Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mayıs '12

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Trend: gemi turları

Ah o gemide bende olsaydım açık denizlere yol alsaydım  şarkısını hepimiz hatırlarız, tabi hayaller kurduğumuzu da. Artık bu devir geride kaldı, ah o gemide bende olsaydım demek yerine artık atlayın gemiye ve rotayı çevirin Yunan adalarına.Üstelik vizesiz, evet evet doğru duydunuz vizesiz, tabi bununda bazı şartları var, bunları öğrendikten sonrası kolay sadece karar vermeniz yeterli, artık eskisi gibi de değil çok daha ucuz fiyatlara gidebiliyorsunuz bu tür gemi turlarına hem de erken rezervasyon avantajlarından yararlanarak.Üstelik gemi içinde geçerli kredilere de sahip olabiliyorsunuz erken rezervasyon ile. Gemi turları ile sadece Yunan Adaları değil tabi ki gidebileceğiniz yerler, daha bir çok yere gidebilirsiniz. Baltıklar, Norveç Fiyordları, Karayipler, Karadeniz kıyıları ve daha bir çok yer, artık bir gemi bileti kadar yakın sizlere. Bugün, yazımızda gemi hayatından bahsedelim biraz, diğer yazılarımızı da takip ederseniz Mikanos , Santorini ve Rodos adası gibi adalardan daha detaylı bahsedeceğimizi göreceksiniz. Gemi turu için vize almanıza gerek yok dedik , bunun bazı şartları var tabi ki, öncelikli olarak yeşil pasaport sahibi iseniz bir çok yere olduğu gibi Yunan Adaları'nada rahatlıkla gidebilirsiniz. Hatta yeşil pasaportunuz varsa ve hala bir gemi turu yapmadıysanız hemen harekete geçebilirsiniz.

Bir Yolculuk Değil Yaşam Stili

Şimdi gelelim gemi yaşamına, yaşam diyorum çünkü burada ayrı bir hayat var, denizin üzerinde olduğunuzu neredeyse anlamıyorsunuz bile. Valiz hazırlamaktan gidebileceğiniz turlara kadar her noktadan bahsedeceğiz sizlere ve işte ilk hazırlıklar:)) valiz içine rahat spor ayakkabılarınızı, parmak arası terliklerinizi, güneş kreminizi ve üzerinize atabileceğiniz ceketinizi ya da montunuzu almayı unutmuyorsunuz.Bizden söylemesi hava ne kadar sıcak olursa olsun gemi hareket etmeye başlayınca özellikle de gece oldukça serin olabiliyor birde gittiğiniz yer Mikanos ise yanınıza sıcak tutan bir şeyler almanın tam zamanı.Tabi bikini ve güneş gözlüklerinizi de unutmayın.

 

