Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '10

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Üç Çocuk

Üç Çocuk
 

Ege.Çal.2006


Gönül istiyor ki, üç – beş değil bir düzine çocuğum olsun…Belki kalabalık bir aile ortamında yetiştiğimden, belki yıllarca öğretmenlik yaptığımdan, çocukları çok seviyorum. Malum, Başbakanımız Sayın Erdoğan, her nikah şahitliğinde üç değil, en az üç çocuk isteğini vurguluyor. “ 1.8 olan nüfus artış hızımızın 2.5 olması gerektiğini vurgulayarak, bir ekonomide asıl olan insandır.” diyor. Bir bildiği olmalı diyerek, nüfus temasını araştırmaya giriştim. İlk veri oldukça ürkütücü ve Başbakanımızı haklı çıkaracak cinsten: - İstanbul Üniversitesi’nden Doç. Dr. Erkut Attar’ın, 2004 yılında yaptığı açıklamaya göre,“Türkiye’de her 7 çiftten biri kısırlık sorunu yaşıyor.” 1970’lerde yüzde iki olan kısırlık, 2010’da yüzde 25’leri geçmiş durumda. Sorun sadece kısırlık değil. 1974’de 1 milimetreküpte 125 milyon sperm sayısına sahip olan Türkiyeli erkeklerin, bugünlerde sperm sayıları 25 milyonun çok altına düştüğünü söylüyor. (Verimlilik için sperm sayısının en az 40 milyon olması gerekiyormuş). Risk sınırını çoktan aştığımızı şu cümle ile özetliyor, “Erkekler, erkekliğini kaybediyorlar! Türkiye, aile planlaması konusunda yürütülen çalışmalar sonucunda, 45 yıl gibi bir zaman diliminde, (toplam doğurganlık hızını yüksek doğurganlık hızı olan 5 çocuktan) nüfusun kendini yenileyecek düzey olan 2 çocuğa hızla düşüren nadir ülkelerden biri. 2009 TÜİK verilerine göre, işsizlik tüm nüfusta yüzde 14, genç nüfusta ise yüzde 25,2. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) “Dünya Çocuklarının Durumu 2009” verilerine göre: İlk altı ay sadece anne sütüyle beslenen bebeklerin oranı yüzde 21. 2000-2007 arasını kapsayan verilere göre, bebeklerin yüzde 16’sı düşük doğum ağırlığıyla doğuyor.
Bu rapora göre, beş yaş altı ölüm oranlarında düşüş, sağlıklı içme suyuna kavuşma, gelişmiş kanalizasyon hizmetine ulaşma ve aşıların karşılanması konularında Türkiye, 1990’a göre ciddi iyileşmeler gösterdi. Nüfus sorunun politik ve felsefi ayak izlerini sürdüğümde; Thomas Malthus’un “ Nüfus Üzerine Deneme” eseriyle karşılaştım. Günümüzde kapitalistlerin hala başucu kitabı olmayı başaran bu eserde, Malthus, insan toplumuna yön veren ve gelecekteki ilerleme olanaklarını belirleyen en temel ilkenin “nüfus ilkesi” olduğunu; besin maddeleri (1, 2, 3, 4 …gibi) aritmetik artarken, nüfus denetlenmediği takdirde (1, 2, 4, 16…gibi) geometrik oranda aratacağını, bu farkın, popülasyonda bazı bireylerin ölümlerine neden olması ile denge sağlanacağını söylüyor. Malthus’un nüfus kuramında ; “Yaradılışın yüce erdemine karşı çıkmaktansa, boyun eğmek daha iyidir.”, “Herkesin, doğanın nimetlerinden eşit pay alamayacağını”, “Doğanın kaçınılmaz yasaları bazı insanları yoksulluk içinde kıvranmalarını gerektirdiğini”, “Yoksulların hayatın büyük piyangosundan boş çekmiş olan mutsuz kişiler olduğunu”, “Yoksulluğun, yoksulların ortadan kaldırılmasıyla çözülebilebileceğini”, “Kır nüfusunun, kentlere göç ettirilerek sanayi burjuvazisine ucuz emek olması gerektiğini”, “Yoksulların fazlalık olduğundan açlıktan ölmelerini olabildiğince kolaylaştırmaktan başka yapacak olmadığını”, “Nüfus artışının, çevre sorunlarının en temel sebebi olduğunu”, “Mirasın, çocuklara biyolojik yeteneklerine göre dağıtılması gerektiğini” söylüyor. - Dr. Hayri Çamurcu, demografide “ gafil avlanmayı” şöyle açıklıyor; “İnsan nüfusu yüzde 50 artmaz. Fakat rakamlar büyüdükçe artış miktarı da artmaktadır .Söz gelimi %2 nüfus artış hızına sahip bir 1.000 kişilik topluluğun artışı 20 iken, 1 milyon kişiden oluşan insan topluluğunun artışı 2 bin kişidir.Rakamlar büyüdükçe artış miktarı da atağa kalkmaktadır.İşte bu atak safhasına demograflar, gafil avlanma diyor. “ “Can Sandalı Etiği” makalesinde Garrett Hardin ise, ” Var olmak için insan beslenmek zorundadır. Doğada bir türün nüfusu, ekosistemin taşıma gücünü aşarsa ya ekosistem çöker ya da nüfus, sistemin taşıma gücü seviyesine iner. “ diyor. Ben, iki çocukta kaldım. Karar sizin..!
 
Toplam blog
: 272
: 734
Kayıt tarihi
: 13.10.07
 
 

1959 Sinop Bektaşağa Köyü doğumluyum. Yaşamda, anlaşılacak bir şeyi olanlara ve bunu öğreti yapan..