugüne kadar duymadığım kadar çok sempati duydum ve takdir ettim. 

Ne olup bittiğini bilmeyen kalmadığı için zaten bildiğiniz şeyleri yazarak vaktinizi almayacağım. Ben kendi düşünceme göre olayları yorumlamak istedim. 

Mevzu bahis stadı ki, gerçekten muhteşem bir futbol mabedi, TOKİ bitirmiş. TOKİ malumunuz bir devlet kurumu. Başbakan ne diyor?.. Ben yapılması için talimat verdim. Benim sayemde yapıldı. Galatasaray’ın Allah kuruşu yok bu işte.(Allah Kuruşu ne demek onu da bilmiyorum ya, herhalde önümüzdeki yıllarda kullanacağımız para birimimiz. Pek bir duyar olduk son zamanlarda.) 

Sayın Başbakanın talimatıyla TOKİ bu işi bitirmiş ve 600 milyon dolar da para harcamış. (Karşılığı ne kadar Allah Kuruşu yapıyor onu önümüzdeki senelerde öğreneceğiz.) TOKİ nereden para kazanıyor peki. Mesela geçim kaynaklarından bir tanesi, ev sahibi olmaya bütçesi yetmeyen orta gelir seviyesi ve altında olan insanlara yine devlet bankalarınca uzun vadeli ve düşük aylık geri ödemeli kredi verilmesi yolu ile evlerinin satılması. 

Geri ödeme taksitlerinin nasıl ayarlandığını biliyor musunuz? Her sene memura ve işçiye verilen zam oranında bu insanların ödediği taksitler yükseliyor. Başka bir deyişle devlet işçisine memuruna verdiği maaş zammını bir şekilde bu insanlardan çıkarıyor. 

Sizin anlayacağınız TOKİ garibanın üç beş kuruşunun hesabını yapıyor. Garibana bu hesabı yaparken diğer tarafta 600 milyon dolar harcayarak stat inşa ediyor. Hem de her türlü lükse sahip bir stat inşa ediyor. 

Yanlış anlamayın ben bu ülkede yapılan her bir stadı duyduğunda mutluluk yaşayan futbol aşığı bir insanım. Hele hele Galatasaray’ın böyle bir stadının olması daha çok hoşuma gidiyor çünkü böyle statlarda taraftar profilinin inanılmaz bir şekilde olumlu yönde değiştiğini ve futbolun seyir zevkinin çok yükseldiğini Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu stadından çok iyi biliyorum. 

Bu şartlarda bu stadı her kim inşa etmişse Allah razı olsun demek pek yanlış olmaz. Dememek ayıp olur. Yuhalamaksa garip ve ilginçtir. Ancak yuhalamanın sebeplerini yuhalananların tespit etmesi gereken bir durumdur. Stadı terk eder gidersiniz bunun sebeplerini tartışırsınız kendi aranızda nerde yanlış yaptık der üstünde durmazsının ve herkes sizi takdir eder. 

Ancak benim babam seni babanı döver edebiyatı ile vay efendim sen misin beni yuhalayan bak ben bunları yaptım, senin hiçbir şeyin yoktu her şeyi ben yaptım, istersem bu stadı sana vermem gibi abuk sabuk laflar eder ve hatta devlet düzeyinde yok Galatasaraylılığımı askıya aldım, bunlar şerefsiz gibi sokak argosuyla hatta tribün lugatıyla gelirseniz ters gelirsiniz. Unutmayın ki, tribünler bu ülkede en zekice protestoların yapıldığı tezahüratların bestelendiği ve koro halinde söylendiği yerlerdir. 

Şimdi gelin TOKİ’ nin düştüğü duruma bakın. Benim annemin yardımcılığını yapan gariban ismi lazım değil abla her sene TOKİ’ye olan taksit borcuna kaç para zam geleceğini işçi ve memur maaş zamlarından anlarken, TOKİ bir stat için dünyaları harcamış yeni haberi oluyor. 

Eskiden yanılmıyorsam ANAP döneminde YAP-İŞLET-DEVRET diye bir sistem vardı. Şimdi bu sistemin adı değişti. MUHTAÇ ET – YARDIM ET – MAHKUM ET. İşte Cumartesi akşamı yaşananların ana fikri budur. Neden mi? 

