Tuncay'a benden tam destek

Rıdvan Hoca geçenlerde Stoke City’in maçlarına denk geldiği zamanlarda hemen Tv’yi kapattığını söyledi oysaki ben inadına açacağım. İlk gittiği günde bugünde Tuncay’ı bir Galatasaraylı olarak sonuna kadar destekliyorum. Premier Lig’de gerçekten kurtlar kapanı diyebileceğimiz bir yerde futbolumuzu ve bizi temsil ettiği için kendisi ile gurur duyuyorum ve duymaya da devam edeceğim. İsterse başaramadan geri gelse bile Tuncay’a olan saygım asla değişmeyecek.

Gönlümüz elbette ki isterdi Tuncay’ımız daha büyük takımlara gitsin ama her işte bir hayır vardır. Büyük takımların ve Middlesbrough’un transfer politikalarının sonucunda Tuncay Stoke City’e transfer olmuştur. Burada Ekşi sözlükten Sambalici isimli bir yorumcunun yazısını eklemek istiyorum.

“Tuncay şanlı ile alakalı ısrarla görmezden gelinen bir mevzu var, bu adam bonservisi elinde olan boşta bir futbolcu değil Middlesbrough'nun futbolcusuydu. Dolayısıyla transferi tamamen kendi elindeymişcesine yorumlar komik kaçıyor. Evet, Liverpool hayaldi biraz ama en azından Aston villa ve Everton'un resmi teklifte bulunduklarını, Middlesbrough'nun ücreti düşük bulduğundan teklifleri reddettiğini biliyoruz. Bu teklifler 5 milyon sterlinin üzerindeydi de İngiliz basınına bakarsak, ama kulüp daha çok para kazanacağını düşündü ve beklemeyi seçti, yanıldı sonunda 5 milyon sterline razı olmak durumunda kaldı. Ha beş kuruş ödemeden aldığınız adamı 5 milyon sterline satmak zaten kendi başına bir başarı o ayrı mesele. Neticede bu transferde kulüp seçiminde Tuncay'ın kulübü Middlesbrough'nun söz hakkı yokmuş gibi mevzuyu Tuncay'a yıkmak çok saçma.”

Bu yazıları yazan arkadaşa kendisini tanımasam da desteği için teşekkür ediyorum. Bize burada düşen en önemli görev Tuncay’ımızı ve takımını sonuna kadar desteklemektir. Tuncay yeni takımı ile çok güzel işler yapabilir ve yapacaktır da. Şöyle bir internette bakıyorum geçen sene 19 maçın 10'unu kazanmışlar ve 5 tane de beraberlik almış bu takım. Arsenal ve Chelsea'nin bile 11 galibiyetleri varmış kendi evlerinde. Geçen sene Stoke City’yi yakan sorunu deplasmanlardan elinin boş dönmesi olmuş. Bu tabloyu değiştirebildikleri takdirde Stoke City bu yıl bir sürpriz yapabilir. Unutmayalım ki İngiltere Premer Liginde bir sene vezir olan takımlar diğer bir sene rezil olabilmektedirler. Futbolumuzun usta yorumcularının bu kadar anti- Tuncaycı olmalarına gerek yok diye düşünüyorum. Tuncay’ın başarısızlığı kimseye bir şey kazandırmaz ama ülkemize çok şey kaybettirir. Yeni gençlerin umutları kırılır, kendilerine olan güvenleri azalır, İngiltere’de Türk futbolcusuna olan destek azalır ve bunun gibi birçok şey kaybederiz.

Unutmayalım ki uluslararası alanlarda Türk olarak mücadele etmek inanılmaz zor ve buna sonsuz destek olunması lazım. Ben Uzakdoğu’da bu kadar televizyon ve sahne ile uğraşırken Türkiye bana sizce cazip gelmiyor mu? Elbette ki geliyor, ama Türkiye’ye gelip kendimi ülkesel bir Televizyon yüzü yapacağıma Uzakdoğu’da elimden geleni yaparım daha güzel, sebebi ise birilerine ülkemi daha iyi tanıtabilmek ve daha başarılı işlere imza atabilmek. En azından imkânım varken bunu sonuna kadar değerlendirmek isterim. Türkiye hiçbiryere kaçmıyor. Keşke Hollywood’da da ufak rollerde olsa üç beş tane oyuncumuz sürekli olsa, o zaman merak ediyorum. Rıdvan Hoca ve diğerleri kanalları yine değiştirecekler mi? Arkası gelen projeler olsun ama küçük olsa da önemli değil. Bakınız “The International” filminde Sayın Haluk Bilginer 10 dakika gözüktü gururum tavan yaptı. Biz mücadelemizi verirsek dünyanın her yerinde her alanda Türkler olarak çok büyük işler yapabiliriz. Bu işler Tv kanalları değiştirmekle olmuyor hatırlatmak istiyorum.

Ülkemizden elbette ki Tuncay’ı sevmeyenler (Futbolu sevmeyenler) eleştirenler çıkacaklar ve bu çocuk bu yazıları okudukça moralini daha da çok bozacaktır. Elimizdeki Türkiye liginin hali zaten ortada iken, Tuncay’ı karalamak ya da gereksiz yermek ona zarardan başka bir şey getirmeyecektir.

Ben Uzakdoğu’da bir tane ligimizin maçını bulmazken, tüm Publar İngiltere liginin maçlarını yayınlayıp mekânlarını tıka basa dolduruyor. Bende Uzakdoğu’da İngiltere’de futbolcumuz var diye gurur duyuyorum. Varsın Stoke olsun, hiç önemi yok, Tuncay’a destek olalım ki daha iyi kulüplere gidebilmek için morali ve enerjisi bol olsun. Rıdvan Hoca gibi kanalı değiştirmektense açalım kanalları Tuncay’ın atacağı bir golün heyecanını yaşayalım. Kıralım kabuklarımızı Türkiye’nin dışına çıkalım. Şarkılarımızla, şovlarımızla, müziğimizle, dansımızla, filmimizle dünyaya açılalım. Türkiye’de bizim kral bildiğimiz birçok şey yurt dışında ne yazık ki tanınmıyor bunu da ne yazık ki kabul edelim. Tarkan’ın parçasını başkalarının söylediği sanılıyor. Denize kıyısı olan bir ülke olduğumuzu bile bilmeyen binlerce insan var. Biz Türkiye’den bakınca günlük gülistanlık gözüküyor ama dışardan öyle değil Rıdvan Hoca ve diğerleri. Ben Tuncay’ı sonuna kadar destekliyorum. Oyunun ve futbolunun tadını çıkar, Türkiye’yi buradan gelen bozuk sesleri kafana dahi takma, Türkiye hep aynı Türkiye. Sen git, koş, mücadele et ve takımına maçlar kazandır. Gerisi gelecektir. Yolun açık olsun Tuncay.