Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Temmuz '09

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Turistlere okul açtık

Turistlere okul açtık
 

Club Kervansaray'ın aynı isimle anılan müzik topluluğu, fırtınalar estiriyor.


Bir turizm şövalyesiydi Kuşadası’nın Kaymakamı Özer Türk... Nişanını, Fransa’dan almıştı. Aydın Valisi Muammer Ürgen Paşa, ona, ‘ Evlâdım’ derdi. Ve, bu müthiş ikili, çevrelerine turizmin ışığını yağdırdılar. Nurlara boğdular. Turizm potansiyelini artırdılar. Birisi Aydını ihya etti. Diğeri, Balıkesir, Muğla ve Bodrum ve Kuşadası sahillerini imara açtığı yerlerle turizme kazandırdı. Turizm, onların zamanında emekliyordu. Onlar tutarak uçurdular.

Ama aynı yerin bir başka kaymakamı, belediye hoparlöründen Türkçe anons ettiriyordu turistleri hedef alarak: ' ' İlçemizde, turistler, dekolte ile dolaşamazlar. Etek boyları, kısa olmayacaktır' Reuter Ajansı soruyordu yayınında: ' Etekler, dizlerinin kaç santim aşağısında olacaktır sayın kaymakam?!' diye de, , skandal olmuştu. Ya, böylelerini de görmüştük.

Şövalye Kaymakam zamanında, Kuşadası’nda hiç olay olmadı. Bana nezarethanesini gösterdiydi. Bomboştu. Pratiğini bulmuş: ‘Turizm suçu işleyenlerin, esaslı şekilde kulakları çekilirdi.. Sonra o şahıs, jeep ile götürülüp, Selçuk’un ana caddesindeki kaldırımına bırakılırdı. Hepsi bu işte!

Kendisine ‘ Şövalye Kaymakam’ diye hitap ederdim. Bir gün elime siyah beyaz fotoğraf tutuşturdu. ‘ Al bunu, iyi sakla. Özel arşivimden çıkardım. Devletin arşivinde de bulamazsın. Bir gün lâzım olacak. Bunu en iyi sen değerlendirirsin’ demişti. (Siyah-beyaz yıkık kemerli, perişan merdivenli virane resim. Bu günkü Kervansarayın ilk hali ( resimler arasında)

O gün bu gün saklıyorum. ‘Google’ dan da arasan, bulamazsın!’ dememişti O zaman bilgisayar yoktu.

Türkiye’nin her yerinde kervansaray var. En görkemlisi, Kuşadası’ndaki olmaktadır. 1618 de, Sadrazam Öküz Mehmet Paşa tarafından yaptırıldı. 1956 da restore edildi.

Şimdi, otel ve eğlence yeri olarak da kullanılıyor. 26 odası , 52 yatağı var. Yıllardır burayı Ali Acun ve ortağı Ferdi bey çalıştırıyor. Çevredeki turistlere Türk geceleri yapılıyor burada. Folklorumuz tanıtılıyor. Türk yemeklerinden tattırılıyor. Türk müziği ve oryantali sergileniyor.

Nerden nereye…Kervansarayın taş odalarında dinlenen bedenlerin yerini, önlerindeki meydanda şimdi yemek masaları kuruluyor. Sahnede eğlenceler tertiplenip, turistler topluca eğlendiriliyor. Eğitiliyorlar da…

Mistik atmosferi, tarihi ambiyansı, orijinal mimari tarzı ile bu günlere gelen Kuşadası Kervansarayı, turizmimize, bilinçli ellerce katkı sağlanıyor. Ve de böylelikle turistlere okul açmış olduk. Turistler biizi, memleketlerine dönmeden önce bu Kervansaray okulunda öğreniyorlar. Ana Ders: 'Türk kültürü'

Bir zamanlar, han odaları vardı, kervansaraylardan önce. Faruk Nafiz Çamlıbel’in tarifindeki gibi Kervansarayların önünde, meşin kırbaçlar şaklamıyor şimdi. Yaylı arabalar, Kervansarayların önünde durmuyorlar şimdi.. Bu kapıların önünde yağız atlar, kişnemiyor artık. Evet.Yolcularımız var. Gurbetten geliyorlar gerçi. Masalarındaki boş kadehleri, yenisiyle dolduruyorlar, B.Sıtkı Erdoğan’ın deyişiyle. Kervancılar, yükleriyle gelirlerdi uzak yoldan. Han odalarının önündeki demir halkalara bağlıydı develeri, atları, eşekleri. Şimdi demirlerin yerini, lüks masalar aldı. Maşrapanın; İmbiğin, küvetin yerini, karafaki sürahileri, istakozlu menüler aldı. Nerden nereye…

Geceye damgasını vuran müthiş bir soprano tanıdık. Aynı ismi kullanıyorlar grup olarak: ‘Caravanserail Müzik topluluğu. Olcay Şahin, solist olarak o gece boyunca her milletten şarkı söyleyince, sahne beş defa oynayan zıplayan, ayılan, bayılan neşeli turistlerle doldu taştı, tam beş defa el değiştirdi sahne.

Sahnede, uzun uzun alkışlandılar ‘Kervansaray Müzik Topluluğu’ Gönülleri fethettiler hepsi. Müthiş bir diksiyonu var bu Olcay Şahin’in. Kendisi Aydın, Adnan Menderes Üniversitesi öğretim üyesi aynı zamanda. Resim çekerken de sordum, ‘Her seferinde sahne el değiştirdi izleyenlerce, neden?’ dedim. ‘ Onların diliyle söyleyince, böyle oluyor’ dedi mütevazı olarak.

Bir zamanların yorgun bedenlerini dinlendiren Kervansaray, şimdi, yorgun ruhlara dirlik ve neşe katıyor. Yabancıların Türk kültürünü artırmada katkıda bulunuyor.

O gece izledik ve gördük. Turistler, nefes kesen gösterileri, film yapımcısı ekip gibi herkes, kameralarına almak için yarıştılar, birbirlerini nerede ise eziyorlardı.

Kim bilir, gelecekte bu kervansarayların yerini bilmem ne saraylar alacak? Şimdiden bilinmez ki. Hiç kimse demesin canı sıkılınca, ‘ Durdurun dünyaya, inecek var!’ diye. Bu turizm ortamında neş’eden, saadetten, mutluluktan, tatil yapma hafifliğinden bedenler o kadar dolu ki, kimsenin aklına gelmiyor, ‘ Yahu inecek var!’ demek. Bu yörelerde Dünyanın başı bile zevkten, eğlenceden dört köşe. ‘Durun yahu! Müsait yerde inecek var’ deseniz bile duymaz bile sizi, tınmaz da…

Ört ki, ölem!

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..