Türkler, Kürtler, Aztekler

Amerika kıtasının eski sakinlerinden olan Aztekler vahşi ve kanlı ritüellerle akıllara kazınmış çok tanrılı din anlayışlarıyla tanınırlar. Savaşlarda elde ettikleri esirleri, köleleri ve zaman zaman kendi küçük çocuklarını tanrıların gazabından korunmak, onların şefkatini kazanmak için akla gelmedik vahşet yöntemleriyle tanrılarına kurban ederlerdi. Böylece hem tanrılardan gelebilecek kötülüklerden korunmuş olur, hem de onlardan bolluk ve bereket umarlardı.  

Düşünüyorum da, sıradan şehirli insanlar olarak aslında Aztek'lerden pek bir farkımız yok.  

PKK ile 30 yıldır kanlı bir savaş yürütüyoruz. Bir taraftan da günlük yaşantımıza devam ediyoruz. Borsadan, döviz kurlarından konuşuyor, geleceğe yönelik planlar yapıyoruz. Yeni ev, yeni araba, çok para, rahat bir yaşam hayal ediyor ve bunun için çabalıyoruz.  

Diğer taraftan her gün 3-5 insanımızı PKK isimli terör tanrısına kurban olarak veriyoruz, veriyoruz ki gazabını şehirlerimizden uzak tutsun, refahımıza halel gelmesin, hayatımız mahfolmasın. Günlük yaşantımızı sürdürebildiğimiz sürece kurban vermek bizi rahatsız etmiyor, yalandan şöyle bir anlık üzülüp süzülüyoruz.  

Sonra tanrılara kurban adamış olmanın güveni ve rahatlığıyla hayatımıza devam ediyoruz.  

Bu döngü kırılmadıkça bu iş bitmez.  

Bu ruh halinden çıkılmadıkça zafer kazanılamaz  

Topyekün mücadeleyi göze alamıyorsak istediklerini verelim gitsin, boşu boşuna insanlarımız ölmesin.  

Kimse de bizi terörle mücadele ediyoruz diye kandırmasın.  

IRA örneği, ETA tecrübesi diye diye milleti teslimiyete ısındıranlar, SRİ LANKA tecrübesini de bir tarafa not etsin!!!  

Durum budur.