Dilerseniz gemi içerisinde havuza girebiliyorsunuz fakat bazı gemilerde bulunan bu havuzlar küçük olduğundan sadece gittiğiniz yerde girmeyi tercih edebilirsiniz. Neyse yine girdik detaylara, yazılarımızda detaylardan bahsedeceğiz ama şimdi tekrar başa dönelim ve gemiye nasıl giriş yaptığımızdan devam edelim. Öncelikle limana gittiğinizde hangi gemi turu ile gidecekseniz görevliler girişte sizleri karşılıyor ve isminizi kaydediyor valizinizi alıyor, valizleri teslim ederken torba ve onun gibi açık poşetleri almıyorlar onları siz kendiniz gemiye götürüyorsunuz. Sonraki aşama eğer kalkış saatini gemide beklemeye başlayacaksanız -ki bu ilk defa gemiye binecekler için en keyifli bölüm- güvenlik görevlilerinin kontrolünden geçtikten sonra sıra geliyor pasaport kontrolüne, pasaport kontrolü sırasında yurtdışı çıkış harcı dekontunu da göstermeyi unutmuyorsunuz. Veeee işte en güzel an, hiç bir problem yoksa şimdiye kadar gemiye ulaşmayı başardınız. En azından devasa gemi yanınızda, siz ise yanında miniciksiniz.Gemi ya da tur yetkilileri son kontrolleri yaptıktan sonra gemiye attığınız ilk adımınız hayırlı olsun. Girişte hemen bir fotoğraf çekiliyorsunuz. İçeride gemi personeli tüm içtenliği ve sevecenliği ile sizleri bekliyor bu aşamada pasaportlarınız alınıyor ve size gemi giriş çıkışlarında kullanılmak üzere birer kart veriliyor ona iyi sahip çıkın o kart artık sizin kimliğiniz gibi:)Bu sırada sizlere yöneltilen soru akşam yemeğini saat kaçta yiyeceğiniz, iki program var sizin adınız bir listeye kaydediliyor ve o saatte iki ayrı grup olarak yemek yiyebiliyorsunuz.(19.00 ve 21.00) Masanızda bulunan diğer yolcularla beraber yemeğinizi bu saatlerde yiyebiliyorsunuz. Bunun ardından gelen zaman diliminde hemen odanıza pardon gemide kabin deniliyor kabininize mi çıkmak istersiniz yoksa gemiyi gezmeyi mi tercih edersiniz? Geminin içini ve güvertesini gezme işini sonraya bırakıyoruz ve kabinimizi görmeye gidiyoruz. Burada nasıl bir kabin seçtiğiniz çok önemli bizimki dış kabin olduğundan harika bir pencere ve giderken sürekli manzarayı izleyebileceğimiz bir büyüklüğe sahip.Diğer kabin seçenekleriniz iç kabin, balkonlu kabin, suit hatta bazı gemilerde grand suit seçenekleri ve daha fazlası da bulunuyor.O da ne ? kapıda valizlerimiz sıralanmış bizleri bekliyor. Yanımızdan geçen her görevli bizleri selamlıyor ve gülümsüyor yanaklarım acıyor sanki gülümsemekten o kadar sevimliler ki, sonra kabin kapımız açılıyor ve işte karşımızda her şeyi ile belirli bir metrekareye sığdırılmış duşakabininden minik bir makyaj masasına kadar düşünülmüş kabinimiz.Daha önce bahsettiğimiz penceremizde karşımızda deniz manzarası eşliğinde.(minik bir tablomu bile var duvarda asılı) Çok oyalanmadan şöyle küçük bir incelemeden sonra kabinimizden ayrılıyoruz, sıra geldi gemiyi gezmeye. Her detayı öğrenmeliyim çünkü  benim yapımda var bu , hemen atıyoruz kendimizi güverteye harika İzmir limanı ve mis kokulu kordon tüm görkemi ile karşımızda. Selamlıyoruz hemen İzmir'imizi.Aman tanrım o da ne? yıllardır uzaktan duyduğum geminin sesi (-iyi bir öneri geldi gemi çığlığı mı demeli yoksa?-) şimdi kulaklarımda çınlıyor. O kadar çabuk geçmiş ki zaman limandan kalkış zamanımız gelmiş bile... İnanamıyorum herkes geminin çeşitli katlarına konuçlandı ve klasik bir hareket ile sürekli flaşlar patlıyor. Herkes de bir heyecan bir fotoğraf çekme çabası, eee tabi normal bu kadar güzel bir liman hiç fotoğraflanmaz mı? Halbuki bir bilseler daha yeni başlıyorlar, yol aldıkça hiç düşmeyecek elimizden fotoğraf makinesi, daha binlercesi yolda. Demek ki neymiş ikinci olarak yanımıza fotoğraf makinesi ve en önemlisi şarjını ve hafıza kartını almayı unutmuyoruz.

 

