Türbanlı öğretmenden dayak krizi...

Balıkesir’in Ayvalık İlçesi’ne bağlı Küçükköy Beldesi’ndeki Mecit Ataklı İlkokulu ve Ortaokulu’nda derse ’tesettürlü’ olarak giren Türkçe öğretmeni E.K. bayağı dikkat çekmişti. Aynı öğretmenin bu kez de ’dayak’ iddiasıyla gündeme geldiğini basından öğrendim.

Çocuklarının öğretmen E.K. tarafından dövüldüğünü ileri süren bazı veliler, jandarma karakoluna giderek şikâyetçi olmuşlar.

İddiaya göre; Türkçe öğretmeni E.K. birbirlerine kağıt atıp, gürültü yapan öğrenciler E.G., E.H., A.C.B. ve Y.E.’ye tokat atıp, içlerinden birinin de başını tahtaya vurmuş. Okulda yaşananları çocuklarından öğrendiklerini söyleyen bazı veliler, Küçükköy Jandarma Karakolu’na giderek öğretmen E.K.’den şikayetçi olmuşlar.

Küçükköy Belediye Başkanı CHP’li Mesut Ergin de öğretmenin veliler ve belde halkı arasında yerel seçimler öncesi ayrışmalara neden olduğunu ileri sürerek, "Birileri siyaset yapma uğruna, belde halkının huzurunu kaçırıyor. Öğretmen başka bir okulda görevlendirilsin" demiş.

Türban, yapılan son düzenlemeyle artık kamuda serbest oldu. Bu durumun halk arasında sorunlara neden olacağı belliydi. Devlet tarafsız olmalıydı. Türban serbest bırakılarak devletin tarafsızlığı ilkesi yaralanmıştır.

Dayak, kim tarafından uygulanırsa uygulansın kabul edilemez bir davranıştır. İster türbanlı, ister türbansız. Bu öğretmen ise, allamei cihan da olsa, yaptığı uygulamalar nedeni ile bir kısım insanlarımız tarafından sürekli eleştirilecek, bir kısım insanlarımız tarafından da, hak etmese dahi, sırf türbanlı olduğu için övülecektir. Alın size bir ayrıştırma, hem de en basitinden.

Yarın, öğrenciler de türban takmaya başladığında siz bakın o zaman şamataya. En küçük bir aksi davranış, öğrenci ve öğretmenlerin giyim kuşamlarıyla bağdaştırılıp rakipler yaratılacaktır.

Hastaneye gittiğinizde en basitinden bir enjeksiyon yapılırken dahi, biraz sert uygulandığında, yapan kişi kılık kıyafeti ile değerlendirilip bir garez aranacaktır davranışında. Ve… İnsanlar bıçak gibi bileneceklerdir birbirlerine karşı. Bu kadar gerginliğe ihtiyacımız mı vardı?  Nereye gidiyoruz?

Toplumu bu kadar germeye kimsenin hakkı olmadığını düşünüyorum…

13 Ekim 2013