- Kategori
- Siyaset
Üç önemli nokta

Bu halkı, “<ı>güdülecek” sıradan bir kitle olarak görürseniz ilk adımınızı yanlış atmışsınız, demektir…
Yanlış atılmış bu ilk adımdan sonra atacağınız her adımda, ağzınızla kuş tutsanız, nafiledir…
Çünkü, ilk tuğla çürükse, o duvar iflah etmez...
İlk durakta olmasa bile, birkaç adım sonra tökezlersiniz; sendelersiniz… Ve kaderinizin çukuruna doğru, istikrarlı olarak, düşersiniz
Bu bir kaderdir.
Bu kader, halkı güdülecek bir kitle olarak görmenin zorunlu bir sonucudur.
Bu bir…
+ + +
Gelelim ikinci meseleye…
Çamur edebiyatı ile uzun vadede, hiçbir yere varamazsınız…
Ege güneşli bir cennettir.
Bu cenneti, cennet yapan en önemli öğe, güneştir.
Egenin güneşi yamandır, serttir, sıcaktır, kurudur...
Sulandırılmış herşeyi, her nesneyi ve her gerçeği temizler ve kurutur…
Çamur içindeki su, güneşte buharlaşınca ne olur?..
Çamur kurur!..
Çamur olmaktan çıkar, mübarek, aziz ve verimli bir toprak haline dönüşür…
Çamurları kurutan güneştir, gerçektir…
Dolayısıyla, bu “gerçek”ten çıkartılacak ikinci ders, içine çamur karıştırılarak yapılan siyasetin, uzun vadede tersine sonuçlar üreteceğidir!..
Çamur siyaset, doğru değildir.
Ahlaki değildir.
Ve verimli değildir.
+ + +
Altını çizeceğimiz son nokta ise şu:
Yalan söyleyenin mumu, yâdsı namazsına yetişemez…
Kimse, yazın yaklaşması ile, günlerin uzadığına güvenmesin… Mutlaka akşam olacak; namaz vakti gelecektir…
Ve yalan rüzgârı ile alevlenen mum, gerçeğin sıcaklığı karşısında eriyecek ve sönecektir.
Siz asıl yâdsı ezanı okunduğu zamanki cümbüşü seyredin…
Seyreyleyin gerçeğin, kalitenin, doğrunun gücünü…
Ve aklınızdan bu üç noktayı, hiçbir zaman çıkartmayın.
Bizden söylemesi…