- Kategori
- Haftasonu
Torbalı'da bir müze ama ne müze

Dünya Otomobil Tarihine Damgasını Vuranlar
İzmir'in Torbalı ilçesi son yıllarda büyüyen sanayisi ile dikkat çekiyor. Verimli ve sulak toprakları da insanın çiftçiliğe özendiyor. Ancak Torbalı çok farklı bir nedenden dolayı bizim dikkatimizi çekti ve kendimizi daha önce hiç gitmediğimiz Torbalı'da bulduk .
Türkiye'nin en kapsamlı otomobil müzesi Key Museum bizi Torbalı'ya çekti. Sanayi bölgesinde, fabrikaların arasından geçerek ulaştığımız Key Museum, dışarıdan kocaman bir fabrika gibi duruyordu. Müze'nin de sahibi olan Özgörkey Grubu'nun Feast soğuk gıda fabrikasına geldiğimizi sandık. "Burada nerede müze var ki" derken kendimizi büyük bir kapının önünde bulduk. Fabrika kapısı sandığımız bu kapının bir zaman tünelinin giriş kapısı olduğunu önce anlamadık. Kapıyı açtığımız andan itibaren 1800'lü yılların sonu, 1900'lerin başına doğru yolculuk başlamıştı.Bizi son derece güler yüzlü iki personel karşıladı. Giriş ücreti olarak 20 lira ödedik ( ki ziyaret sonunda 100 lira deseler seve seve verirdik kanısındaydık) Zamanda yolculuğun biletiydi bu.
Hoş geldin faslını dünyada üretilen ilk otomobil yaptı: 1886 modeldi.
Sonrasında otomobilin tarihini yazmış marka ve modeller bir bir çıktı karşımıza. Her biri zaman tünelinde bir dönemden başka bir döneme götürüyordu bizi. Müze, otomobilin gerek tasarım olarak gerek kültür olarak uğradığı değişimi anlatıyordu. Koleksiyon, kapitalizmin de adeta özetini geçiyordu. Sömüren, toprak işgali yapan ama teknoloji üreten Batı'nın otomotiv sanayisinde gelişmeye ne kadar kararlı olduğunu anlatıyordu.
Müze 130 klasik arabası, 40 motorsikleti, bir tane nostaljik benzin istasyonu ve nostaljik bar-cafe tasarımı, 2 bin 550 model otomobili ile bizi büyüledi. Arabaları izlerken aklımızdan pek çok şey geçti... Elbette ki en güzeli, kendimizi bu arabaların içinde hayal etmekti... Bunun yanı sıra yıl yıl, model model otomobillerin değişen karekterleri hakkında yorumlar geliştirdik. Izgaraların gösterişine hayran kaldık ve zamanla nasl küçüldüklerini gördük. BMW'nin 1930'lardan itibaren değişmeyen bir ruh çizgisinde olduğunu düşündük. Farların arabalardaki görkemli ve ayrıcalıklı durumlarından alınıp daha sade yuvalarına yerleştirildiklerini gördük. Arabalardaki şöleni duyduk. Gösteriş, şöhret, tutku, eski filmler, savaş, sömürü, üretim, tekonoloji gibi kavramlar harman oldu beynimizde.
Dünya otomobil tarihine yön veren, otomobil tarihinin ilklerini gerçekleştiren Mercedes-Benz, Cadillac, Ford, Porsche, BMW, Mini gibi markaların şovunu izledik. Pek çok derste adını duyduğumuz, seri üretimin babası Henry Ford'u arabasına yaslanmış bir şekilde bulmak ise Müze'nin sürpriziydi. İşte o bu adam: T Tipi üretim, kapitalizm, seri üretim, üretim bandı derken sanayi kültürüne yön veren adam Henry Ford...
İzmirli iş adamları Özgörkey kardeşlerin 2001 yılından bu yana hazırladıkları bu koleksiyonu gezerken o kadar şımardık ki bir Bugatti bile görebiliriz umuduna kapıldık. Bugatti yoktu ama yüzlerce model araba vardı. Yani müzeye getiremedikleri arabaların modellerini ziyaretçiyle paylaşmayı bile düşünmüş Müze sahipleri. İşte bu inceliğe bayıldık. Bu da Müze'nin gönlü genişliği idi. Model arabaların olduğu bölümde Mini'nin olması ise Müze'nin hoş bir esprisiydi.
Nostaljik Coca Cola cafe-barında soğuk bir Cola bulamamak ise Müze'nin eksiği idi. Bu değişik alanda oturup bir şeyler içmek ya da buradan Müze'ye dair anı eşyaları satın almak hoş olurdu diye geçirdik içimizden. Tertemiz tuvalet için de arabadan klozet gibi tasarımlar hayal ettik. Key Museum anısı yazan klasik bir araba içinde fotoğraf çektirmeyi de hayal ettik.
7 bin metrekarelik alana kurulmuş Key Museum için Özgörkey Grubu'na sonsuz teşekkürlerimizi sunmayı unuttuğumuz bir anı defteri vardı. Bu defterde şükranlarımızı sunamadığımız için üzüldük. Bu müze sayesinde Özgörkey Grubu'nu daha iyi tanıdık, Key Markası'nın bu gruba ait olduğunu öğrendik. Ve bu Müze'nin ömrümüzde göremeyeceğimiz arabaları bizimle paylaşırken Özgörkey'in marka değerini arttırdığını düşündük. Özgörkey'in kurum imajı için son derece yaratıcı, harika bir unsur olmuş Müze'nin, İzmir ve Torbalı'nın mevcut değerlerine de çok büyük katkı sağladığını düşündük.
Müze'ye giriş ücreti 20 lira, indirimli 10 lira, engellilere ve onlara refakat eden bir kişiye ücretsiz... İndirimden öğrenciler, öğretmenler ve 65 yaş üstü olanlar faydalabiliyor. Grup ziyaretlerinde ise ücret 15 liraya düşüyor.
Müze Pazartesi ve Salı ziyarete kapalı. Diğer günler ise 10.00 ile 17.00 saatleri arasında ziyarete açık. Flaşla çekim yapılmıyor zaten flaşa gerek de kalmıyor. İçeriye çanta, torba vs. sokmak yasak, arabalara dokunmak yasak. Arabalar o kadar güzel, o kadar narin ki bu önlemler gayet mantıklı... Bir de Müze'de yüksek sesle konuşmak yasak. Bence çok önemli bir yasak ki gürültü sizi zaman yolculuğunun büyüsünden uzaklaştırabiliyor.
Bu müzeyi gezmek haftasonu için güzel bir etkinlik olur. Bizim için öyle oldu. Hobi niyetiyle başlayan klasik otomobil toplama işinin geldiği bu harika noktaya tanıklık ettiğimiz için mutlu olduk. Bu hobilerini ve eşsiz koleksiyonlarını bizimle paylaştıkları için de Key Museum'a çok teşekkür ederiz. Otomobillerin öyküsünün yazılı olduğu bir içeriği görmek de çok güzel olurdu.