Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '20

 
Kategori
Tarih
 

Türkiye ve Ayasofya

TÜRKİYE’ NİN GÜNDEMİNDE   AYASOFYA

 

Kendimi bildim bileli bir Ayasofya davası vardı. 1960, 1970, 1980 ve 1990 yılları arasında Anadolu basınında ve bazı dergilerde Ayasofya ibadete açılsın diyorlardı.  Hemen ilgili hükümetler tarafından bastırıl ve bir daha da yazan, çizen olmazdı.  Ancak 1994’de zamanın hükümeti tarafından Ayasofya’ nın bir bölümü ibadete açıldı ve ezanlar da okunmaya başladı.   Hata görevli bir imam dahi tayın edildi. Günde beş vakit namaz kılınıyor ve ezanlar okunuyordu.  Ancak ne var ki bu tartışmalar bitmedi.

 

Türkiye ve dünya gündemini uzun süredir meşgul eden Ayasofya nihayet Danıştay 10’uncu Dairesi, Atatürk tarafından imzalanan 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurumu kararını oy birliğiyle iptal edilerek ibadete açıldı. (10 Temmuz 2020)  Ayasofya’nın Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı mülkiyetinde olduğu ve cami olarak toplumun hizmetine sunulduğu kaydedildi. Kısmet olursa 24 Temmuz 2020 Cuma günü açılışı yapılacak. 

 

Bu haber Anadolu basınında genişçe yer verildi. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Ulusa sesleniş konuşmasında şunları söyledi: “  insanlığın ortak mirası Ayasofya, yeni statüsüyle herkesi kucaklamaya devam edecektir.  Uluslararası her görüşe saygı duyulacaktır. Bu Türkiye’nin egemenlik haklarıdır. Bu konudaki her türlü ifadeyi bağımsızlığımızın ihlali olarak kabul ederiz.  Bir vatandaş olarak Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması beni sevindirdi.  Sayın büyüklerimizin dediği gibi ben de mutmain oldum. Sayın büyüklerimizden ricam: Fatih Sultan Mehmet Han’ın Vakfiyesi olan dünya mirası içinde yer alan tarihi Ayasofya ancak siyasete alet edilmemelidir. Bu ne da unutmayalım ki İslam’ ın inanışında siyaset yoktur. Bütün İslam âlimleri siyasetten nefret etmişlerdir. Tekrar söylüyorum: Ayasofya’nın açılışı milletimize hayırlı ve uğurlu olsun… Bu arada AYASOYA’ ya sevdalı bir şairimizi de anmak ve uyandırmak istiyorum. 

         Ali Ulvi KURUCU :

    

Şair, 1920, Konya doğumlu. İlk ve ortaöğrenimini Konya’da yaptı. Konya da Arapça’yı ve Kur’an- ı öğrendi. 1936 ‘de ailesiyle birlikte Medine’ye göçtü. Yükseköğrenimini Kahire Ezher Üniversitesinde tamamladı. Bir peygamber aşığı idi. Aruzla şiirler yazdı. 3 Şubat 2002 ‘de Medine’de vefat etti.  Eserlerinden bazıları. Ayasofya’nın nın açılışını görseydi kim bilir ne kadar sevinecekti.  Şair Ali Ulvi Kurucu’ yu rahmetle anıyor,   sözlerimi onun ünlü AYASOFYA adlı şiiriyle bağlamak istiyorum.

           

 

                AYASOFYA

 

Ürperdi hayâlim, bu nasıl korkulu rüya;
Şaştım, neyi temsil ediyorsun. Ayasofya?

 

Çöller gibi ıssız, ne hazin ülke muhitin,
Yâd el gibi, yurdunda garib olmalı mıydın?

 

Bayram, Ramazan, Cum’a, mübârek gecelerde,
Avize değil, mum bile yanmaz mı içerde?

 

Yâdında bin üç yüz senelik menkıbeler var,
Her menkıbe, hicrânına mâtem tutar, ağlar!

 

Târihimin ömründe, gönüller dolu güldün,
Çılgınca esen, bir acı rüzgârla döküldün!

 

Paslanmada altın yazılar, âh! O eserler…
Kabrinde kan ağlar, bunu gördükçe Kazasker.

 

Fâtihleri ağlatmada hâlin, Ulu Mâbed,
Yâdın, kanar imânlı gönüllerde müebbed!

 

Gamlı renklerle örülmüş, ne hâzin çerçevesin,
Bir yıkık türbe mi, virâne misin, yoksa nesin?

 

Bak, hayâlimdeki âlem, geliyor vecde yine,
Gözlerim daldı; sütunlarla ‘Fetih Âyeti’ne!..

 

Nerede: Yandıkça, Süreyyâlara dehşet vererek,
Coşan âvizelerinden yayılan bin bir renk!..

 

Çan sesinden, seni kurtarmış ezanlar nerede; 

Hani bülbül gibi Kur’ân okuyanlar nerede?

 

Şimdi Cennet, sana sermez mi yeşil gölgesini;
Şimdi hûriler, işitmez mi ilâhî sesini?

 

Nice bin hâtıra, gönlümde coşup canlanıyor,
O ne parlak görünüş, sanki hayâlim yanıyor!

 

Dehre meydan okuyan, koskoca tarih nerde?
Ülkeler fetheden erler, yüce Fâtih nerde?

 

Dostun ağlarken, o bir yanda da düşman gülsün,
Kanamıştır yeniden kalbi, hazin Endülüs’ün!..

 

Ey derin fâcia, manzumeye sen sığmazsın,
Tutuşup yanmada kalbim, seni târih yazsın!

 

Ali Ulvi KURUCU

   Gümüş Tül / Şiirler- (1965)  

 

NOT: Milli Mücadelede, Çanakkale ve İstiklâl Savaşıyla birlikte 15 Temmuz’da demokrasi uğruna can veren kahraman şehitlerimizi saygıyla ve rahmetle anıyor, mekânları cennet olsun diyorum.

 

 

Abdülkadir GÜALER 

14  .07.2020-  SÖKE

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..