Tuvalette kitap okumak

Aman sakın korkmayın! Çok ...dan bir muhabbet olmayacak.

Nereden çıktı şimdi bu diyeceksiniz. Aslına bakarsanız benim hep merak ettiğim ve nedense algıda eksiklik yaşadığım bir konudur. Enteresan bir konu olduğu için de benim gibi bu konuyu merak eden var mıdır diye yazmadan duramadım.

Malumunuz, zaman çabuk akıp giden ve geriye alınması mümkün olmayan bir yaşam dilimi veya tümü demek daha doğru olur. Çevremdeki insanları şöyle bir incelediğim zaman kitap okuyan insan sayısının çok az olduğunu fark ediyorum. Evde kitap okuyor musunuz diye sorduğumda kitap okuyacak vakitlerinin olmadığından bahsediyorlar. Kitap okumak için vakit ayırmak ya da boş zamanlarda okumak düşüncesine kızıyorum açıkçası. Aslında, sabahtan akşama kadar mesai harcayan insanların, birde evde kitap okumasını beklemek galiba onlar açısından şaşırtıcı olsa gerek. Çünkü evde geçireceği 3-4 saatlik zaman diliminde muhtemelen sadece yemek yer ya da ayak uzatıp dinlenir. Tabi bu kişi bayan değilse. Çünkü bayanların yapmaları gereken başka sorumlulukları da var. Bu yüzden çok zor şey bayan olmak. Konu nereden geldi çalışan bayan olmaya ya, bak kafam karıştı yine. Efkarlandım nedense? Beni anlayın dostlar neler çekiyorum. Şaka şaka. Neyse dağıttım yine konuyu hemen toparlayalım.

Tuvalette kitap okumaktan bahsediyordum. Öyle uzun uzadıya tuvalette nasıl kalınır anlamıyorum. Bazı arkadaşlarım ve eşimden bildiğim kadarıyla genelde kabızlık çeken insanlar bu duruma maruz kalıyorlarmış. Bu yüzden de belki biraz argo bir tabir olacak ama öyle bön bön duvara bakmak hoş olmuyormuş. Vakit, nakittir tabi de bu nakit ödemeyi şöyle evin içinde daha uygun bir yerde yapsanız nasıl olur acaba diye düşünmeden de edemiyorum. Ayol kırılı verecek bacaklarınız ondan korkuyorum. Anladık tamam tuvalette uzun kalıyorsunuz ama o halde kitap okumak zor değil mi? Sadece kitap değil gazete, dergi okuyalar ve hatta bulmaca çözenler bile var. Sigara içenleri ise hiç söylemek istemiyorum. Duyduğuma göre bazıları da çay ile tuvalete giriyorlarmış. Acaba bu konu sadece bana mı garip geliyor bilmiyorum ki?

Tuvalette kitap okumanın nedenlerini araştırdım biraz. Bazıları burada geçirdikleri vaktin gerçekten boşa akıp gittiğini düşünüyor. Kimisine göre aklı en çok tuvalette çalışıyormuş. Bazıları da sıkıldığı için okuyormuş. Hatta onlarca kitap okuyan kişileri bile tanıyorum. Ve bu kişi sadece tuvalette kitap okuyor. Garip ama gerçek. Ikına ıkına okumak ne kadar zevkli bilmiyorum ama. İnsanın ayakları uyuşur. Güzelim kitap kokusu uçar gider yerini başka kokular alır. Neyse ben yine de saygı duyuyorum tabi. Saygı duyuyor hatta birde takdir ediyorum. Neden mi? En nihayetinde kitap okuyarak zamanı boşa harcamıyor. Ölmeyecek gibi yaşadığımız şu fani dünyada boşa harcadığımız zamanı düşündükçe gerçekten tuvalette uzun kalanlar için iyi bir yöntem olduğunu düşünmeye başladım artık. Gözünde gözlük, elinde kitap hadi okuyun bakalım en fazla kaç sayfa okursunuz. Ne önemi var ki sayfa sayısının. Nasıl ve neden okuduğunun da bir önemi yok işte.

Sanırım benim gibi düşünen çok kişi vardır. Başlangıç da bana açıkçası tuhaf geliyordu ama şimdi hak veriyorum doğrusu. Baksanıza Kuji Suzuki isimli bir Japon yazar kitaplarından birini tuvalet kağıdına bastırmış. Gerilim okumayı sevenler ve özellikle de tuvalette okumak isteyenler için iyi bir seçenek. Yani bunu kitabı okurken, işiniz kolaylaşır. Ne kabızlık ne hemoroit hiç biri kalmaz :)

Kitap okuyun da nerede okursanız okuyun.

Sevgilerimle...