Toprağın altı devletinmiş; üstü de bizim değil zaten, nereye gitsek ki...

Bir trilyona arsa aldınız. Tapusu sizde. Orası size ait. Tonla para döktünüz, benim diye kuruluyorsunuz. Apartman dikeceksiniz. Temele iki kazma, baktınız bir küp altın; define varmış. Oh be, parayı kurtardım... Alamazsınız! Kendi arsanızın altında bile define bulsanız size ait değil, devletinmiş, ona verecekmişsiniz.

Valla bana kalırsa toprağın altı bizim de değil, devletin de; toprağın altı Allah’ındır, herkes yararlanır; uluslararası sular gibi yani. Trilyon verip aldığım arsamın altında körün taşı işte bir küp altın buldum, alıp kucağıma devlet babaya götürecekmişim; görürsem söylerim!

İyi de biz toprağın üstünün neyini alıyoruz? Yerleşim, ekim dikim hakkını... Yani burada bir karışıklık var. Orası bizim değil mi? Ha şunu bana söyle. Herkes altı benim diye kazar kazar, fare deliği gibi altımız üstümüz delik deşik olur. Toprağın altına devletin sahiplenmesi koruma amaçlıdır. Evinizin, tarlanızın altından petrol çıktı. Zengin olduğunuzu düşünüyorsunuz değil mi? Devlet el koyar, eviniz de elden gider!

Duyduğum doğru olmalı. Belediye sınırları içinde bir yerde kişi kendi bahçesine  kuyu vurmuş, su çıkarmış, evine bağlamış. Belediye durumu tespit etmiş. İzinsiz kuyu açtığı için ceza gelmiş, üstelik kullandığı su için de su saati bağlanarak su parası istenmiş. Şebekeye mi bağlıyım ben? Allah'ın suyu, deldim çıkardım. Olmaz, yerin altı devletin çünkü.

Ben bir şeyi merak ediyorum. Toprağın altı bizim olmadığına göre hani üstüne değil de altına ev yapsak belediye ruhsat verir mi? Aslında komik değil mi? Niye vermiyorsun. Belki adam fare gibi yeraltında yaşamayı seviyor. Yer kendinin değil mi. Üstelik özgür, istediğini yapar. Nükleer savaş  tehlikesi var, belki kendini garantiye almak için evini sığınak gibi yerin altına yapıyordur; ne var bunda?

Bir de hani gerekli mi bilmiyorum ama bu konunun konuşulduğunu, yazıldığını, çizildiğini, ya da kanunların bir köşeciğinde yer aldığını duydunuz mu? Çünkü vizyonu, görüşü dar, basit insanlar tarafından yönetiliyorsunuz. Kerim Korkut dünyada zerre kadar da olsa bizle ilgili ya da bizim onunla ilgili olmamız gereken ne varsa her şeyle alakadar olur. Çünkü neyin bize faydası olacağını (belki zararı da)  bilemeyiz.

Bin dönüm tarlan var, üstüne ekip biçebilirsin, ev yaparsın falan; altı seni ilgilendirmez. Su çıksa senin değil. Küp çıksa devlete götüreceksin. Petrol çıksa tarlayı da kaybedersin. Dua et de hiç bir şey çıkmasın hahahahaha...