Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '10

 
Kategori
Güncel
 

Üç boyutlu resim

Üç boyutlu resim
 

Ülke gündemi zemheri ortasında kopan şiddetli fırtına gibi soğuk ve karanlık.

Göz gözü görmüyor.

Görüş mesafesi kısa.

Sis farı kullananlar bile burnun ucunu görmekte zorlanıyor.

Taraf Gazetesi çarşaf, çarşaf manşetten “Balyoz Planı” yayınlarken, Anayasa Mahkemesi;

Askerleri sivil mahkemede yargılamanın önünü açan düzenlemeyi iptal edip yürütmeyi durdurdu.

Yazarlar, çizerler, konuşanlar, yorumcular havanda su dövüyor, boşa kürek çekiyorlar.

Kim ne söylerse söylesin, su kendi mecrasında akıyor.

Kışta kıyamette ne kar, ne yağmur, ne sis toplumu geren, rejimi sıkıntıya sokan, TSK’yi yıpratan gündemin hızını kesmiyor.

Eee ne yapılmalı?

Çözüm ne?

İnsanların kendi kendine sorması gereken soru bu değil mi?

Düşünülmesi gereken, konuşulup, tartışılacak olan şey ne olmalı?

Biz neye kafa yormalıyız?

Atatürk Samsun’da öğretmenlere yaptığı bir konuşmada diyor ki “ MİLLETİMİZİN VE MEMLEKETİMİZİN BAŞINA GELMİŞ OLAN BUNCA FELAKETLER HİÇ ŞÜPHE EDİLMEMELİDİR Kİ, GAFİL İNSANLARIN MEMLEKETİN TALİH VE İRADESİNİ ELLERİNDE TUTMUŞ OLMALARINDAN İLERİ GELMİŞTİR”

Atatürk’ün 1924 yılında ortaya koyduğu tespit ve teşhis şimdi de aynen tazeliğini koruyorsa,

Akil geçinenler, çözüm üretenler, ya da ürettiğini sananlar, akıntıya kürek çekeceklerine, somut, uygulanabilir düşünce ve önerileri ortaya koymalı ve ortaya konulan fikirler tartışılarak olgunlaştırılmalıdır.

Anayasal kurumlar, aralarındaki ipi asılıp germek yerine, oturup konuşmayı millete güvenmeyi ilke edinmeli, köprüden geçişin inatlaşmadan geçmediğini fark etmelidir.

Havanda su dövmenin kime ne yararı var?

2010 yılında, 21 yy da, 3G teknolojisin çoluk çocuk elinde oyuncak olduğu ve Dünya’yı avucunun içine sığdırdığı bir çağda, Milletin bağrından çıkan bir kurumun saygılığına gölge düşüren Plan peşinde olması, Milleti yok farz ederek kabine oluşturması hangi aklın ürünü tartışılmalı.

Elbette tartışılırken bu kurumun kendi kendini yenileme ihtiyacı, gündemin konusu olmalı.

Resimlerin üç boyutlu ve renkli çekildiği, 3G teknolojisi ile boyutlar ve renkler gerçek ebat ve renkte izlerken çağın gerisinde yaşamak Atatürk’e ve Atatürkçülüğe vurulan bir darbedir.

Mustafa Kemal Atatürk’ü “Atatürk” yapan ve ona bu unvanı rütbe olarak veren Türk milletidir.

Atatürk Türk milletine güvenmiş, onu arkasına almış, İşkâl kuvvetlerini ege denizinde boğmuştur.

En yoksul çaresiz olduğu bir dönemde, ayağında çarığı başında fesi ile mucize yaratan bu millet, 21.yy da Laik Cumhuriyeti ve Demokrasiyi koruma sağduyusu gösteremeyecek mi?

Doğru cevaplandırılması gereken soru bu.

Türk milleti kendine güvenenleri hiçbir zaman utandırmadı.

Türk tarihini okuyanlar bu gerçeği açık seçik görürler.

Tarih geleceğin aynasıysa, niye ona bakıp kılık kıyafetimizi düzeltmiyoruz ?

 
Toplam blog
: 380
: 438
Kayıt tarihi
: 27.08.07
 
 

Karanlığın düşmanı Işık! Gecenin zifiri karanlığı, şafak sökerken yerini, ufukta yükselen Güneş Işı..