- Kategori
- Özel Lezzet Durakları
Tophane sırtlarında enfes bir mekan/ Hacı Dayı Restoran

<>< bursa'dan="" farklı="" lezzetlere="" bakış=""> >
Tarih 19 mayıs 2007 cumartesi,
Haftalık keşiflerimizden birindeyiz yine ailece...
Şible caddesinden çıkarak önce Yeşil kaldırımları, ardından onu izleyen Heykelönü ve Atatürk Caddesi'nden zevkli ve sakin adımlarla, vitrinlere baka baka, Hisar burçlarına doğru yol aldık.
Tophane yokuşu diye ismlendirdiğimiz o yeni restore edilmiş hisarların nostaljik akisleri arasında, sanki Bursa tarihinin asırlarca öncesindeymişim gibi hissettiğim bu şahane ortamda, nefis havayı soluyarak tırmandık o rampayı...
Oğlum beni, ardı arkası kesilmeyen soru bombardumanına tutarak eşi bulunmaz burçlar hakkında efsunlu sorular sordukça,
-Oğlum bu gizemli havanın tılsımını bozma,
sonra,
sonra,
sonra,
diye askıya aldım, onun meraklı bakışlarını.
Bunu da uzun bir araştırma sonucu paylaşacağım sizlerle, Hisar burç ve platformunun tarihçesi çok yakında sayfalarımda olacak söz...
Tophane çay bahçesine girdik, karnımız da aç, tost ayran da olsa doyacağız ama bir anda atmosferi kaplayan kebap ve kızdırılmış tereyağ kokuları, hiç de öyle söylemiyordu.
Başımızı tabelaların bulunduğu seviyeye doğru kaldırarak, uzunca bakışlarla tek tek aradık.
...HACIBEY RESTORAN...
Kapısında ışıl ışıl ustaca bezenmiş bir aksesuar, zarif giyimli garsonlar, ve yan yana dizilmiş diğer restoranlarla rekabetleri gereği,
-BUYRUN EFENDİM!li tezahuratlar...
İşletme sahibi nazik bir bey, eşime doğru yönelerek,
-Oooooooo buyrun; sizi burada görmek ne büyük mutluluk, diyerek bizi içeri davet etti.
Aynı sektörün bir parçası olduğu için eşimden açılış esnasında malzeme aldıklarını öğrendiğim bu makanın, sıcacık donanımlı ve zarif dekorlu hal-i vaziyeti beni çok mutlu etti diyebilirim.
Masaya önce hafif bir salata ve meyve suyu servisi getirildi.
Çelik maşrapalarda tek kişilik ayran da iyi bir sunumdu bence.
Ardından garsonların ardı arkası gelmeden, isteğimizin de çok ötesinde servis tabakları masayı donatmaya başladı.
Şiş üzerinde kızarmış köfte, şiş kebap, pates kızartması, pilav, isteğim üzerine bol yoğurt ve marul salatası,
hepsinin de ötesinde beni öylesine mutlu eden bir atmosfer vardı ki burada!
Çamlıca tepesini andıran, çarpan ama insana sert vurmayan bir rüzgar yüzüme dokunurken, hem serinletiyor hem de anlatılması imkansız bir bahar sevinci enjekte ediyordu.
Evet tabiri yerindeyse, aynı İSTANBULLULARIN çamlıca tepesi gibidir, Tophane sırtlarındaki efsanevi yükseklik.
Bütün Bursa ayaklarınızın tam altındadır.Aşağıdaki dev rakım,
ürkütür ama korkmazsınız izlerken.
Hakimiyetin konforunu yüreğinizin en derinliklerinde hissedersiniz bu ortamda...
Hacıbey restoranda tatlı olarak masamıza getirilen ,
KÜNEFE,
üzerine asla sözüm olamazdı.
Aslında sadece bir tadımlık ağzıma dokundurmaya özen gösterdiğim bu kadayıf tatlısının hiç bukadar muhteşem hazırlanabileceğini düşünemezdim.
Zannediyorum bu farklı tadını, içinde barındırdığı erimiş özel bir peynirden ve Tophane'nin bu efsunlu rüzgârından almakta...((.
Tatlılarımızı da yedikten sonra hoş bir sürpriz ile,
önümüze getirilen bol köpüklü kahve de çok büyük jest oldu.
Belki de ben kahve tutkunun olduğum içindir bu.
Tek bir eksiği vardı bu mekanın.
CANLI MÜZİK!
Sözsüz verilecek bir gitar, ud ya da kanun rsitali, bu yemek ile beraber kimbilir ne kadar şık dururdu.
Bunu söylemek istedim ama çekindim zannediyorum.
Gelelim puanlamaya...
Yeni gittiğim bu mekana, servis, lezzetler, hürmet, hijyen ve donanımı ile yüz üzerinden seksen veriyorum.
MÜZİK DE OLURSA EVET... İşte o zaman yüz üzerinden yüz vereceğim, bir lezzet ustası olarak... Özurfalı Hacı Dayi restoran Tüm MİLLİYET BLOG yazar çizerleri okurları ve de bu alanda tüm emeği geçenlere sevgiler... NİLGÜN ÇAKICI/BURSA
Tophane bahçe içi no, 25/Bursa
www.haci dayi.com
Sevgi muhabbet ve hayatın tüm lezzetlerinin sizinle olması dileklerimle...