Tuhaf işler bunlar!

Tuhaf işler bunlar!

Sevgili Okurlarım; Hepimizin bildiği gibi dünya çok zor günlerden geçiyor. Hangi alanda sorun yok ki! En çokta dünya ölçeğinde ekonomik bunalım ve ülkemize yansımaları ile yine yeni dönemde (2000’in ikinci yirmi yılına girdik. Yeni dönemin getirileri ve götürüleri önemli ve ayrı bir yazı konusu.) savaş ekonomisi, iklim krizi, hızla gelişen teknolojinin nimetleri yanında yarattığı ciddi problemlerin toplumsal boyutta olumsuz sonuçları ile insanlar ve toplumlar arasında git gide kötüleşen insani ilişkiler bunlardan bazıları.

Günümüzde insanlar arasında iletişim: İnsanlık var olduğu günden bugüne kadar olan tarihi süreçte her türlü gereksinimlerini karşılamak için insanlar arasında iletişim içine girme zorunluluğu birlikte gelişmiş, ilerlemiştir.

Yakın döneme kadar insanlar daha fazla olarak belirli sayıdaki insanla ilişki kurar, ilişkide olduğu insanlarla uzun süreli ilişkilerini sürdürür ve birbirlerini yakından tanırlardı. Oysa günümüzde bu durum tersine dönmüş durumda. Günümüzde ülkelerdeki nüfus artışı, toplumların içindeki işbölümünün çeşitlenmesi ve hızla gelişen teknolojiler neticesinde insanlar gittikçe daha çok sayıda insanla ilişki kurmak durumunda kalıyor. Eskiye göre günümüzde eşimiz, dostumuz, akrabalarımız dışında görüşülen insanların sayıca çok artması nitelik olarak da farklılaştı ve çeşitlendi. Dolayısıyla devletler modernleştikçe ve nüfusları kalabalıklaştıkça insanların birbirleri ile olan iletişimleri açık, dürüst ve içten olmaktan çok uzaklaştı.

TV’lerdeki tartışma programlarının çoğunda da sağlıklı iletişim kurulduğuna rastlamak pek mümkün olmuyor maalesef: Günümüz iletişim dünyasında en etkili görüntülü, sesli iletişim araçlarının başında gelmeye devam eden televizyonlarda özellikle siyaset ve ülke gündemi ile ilgili düzenlenen canlı yayınlarda program moderatörleri bile bazen katılımcıların arasında geçen tartışmalarda tansiyonun yükselmesi sebebiyle programı idare etmekte ve iletişimi yönetmekte çok zorlanıyorlar. İnsan ilişkilerini yönlendirebilmek ve yönetebilmek için insanların kişilerarası ilişkileri etkileyen etmenler konusundaki bilgilerini ve iletişim becerilerini geliştirmeleri gerekmektedir. Örneğin Tv'lerde yayınlanan siyaset programlarında Hukuk Profesörü Ersan Şen ve Gazeteci Cem Küçük arasında geçen gergin tartışmalarda iki konuğun birbirleriyle olan konuşmalarında çoğu vakit sinirlenerek ve birbirlerine seslerini karşılıklı olarak yükselterek, hitap ettiklerini gördük. Mesela Ersan Şen, Cem Küçük'ü, her seferinde iktidar yanlısı olmakla ve ülke gerçeklerini görmemekle ve hatta görmezlikten gelmekle eleştiriyor. Ve bazen de kendisine hitaben Cem Küçük, La Fontaine'den masallar anlatıyorsun, diyor. Benimde Ersan Şen’e Lafontaine ile ilgili bir eleştirim olsun isterim. Şöyle efendim; Jean de La Fontaine Fransız şair ve yazar. Yazdığı masallarda Dede Korkut masallarındaki gibi bir üslupla hayvanlara ahlaki karakterler vermiş ve onların karakterinde bazı olumsuz insan karakterlerini tenkit etmiş ve ahlak dersi vermiştir. Buna edebiyatta teşhis ve intak sanatı denir. La Fontaine’in ayrıca konuşma şeklinde akıcı şiirleri, hayvanlar üzerinde tenkitleri ile incitmeden iğneleme usulleri Fransız edebiyatına büyük eserler kazandırmıştır. Yani Ersan Şen'in dediği gibi Tv programlarında konuklara masallar anlattıran biri değildir. Cem Küçük'e gelince kendi durduğu ve baktığı yerden Türkiye’deki siyasi tartışmalarda iktidarında, muhalefetinde her seferinde artılarını ve eksilerini gördüğünü ve söylediğini iddia ediyor.. Ben bu örneği ayrıca siyaset olsun diyerek, vermedim. Sadece Tv’lerdeki tartışma programlarının iletişim boyutuna bir göndermede bulunmak için verdim.