Evet Galatasaray Spor Kulübü mali açıdan hiç de iyi bir durumda değildi. Ali Sami Yeni revize edemedi. Yeni bir stat yapacak girişimde bulunulabilecek maddi kaynak yoktu. Rahmetli Özhan Başkan, Başbakanın kapısını çaldı sözü aldı ve Seyrantepe oldu Aslantepe. Kısaca Galatasaray muhtaç olduğu için kapı çaldı. Başbakan ne yaptı Yardım etti. Sonra ne oldu. Galatasaray camiası AKP’ye mahkum oldu. İşte Adnan Polat’ın olayla ilgili sözleri bunun tam da kanıtıdır. Şöyle diyemezmiydi; “Yaşananlar bizi de üzmüştür. Devletimizin bu stadın yapımından en üst kademesinden en alt kademesine kadar katkısı olmuştur. Kendilerine teşekkür borçluyuzdur. Ancak taraftarımızın tepkisinin ne olduğu konusunda kesin bir şey söylememiz mümkün değildir. Hoş olmamıştır ancak, sonuçta demokratik bir tepkidir. Vs.vs.” 

Diyemezdi çünkü mahkum. Nasıl mahkum olduğunu da Sayın Başbakan çok da vakit kaybetmeden en net şekliyle söyledi. TT Arena henüz Galatasaray’a verilmedi. 

Bu neye benziyor biliyor musunuz? Önce vatandaşını garibanlaştırırsın. Sonra da seçim yaklaşırken kömür dağıtırsın, çamaşır makinesi dağıtırsın, buzdolabı verirsin sonra da oy alırsın. Muhtaç et – yardım et – mahkum et. 

Önce Kobilerinin ve şirketlerinin sırtına ağır vergi yükünü bindirirsin. Onları borç batağına sokarsın sonra da seçim yaklaşırken vergi affı çıkarırsın oyu kaparsın. Muhtaç edersin – Yardım edersin – mahkum edersin. 

Gelelim Galatasaray’ ın bir Allah Kuruşu katkısı olmamıştır lafına. Diyelim ki doğru, ki Adnan Polat’ın açıklamalarından da böyle anlaşılıyor; sadece birkaç isim yazmak istiyorum bu cümlenin sonu mahiyetinde. “ Abdulkader Keita, Elano, Misimoviç, Milan Baros, Lucas Neill, Jo, Dos Santos, Leo Franco, De sanctis vs.vs.” Allah aşkına bunlara ne kuruşu harcandı. Kainat kuruşu mu, imam kuruşu mu. 

İşte Sevgili Adnan Polat tam da burada TOK evİn AÇ KEDİSİ konumunda olmuyor mu? Bu oyuncuları getirip bir de hiç verim almadan gönderene kadar çıkıp da Galatasaray taraftarına şunu deseydi eğer “Arkadaşlar bir dönem altyapımızdan gelecek oyuncularla oynamak durumundayız. Elbetteki hepimizin en doğal isteği şampiyonluklar yaşamaktır. Ancak inşa etmekte olduğumuz bir stadımız bulunmakta ve kaynaklarımızın büyük bir bölümünü bu stada yönlendirmeliyiz. Bu dönemde genç oyuncularımızın sizin desteğinize daha fazla ihtiyacı olacaktır. Sizden sadece iki seneliğine şampiyon olamama ihtimalimizi değerlendirmenizi istiyorum.” Bu durumda takımına daha fazla sahip çıkacağına inandığım onlarca Galatasaraylı tanıyorum. Hele hele bu şartlarda bu transferlere harcanan paralar TT Arena’ya aktarılsaydı Sayın Başbakan bugün böyle konuşabilir miydi. 

Bunca şeyden sonra hoşuma giden tek bir şey var, o da en demokratik tepki hakkını kullanan vatandaşına saygı gösteremeyen tahammül edemeyen bir zihniyetin tüm çıplaklığıyla gün yüzüne çıkmış olmasıdır, bu yüzden Galatasaray taraftarını canı gönülden tebrik ediyorum. 

 
Toplam blog
: 85
: 1006
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

1971 yılında Ankara'da doğdum. İzmir'de yaşıyorum. En büyük tutkum FutBol. Ve tabi ki Fut-Bol da bil..