Türkan Şoray Nakıp Ali'de

Gaziantep'in ve Güneydoğu'nun il sinemacısı Nakıp Ali'den bu blogda çok sözettim. O ölümünün üstünden tam 40 yıl geçmesine rağmen hala güncelliğini koruyor. Yine gazetelerde haberdi, yine televizyonlarda yankılanıyordu adı.
Nakıp Ali güzel severdi, herşeyin en güzelini severdi. Hayal dünyası alabildiğine zengindi, hep güzeli düşler, güzeli elde etmeye çalışırdı. Tüm güzelliklere aşıktı, yemeğin, müziğin, giysinin, insanın en güzelini isterdi yaşamında.Sabah uykularını feda ederdi en güzel bülbül sesini dinlemek için.Zamanın en güzel sesli sanatçılarını, Safiye Ayla'yı, Hamiyet Yüceses'i, Mualla Gökçay'ı hep bu yüzden ağırlamıştır Gaziantep'te. Tüm güzel filmleri bu yüzden oynatmıştır sinemasında. Güzellikleri paylaşmak adına yapmıştır tüm işlerini.

Kendisi de bir o kadar güzeldi, dış görünümü güzeldi, öyle güzeldi ki, hamile kadınlar ona bakarlardı çocuğumuz ona benzesin diye. Yüreği güzeldi, fazla söze gerek yok yüreğinin güzelliğini anlatmaya, adı bu gün hala yaşıyorsa, dillerdeyse hala yüreğinin güzelliğindendir.

3O Mayıs'ta yeniden açılan Nakıp Ali sinemaları Fiba holdingin olağanüstü çabalarıyla herşeyiyle güzeller güzeli bir sinema oldu. Bu yıl ölüm yıldönümü münasebetiyle bir etkinlik vardı Nakıp Ali sinemasında; Türk Sinemasının en güzeli, sultanı geldi sinemaya!

Sultan, beyazperdede giydiği kostümlerin sergi açılışını yapmak, giysilerin fotoğraflarının olduğu kitabını imzalamak için Gaziantep'te, Nakıp Ali sinemasındaydı.

Nakıp Ali eğitime katkıları nedeniyle çok anılır, bu ölüm yıldönümünde de çok büyük bir katkı sağladı eğitime. Bu sefer, cumhuriyetin ilk yıllarında başlatılan okuma yazma seferberliğine katılanları biletsiz sinemaya aldığı şekilde değil ama, bu etkinlikten elde edilen gelirin tamamının ve Fiba holdingin 25 milyon liralık bağışının Gaziantep Üniversitesi Eğitim Vakfına verilmesine vesile olarak gerçekleştirdi.

Nakıp Ali adını yaşatmak için asla para harcamadı, o parası olmayan boynu bükükleri sinemaya biletsiz alarak, üstüne üstlük onlara ikramlarda bulunarak, insanların yüzünü güldürerek, yardıma muhtaç olanlara göze sokarak, basının önünde değil, gizlice destek olmayı seçti.

Aklıma hep Yunus'un dörtlüğü geliyor onu anınca;

YUNUS DER Kİ EY HOCA
GEREKSE BİN VAR HACCA,
HEPSİNDEN İYİCE,
BİR GÖNÜLE GİRMEKTİR!

Bu gün adı yaşıyorsa gönüllerde kurduğu taht yüzündendir. Türk sinemasının sultanı Türkan Şoray da gönüllerde tahtı olan bir sanatçıdır. Bu iki güzel insanın biraraya gelmesi çok anlamlıdır.

1 Nisan 2009 günü saat 21 de Türkan Şoray Nakıp Ali'ye geldi, eminim, tüm konuşmacıların söylediği gibi "Nakıp Ali oralarda bir yerlerdeydi ve mutlulukla bu güzelliği izliyordu"