- Kategori
- Siyaset
Türkiye’nin Cumhuriyeti örselenmeye gelmez

Ataturktoday.com
Cumhuriyetin bilinen tanımı, yönetim biçimi, egemenlik hakkının bir zümreye veya bir aileye devredildiği monarşi karşıtı yönetim, hükümet başkanının belirlenen bir süre için halk tarafından seçilmesi, yönetici yetkilerinin halka dayanması olarak açıklanabilir.
Cumhuriyetin tanımından ziyade Türkiye’nin Cumhuriyeti üzerinde durmak, Kurtuluş Şavaşı ile birlikte bizi bağımsızlık-İstiklal tanımına ve pratiğine götürür.
Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcı, Büyük Önder Mustafa Kemal’in 19.Mayıs.1919 tarihinde Samsun’a çıkışı ve büyük mücadeleyi başlatması olarak kabul edilir. Kurtuluş Savaşının bitiş tarihi üzerine ayrı görüşler olsa da ( 15.ekim 1922,Mudanya- 9.Eylül.1922, İzmir’in Kurtuluşu) uluslar arası hukuk açısından ve kimlik belgesinin tescili bakımından Lozan’ı -24.Temmuz.1923- tarihini benimseyenlerin konuyu daha mantıklı düşündükleri kabul edilmektedir. Bu tarihten çok kısa bir süre sonra 29.Ekim.1923 tarihinde de Cumhuriyet ilan edilmiştir.
Türkiye Cumhuriyetine neresinden bakarsanız bakın özünde Kurtuluş Savaşı vardır.
Tüm dünyanın şaşkınlık ve hayranlık içinde izlediği Türk Kurtuluş Savaşı;
Bağımsızlık ve özgürlük hareketi,
Türklüğün kimliğini yeniden elde etme mücadelesi,
Batının emperyalist saldırılarına halkın baş kaldırışı,
Ulusal sınırlar içinde milli bir devlet kuruluşu,
Milli Egemenlik,
Laik dünya görüşü
Ve devrime, yeniliklere, değişime hazırlayan bir süreç olarak özetlenebilir.
Her bağımsız ülkenin, bağımsızlığını kazandığı veya kabul ettiği bir tarih vardır. Her ülke bağımsızlığı ile büyük bir gurur duyar. Gururunu, her yıl dönümleri ile kutlar.Ve uluslar ayakta kaldığı sürece buna hiçbir güç ya da olay engel olamaz.
Bizim,Türk ulusu veya halkı olarak gururumuz Cumhuriyet’tir. Onu örselemek kimsenin hakkı değildir.
Cumhuriyetiniz kutlu, umutlarınız aydınlık olsun. Hüseyin Seyfi