Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Nisan '07

 
Kategori
Siyaset
 

Türkiye Cumhuriyeti

Türkiye Cumhuriyeti
 

1 Mart tezkeresinde herkes çıktı “Biz Muz Cumhuriyeti değiliz!” diye slogan attı. Orada verilen red cevabının, başka bir deyişle tezkerenin geçmemesinin asıl nedeni, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüksek onuru ve gururunun kırılmamasıydı. Nitekim tezkere geçmedi , herkes göğsünü kabarta kabarta sokakta gezdi , ”işte budur” dedi. Yok öyle, zorlama, fasulyeden davranışlar, biz koskoca Türkiye’yiz dedi vatandaş.

Sonrası tam bir rezalet. 1 Martta göstermiş olduğumuz gurur ve onur tablosu, zaman geçtikçe değişmeye başladı.Kırmızı çizgiler çizildi, şudur budur dendi.Kürdistan’a izin verilemez dendi, verilirse yapacağımızı biliriz dendi.Tam bir fiyasko....

Şehitler vermeye devam ediyoruz. Terör örgütü yine faaliyetlerine devam ediyor. Yani kısaca anlayacağınız, her şey bize rağmen devam ediyor.Etkimiz sıfıra yakın.

Zamanında , askerlerimizi karşısında hazır ol duran kişiler daha şimdiden Kerkük’ü ve Diyarbakır’ı bir tutmaya başladılar. Başka bir deyişle, Kürdistan kuruldu, fiziki olarak olmasa da siyasi olarak Diyarbakırı Kürdistan’ın bir ili yaptılar bile. Diyarbakır ile Kerkük arasındaki iller daha ağza alınmaya bile gerek kalmadı.

Bizim ise artık ne caydırıcılığımız kaldı, ne de etkimiz. Yani bizim onlara yapmamız gereken yaklaşımı şimdi onlar bize yapıyor.

Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Devamlı olarak sabrı ve sabrının sınırları deneniyor. Sınıra geldiği anlaşıldığında hemen karşı taraf geri çekiliyor. Ne bileyim , ya ABD devreye giriyor ya başka birisi hemen Türkiye’ye geliyor ve sakinleştiriliyor. Ama yine yapılandan geri kalınmıyor.Bu denemeler, sınamalar nereye kadar gider bilinmez. Çünkü millet artık iyice gerildi.Keman teli gibiyiz. Kuzey Irak dendi mi, biranda artık gözlerimizin bakışı değişiyor. Tüylerimiz diken diken oluyor. Psikolojik olarak yıpranıyoruz.

Bazen hiç rast geldiniz mi bilmiyorum.Mahallenin delileri vardır.Mahalle sakinleri bazen onu kızdırırlar, söyletirler ve gülerler.

Türkiye Cumhuriyeti ve milleti mahallenin delisi değildir. Saygınlığı olan, büyük bir askeri gücü olan şakaya gelmeyecek derecede ciddi bir ülkedir.Bunu diplomasiyle anlamayana , askeri güç ile anlatmasını bilen komutanlara ve kabiliyete sahip bir ülkedir.

Tehlikenin farkında mısınız diye yazı yazmıştım. Şimdi de diyorum ki tehditin farkında mısınız?Şu an gelinen nokta şudur. Önceden dolaylı olarak, imalarla, alengirli laflarla zikredilen Türkiye’nin toprak bütünlüğünü parçalamaya yönelik düşünce ve laflar, artık alenen ve hiç çekinilmeden iç ve dış mihraklar tarafından ilan edilmektedir.Kısaca , resmen ve açık bir yüreklilikle toprak istenmektedir ve toprak bütünlüğü tehdit edilmektedir.

Ülkenin bir bölgesi üzerinde hak iddia edilmektedir. Diyarbakır’a ve ülkenin güneydoğusuna karışırız demek başka ne manaya gelir bilmiyorum.Bu günlere gelmemizin nedeni, önceden susmamızdandır.

Türkiye tarihinde hiç bu kadar küçük düşürülmemişti.İktidarın susması, zayıf beyanatlar vermesi, nutuklar atması, artık şöyle yaparız böyle yaparız demesi ama sonuçta hep birileri tarafından durdurulması, karşı tarafın cesaretini arttırmıştır. Bunlar ancak konuşur, başka bir şey yapamaz düşüncesi hakimdir karşı tarafta.

İktidarın böyle pasif davranması beni hayretler içinde bırakmaktadır. Zannediyorum ki, kuvvetle muhtemeldir , kamu oyunun bilmediği başka bilgilere hakimler.Bizim bilmemizin gerekmediği veya bilmemizin ülke menfaati açısından olumsuz bir etki yapacağı bazı bilgilere sahipler ve o vizyon doğrultusunda politikalarına devam etmektedirler. İnşallah böyledir.Böyle olması lazım. Değilse benim anladığım bir sürü basiretsizi, beceriksizi iş başına getirmişiz milletçe demektir.

Bütün bu vesveselere yine de biz kulak asmayalım ve askerimize güvenelim. Ama sonuç olarak, bana göre artık zaman konuşma zamanı değildir.Etkinlik ve hareket zamanıdır. Bu hareketliliğin boyutu ve çeşidini askerlerimiz, komutanlarımız ve Genelkurmay en iyi şekilde bilir.

Foto :Sabah 10 nisan 2007

 
Toplam blog
: 116
: 735
Kayıt tarihi
: 27.07.06
 
 

1994 Uludağ Üniversitesi İ.İ.B.F. İktisat bölümü mezunuyum. Aynı üniversitede Genel İktisat Polit..