Tutkuyla Sevmek

Tutku’yu elimdeki Türkçe Sözlük , “Öteki özlemlerin üstüne çıkmış, aşırı özlem, hırs, ihtiras, tutkunluk” olarak tanımlıyor.

Bu tanımdaki sözcükleri, zihninizden gözünüzü kapatarak tek tek geçirin bakalım. Neler çağrışıyor? Aşk, sevgili, para, alışkanlıklar, gurbet, hasretlik, başarma ve kazanma hırsı v.s.

Tutkuyla sevmek, insanın özlediği şeylere bağlanması ve onları aşırı sevmesi.
"Tutkuyla Sevmek" günümüz çıkar ilişkileri yumağındaki insanlara, "Ülke sevgisi, vatan sevgisi" pek çağrıştırmaz. Onlarda; para, şan, şöhret , iktidar tutkuyla sevilir , gerisi nedir ki?

Her sanatçı aynı zamanda bir edebiyatçı da. Edebiyatın bir sanat olduğunu bilsek de, konuşmak, yazmak insanın doğasında var.

İçinde, “Sanat Ruhu” taşıyanlar , hangi sanat dalıyla uğraşırlarsa uğraşsınlar duygu ve düşüncelerini daha iyi ifade etmenin ötesinde temsil ettikleri ülke insanını, yaptıkları konuşmalarıyla da en az aldıkları ödül kadar mutlu ediyorlar.Daha açık bir ifadeyle, ettikleri kelam, ödüllerinden de büyük oluyor bazen.

Bir Türk yönetmen, Nuri Bilge Ceylan, Cannes Film Festivalinde , Üç Maymun adlı filmi ile dünyanın en büyük ödüllerinden birini aldı. Ve ödül töreninde ödülü alırken, “bu ödülü tutkuyla sevdiğim yalnız ve güzel ülkem Türkiye’ye adıyorum” dedi. (Yazılı ve görsel basından)

Türk halkı olarak, böyle uluslar arası büyük ödül törenlerinde bunun gibi konuşma ve selamı özlemiştik doğrusu. Her ne hikmettense öyle yerlere çıkanlar Türkiye’ye karşı demediklerini bırakmıyorlar, Türk halkının ‘sevincini kursağında bırakıyorlar’, ya da, “eşekten düşmüşten beter ediyorlardı “. Hep beraber büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorduk gerçekten.

Yükselmek, belli yerlere gelebilmek , illa da Türkiye’yi aşağılamakla olmuyormuş. Bunu öğrendik büyük ödül sahibinden.

Nuri Bilge Ceylan’lara bizden de selam olsun, hem de tutkuyla, sağolsun