Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ekim '14

 
Kategori
Futbol
 

Türk Futbolu nasıl kurtulur?

Türk Futbolu nasıl kurtulur?
 

 Vaziyet , “Asiye nasıl kurtulur?” daki gibi değil; çok daha ciddi; çok daha endişe verici.

İşin en önemli kısmı ise kimse ne yapacağını bilmiyor. Veya öylesine zavallı durumdalar ki; asıl çareyi görmek istemiyorlar.

Odanın içinde fil var, fakat kimse görmek istemiyor. “Odadaki Fil Sendromu” ..Kimse konuşmak istemiyor.

Yahu, bakın sağınıza solunuza… Federasyondan, Teknik Direktörüne; antrenöründen, futbolcusuna kadar işten anlamayan; futboldan çakmayan, eğitimsiz insanlarla dolu.

Sorun bakalım bu insanlara: “Futbolla ilgili ciddi bir eğitiminiz var mı?” diye. Hiç birisi sesini çıkaramayacaktır. Çünkü yok…

Futbolumuzun  hali biraz da Türkiye’nin haline benziyor ve ikisinin durumu da aslında umutsuz. Çünkü her ikisinin de sorumlu mevkilerinde oturan kişiler gerçekte bu işten anlamayan kişiler. Ama pek güzel rol yapıyorlar. Zamanı gelince, bağırıp çağırıp, ceket fırlatıp, taraftara tafra satmasını çok iyi biliyorlar.  Ama işi bilmiyorlar.

İlkokul’dan mezun (hadi orta iki diyelim..) bir insana milli takım’ı teslim etmişsin ve bizi kurtar , diyorsun. Hem Federasyonun başında olan kim ki… Futboldan ne kadar anlıyor ki?

Bu iş belli ki yetersiz eğitimlilerin elinde ve onlar bu işten gerçekten anlıyormuş gibi poz yapıyorlar.

Futbolda Kurumlar yanlış. Takımlar, genç takımından olsun , milli takımına kadar gerçek bir futbol eğitiminden geçirilmiyor.

Türkiye’ye  bir sürü yabancı teknik  direktör, futbolcu getiriliyor da gerçekten futbol eğitimcisi olan; bu işten anlayacak; futbolu öğretecek Jupp Derwall gibi veya daha okullu olan, kimseler gelmiyor.

Türkiye’de bütün büyük işler ehlinin elinde değil, alaylıların elinde… Gerçek “ehil” olan da rahat değil, eli kolu bağlı. Konuşamıyor; sorumluluk alamıyor. Çünkü verilmiyor.

Bu işlerde milyonlar, milyarlar dönüyor, ama bu paralar ziyan zebil olup gidiyor.

Şu Galatasaray’ın haline bakın. Futbolcularına verecek parayı bulamıyor. Maaşlar üç ay dört ay sonra ödenmek isteniyor, ama hala sallanıyorlar. Niye ? Çünkü para yok… bir Kulübün futbolcularının parasını ödeyememesi ne demek? Bunun adını da siz koyun.

Ama aynı hastalık bir çok Anadolu kulubünde de mevcut.  Transfer mevsimi gelince, bol keseden atıyorlar. Gençlere imzayı attırıyorlar; sonra para ödeme zamanı gelince kıvırtıyorlar; paramız yok , diyorlar. Daha sonra öderiz, diyorlar. Ayıp.

Futbolumuzun her düzeyinde bir hesapsızlık, kitapsızlıktır gidiyor. Milyonlar , milyarlar dönüyor ama niteliksizlik her yerde geçerli. Elde kalan gerçek bir değer yok.

Çoğu kez , transferlerden hemen sonra , çoğu kez , pişman oluyoruz. “Adama bak be.. Milyonlar verdik; sahada yürüyüp, geziyor..” diye eleştiriyoruz.

Teknik direktör iki maçını kaybedince, üçüncü maçına kelle koltukta çıkıyor. Hadi bakalım, onu da değiştir.

Anadolu kulupleri bu konularda daha da şanslılar. Onlara gelen yeni transferler, büyük kuluplerin dikkatini çekebilmek için işe daha ciddi olarak sarılıyorlar.

Memleketimizin ve futbolumuzun en ciddi sorunu ne biliyor musunuz? Eğitimsizlik…
Evet, eğitim de var gibi gösteriliyor. Varmış gibi davranılıyor. Ama işten anlayan gerçek “Futbol Eğitimcileri” olmayınca, bu iş gitmiyor.

Memleketin eğitimi de bozuk; futbolun içinde bulunduğu eğitim anlayışı da… İkisi de bozuk. Ne derseniz deyin.

Futbolda eğitimin iki yönü vardır: 1.Bilgi yönü (Kuramsal yönü) , 2.Uygulama yönü…
Futbolda kaç teknik direktör kara tahtanın başına geçip, iki saat “Futbol” un ne olduğunu anlatabilir? Futbol sistemleri; taktikleri ve stratejileri üzerinde ders verebilir.

Futbol  “Bilgi” ile başlar; sonra iş “Uygulamaya” dönüşür ve çoğu kez bu her ikisi de el ele gider.

Ama meseleye hep “Alaylı” olarak baktığımızdan ;  tarlaya bir top atıyoruz, peşinden koşturup duruyoruz. Biz bunu da futbol sanıyoruz. Sonra elin gavurları gelip bizi tepelediği zaman.. “Ne hata yaptık?” diye ağzımızı havaya açıyoruz.

Başlangıçtan itibaren sen futbolu doğru dürüst öğrenmedin ki! Futbolun ne olduğunu bilmiyorsun ki! İşte bir şeyler oluyor Ala.. Ala…Heyyy … Gidiyor. Biz de futbol oynandığını sanıyoruz. Yapı yanlış, adamlar yanlış, eğitim yanlış. Bir de avuç dolusu para, haksız yerlere harcanıyor. Kimse hesap sormuyor. Zaten kimse kimseye hesap soramıyor bu memlekette.  Öylesine bir düzen.

Nasıl düzelecek bu işler? İşin başına işten anlayan adamlar gelecek (Öyle adamlar var mı?) . Gençler iyi ve doğru eğitilecek. Eğiticileri çok iyi seçeceksiniz. Yetkili yerlere ehil insanları getireceksiniz.

Ve çok çalıştıracaksınız. Çalışacaksınız. Tembellik yok.

Sonra bir şeyler olur.. Ama bu durumda… Çok zaman istiyor. Umutsuz gibi…

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..