- Kategori
- Beslenme / Diyet
Tuzun Önlenemez Yükselişi..
19’uncu yüz yılın sonunda soğutma ve konserve tekniği geliştirilene kadar uğruna savaşlar yapılan, en stratejik madde TUZ.
Savaşlara bile karışan tuzun ne ilgisi var, derseniz geçmişi Roma askerlerine maaşlarının kısmen ya da bazen tamamen tuz olarak verilmesine uzanıyor. Ordular sefere çıktığında da gerek atlar gerekse askerler için tuz çok gerekli oluyor.
Son dönemde tuz yine zararları ve yararlarıyla baş rolde.
Tuz konusunda söyleyeceklerim ancak okuduğum bilimsel araştırmalar, gözlemlerimle sınırlı.
Bu ay için de gerçekleşen Tuza Dikkat Haftası, Dünya Böbrek Günü gibi etkinlikler sırasında aşırı tuz tüketimine dikkat çekildi.
Bunlardan biri de “Fazla Tuzu Azalt, Ömrünü Uzat” başlıklı farkındalık kampanyasıydı.
Tuzun bileşiminde bulunan sodyum, yaşam için olmazsa olmaz bir mineral.
Sodyum kan basıncı, asit baz dengesi, sinir sistemi ve kas dokusunun çalışmasında çok önemli görevler üstleniyor.
Ancak aşırı tuz tüketimi ve dolayısıyla yüksek sodyum alımı, kalp, beyin, böbrek hastalıkları ve hipertansiyon başta olmak üzere birçok sağlık sorununa neden oluyor.
2008’de Türkiye’de tuz tüketimi 18 gramken son yıllardaki fazla tuzun zararlarına yönelik kampanyalarla bu oranda 3 gram kadar bir düşüş 15 gr. olmuş. Günlük toplam tuz alımının, 5-6 grama denk gelen 1 çay kaşığı tuzla sınırlandırılmasını öneriliyor.
Aşırı tuz tüketiminin ve beraberinde yol açtığı sağlık sorunlarının önlenmesinde ilk adım, farkındalık oluşturularak beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzının değiştirilmesinden geçiyor.
Bu öneriler kaya tuzu için de aynen geçerli...Aşırı tuza dikkat.
ozcanvural33@hotmail.com