Casino Bile Var

Farkındayım ne kadar uzun bir yazı olduğunu ama tatil o kadar eğlenceli ve hızlı ki yazı yazmaya doyamadım sanırım. Limandan ayrılma faslı da bittikten sonra bir süre daha güvertenin ve manzaranın tadını çıkarıyoruz.Daha sonra gemiyi gezmeye devam ediyoruz. Casino en merak ettiğimiz yerlerden biri bu arada Rodos'da bulunan otellerde bol miktarda büyük casinolar mevcut ) biraz küçük olsa da yine de yolcular zamanlarını burada geçirebiliyorlar. Restoran ise bir harika büyük masalar tertemiz , zaten geminin en güzel taraflarından biri de temizliği sanki oteldesiniz (hatta otellerde bile günde iki defa temizlik olmamıştır herhalde) Yolcularında en çok merak ettikleri ve sordukları sorular arasında geminin temizliği yer alıyor o konuda gayet iyiler. Yemek saatinde nasıl olsa burada  olacağımızdan burada pek fazla oyalanmıyoruz. Bir kütüphane ziyareti, ardından  alışveriş edebileceğimiz markete giriyoruz (uygun fiyatlı parfümler, içkiler, sigaralar ve birbirinden güzel çikolatalar sizleri bekliyor burada) derken yorulduğumuzu fark ediyoruz ve kabinimize geri dönüyoruz , kabinimizde pencereden baktığımızda sürekli değişen ve zaman zaman harika manzaralara sahip olan hareketli bir resim görüyoruz sanki. Bir de yataklarımızın üzerinde bizleri bekleyen gemi programını, özenle hazırlanmış programda gideceğiniz adayla ilgili bilgilerden tutun saat kaçta orada olacağınıza kadar her detay var. Benim ise en çok ilgimi çeken detaylar  gün batımı  saati, hatta gün doğumu saati ve o gecenin rengi. Harika detaylar. Gecenin rengi mi o da ne? diyebilirsiniz, gecenin rengi o akşam yemekte giyeceğiniz kıyafetle ilgili bir detay, giysinizin rengini belirliyor o gece örneğin mavi bir giysi ile geliyorsunuz, yanınızda o renk giysi yok mu zorunlu değil ama giysi yerine fular, toka hatta ayakkabınız bile mavi olabilir.Öyle demeyin herkes farklı bir şekilde uygulayınca çok eğlenceli oluyor. Eee size de bu eğlenceli kareleri fotoğraflamak düşüyor.

 

Akşam yemeğinizi Seçebiliyorsunuz

Yemek saati geldiğinde -ki benim en keyifli anım hatta sabırsızlıkla beklediğim zamanlardan biridir-, hemen aşağıya iniyoruz, bizleri muhteşem yemek tabakları karşılıyor orjinal boyutu ile , istediğiniz menüyü seçebiliyorsunuz görerek seçmek harika ama o kadar güzel gözüküyorlar ki kafanız karışabilir.Yemekler Türk damak zevkine uygun, bu noktanın önemli olduğunu düşünüyorum, yemek yemeden üstelik gemi de ne kadar zaman geçirebilirsiniz ki ?sizce de öyle değil mi? Yemek saatinde gemide içtiğiniz çay, kahve, su ücretsiz, diğer içecekler içinde kampanyalar düzenlenmiş, isteğinize göre satın alıp gemi de sürekli bir şeyler yudumlayabilirsiniz. Garsonlar gayet alakalı oluyor sizinle, hatta yemeklerde doymadığınızda -ki böylesi zor bir olasılık- diğer menülerden de alabiliyorsunuz. Ücretsiz :) Yanınızda dolaşan ve masanıza gelen canlı müzik ekibi, var, yine yüzlerinde o gülümseme yoksa gözleri çekik ondan mı öyle gözüküyorlar diye düşünürken pat yanınıza geliveriyorlar yemek yerken sizlerde de o gülümseme oluşuveriyor birden. Derken yemek bitiyor.

 

Eğlence Daha Yeni Başlıyor

Eğlence bitmiyor hatta daha yeni başlıyor, animasyonlar ve dans gösterileri harika. Muhteşem  iki ses size şarkı söylüyor, hoş bir illüzyon gösterisi, hareketi danslar derken bu da bitiyor ve canlı müzik dinletisine geçebiliyorsunuz. Burada Türk ya da Yunan müzikleri olabiliyor. Gecenin sonuna gelirken artık uyumalısınız çünkü yarın ve daha sonrası sizleri harika bir program bekliyor.Bu arada karnı sürekli acıkanlar-en başta ben- işte gece atıştırması uğramadan uykuya dalmayın orada sizi harika spagettiler ve pizzalar bekliyor olabilir. Adalar mı işte onlar diğer yazılarımızda.

 
Toplam blog
: 5
: 660
Kayıt tarihi
: 14.05.12
 
 

Uzun süredir yapımcı ve sunucu olarak sürdürdüğüm  yaşantıma şimdi farklı bir sektörden devam edi..