Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

22 Ekim '12

 
Kategori
Dil Eğitimi
 

Türkçe'de yazım

Türkçe'de yazım
 

TÜRKSESİ, 6 AĞUSTOS 1994, TRABZON


Sözün belli işaretlerle saptanması demek olan yazı bir işaret sistemini gerektirmekte, bu işaretler harf dediğimiz şekillerle gösterilmektedir. Harflerin bütünü ise abece (alfabe)’yi oluşturmaktadır. Bir dilin belli bir abc kullanarak yazıyla gösteriliş biçimine yazım denir . (Atilla Özkırımlı, Türk Dili Dil ve Anlatım, Bilgi Üniversitesi yayınları, Eylül 2001, s. 49) 

Yazılı anlatımda sözcükleri Türkçenin kurallarına, geleneklerine göre yazmak için bir tutum  birliği gereklidir. Yani yazma olayını belli kurallara bağlayarak ortak yazım biçimine ulaşmak kaçınılmaz bir görev. Yazım birliğinin sağlanması için 12 Aralık 1928 ‘de hazırlanan “İmla Lügatı” bunun ilk adımı olmuştur. Bu yazım kılavuzu 1941 yılına dek kullanılmıştır. Bu on üç yıl içerisinde “söyleyişe göre yazım” öncelik taşımıştır. Türk Dil Kurumu’nca hazırlanan yazım kılavuzu 1941 ’de İmla Kılavuzu, 1965 ‘te Yeni İmla Kılavuz, 1977 ‘de Yeni İmla Kılavuzu, 1985 ‘te İmla Kılavuzu, 2005 ‘te de Yazım Kılavuzu adlarıyla yazım alanındaki sorunlarımıza çözümler üretmiştir.

Yazım, toplumun uyduğu, uyguladığı ortak yazım biçiminin adıdır. Bunu sağlayacak olan da abecedir. Türk abecesi her ses için bir harf ve her harf yalnız bir ses ilkesine göre düzenlenmiştir. Sesler söylendiği gibi yazılmakta, yazıldığı gibi okunmaktadır. Bu özellik sözcüklerin söylenip yazılmasında, yeniden okunmasında kolaylık sağlıyor. Bütün  sesler yazıda gösterilir ve söylenir. Bu nedenle Türkçe sesçil bir dildir.

Bugünkü Türk abecesi 1 Kasım 1928 ‘de 1353 sayılı  yasayla TBMM‘de onaylanmış 3 Kasım 1928’de Resmi  Gazete’de yayınlanmıştır.Bu yasaya göre Türk abecesi 29 harften oluşmaktadır. Bu harflerin adları, sırası, büyük ve küçükleri   şöyledir                                   

Harfin sırası  :  1    2    3    4   5   6   7    8   9   10  11 12  13  14  15 

Büyük harf    :   A   B    C   Ç   D   E   F  G   Ğ   H      İ    I     J     K     L  

Küçük harf    :   a    b    c   ç     d   e   f   g    ğ       h   i    ı     j     k     l

Harfin adı      :   a   be  ce  çe  de  e   fe ge  ğe   he   i   ı     je   ke   le

Harfin sırası  :  16  17  18  19  20  21  22  23  24    25  26  27  28  29

Büyük harf    :   M    N   O    Ö   P    R    S    Ş     T      U    Ü    V    Y    Z

Küçük harf   :   m    n   o    ö    p    r     s     ş      t       u     ü    v     y      z

Harfin adı     :  me  ne   o   ö  pe   re   se    şe  te      u    ü    ve  ye    ze

Tarih boyunca  sırasıyla  kullandığımız abeceler:

Göktürk            ( 38 harfli )

Uygur                ( 18 harfli )

Arap                  ( 28 harfli )

Latin kökenli     ( 29 harfli )

YAZIM    KURALLARI

Sesçil bir dil olan Türkçede yazım ilke ve kuralları bu gerçeğe göre saptanmıştır. Yabancı kökenli sözcüklerin yazımında yine sözcüğün söyleniş sırasında çıkarılan sesler yazıya geçirilmektedir. Türkçe de yer alan yazım ilke ve kurallarını öğrenerek ortak yazıma ulaşabiliriz. 

EĞİTİM DİLİ

Türkçenin yetkinliği dilimizi kullandığımız oranda gelişecek,yaygınlaşacaktır. Ancak günümüzde toplumsal açıdan Türkçe nin önemini kavrayamayan sözüm ona aydınlar, yazarlar görüyoruz. Orhun Yazıtları’nda yer alan,“Türk beyleri Türkçe adlarını bırakıp Çin beylerinin adlarını aldılar. Bu yüzden tutsak olup elli yıl işlerini güçlerini Çinlilere verdiler.”özdeyişi bizleri uyarıyor.

Okullarımızda eğitim dili Türkçe yerine “yabancı dille eğitim” adı altında İngilizce, Almanca,Fransızca vb. konarak eğitimde dil birliğimiz bozuldu.1953’lerden sonra yabancı dille eğitim yapan okullar türedi. Öğrenciler tüm dersleri yabancı dille okumaya başladı. Bugün aynı sorunu yaşıyoruz. Anaokulda bebelere İngilizce öğretmeye kalkanlar bununla övünüyorlar. Ne yazık ki bu uygulama toplumda da ilgi görüyor. 

Eğitim çok yönlü, karmaşık bir süreçtir. Bu süreçte dil, yalnızca “bilgi aktarma aracı” olarak kalmaz. Bunun ötesinde bilginin üretildiği ortam olarak iş görür. Bunun için eğitim kişinin tüm varlığını kuşatan anadili ile yerine getirilir.

Türkçe halk dili olarak doğal gelişimini sürdürmüştür. Atasözü, deyim söze güç katan pek çok anlatım halk dilinde yaşamaktadır. Bunun dışında Türkçenin yeni söz değerleri türetme yolları “türetme, birleştirme, çok anlamlılık, işteşlik, ikileme”vardır.

Dilin işlevi toplumumuzun geleceği açısından önem taşımaktadır. Eğer,“Türkçem benim ses bayrağım” altında yürürsek toplumsal dirliğimiz pekişecek, birbirimizi anlamamız  kolaylaşacaktır. Ulus olmanın dilden geçtiğini daha önce belirtmiştik. Bunu bir kez daha yineleyelim, Türkçe ulusal dilimizdir. Ulusallık ise etnik kökenlerin üstünde bir kavramdır. İşte bu gerçeği unutmadan ulusal dilimizi geliştirmeliyiz.

 

 
Toplam blog
: 1064
: 732
Kayıt tarihi
: 24.03.12
 
 

Türkay KORKMAZ, umuda yolculuğu ertelemez. Mermeri delenin damlanın sürekliliği olduğunu bilir. Y..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara