- Kategori
- Deneme
Üç paragrafdan oluşan bir kompozisyon

Üç paragrafdan oluşan bir kompozisyon
Merhabalar, sevgili arkadaşlar ve dostlar...
Yıllar itibarı ile herhalde şimdi rahmetli olmuştur lisede okumuş olduğum edebiyat dersimin hocası. Bir yazılı imtihan gününde, çocuklar çıkarın kağıt kalemi bakalım, sizi " Üç paragraflı, güzel bir kompoziyon yazma " imtihanı yapacağım dediğinde bütün sınıf bir anda şaşırıp kalmıştık. Aşağı yukarı hepimiz biliriz ki talebelik anılarından, hiç hazırlık olmadan ani bir imtihan yapılmaya kalkınca o dersin ilgili hocasına hemen itirazlar ve bahaneler olurdu her zamanki senaryolar gereği.
Aman hocam nasıl olur bu.? Daha bu konuyu işlemedik, sanki kitabı varmış gibi yüksek sesle itirazlar, gaye hocayı gargara ya getirip dersi kaynatıp o gün o imtihandan kurtulma formülleri içinde bağrışmalar gülüşmeler fakat netice hatice misali boş gayretler, sevgili hocamız bakın çocuklar on dakikayı boşu boşuna yediniz ben anlamam bu kompozisyon bugün yazılacak deyip imtihanı başlatır. Ancak " Allah var ya " daha önce güzel bir kompozisyonun nasıl yazılabileceğini özet olarak sınıfa anlatmıştı zaten. İyi bir kompozisyon " Giriş yani başlangıç + Gövde yani geliştirme + Bitiş yani yazının finali " yazılır diye bahsetmişti. Şimdi buradan hareket ederek üç paragraf ister istemez kendiliğinden ortaya çıkmıştı. Mühim olan iyi bir konu seçebilmek sanatına gelmişti sıra. O zamanda benim aklıma hemen bir futbol maçı senaryosu gelmişti. " Giriş, maçın başlamadan önceki olaylarının özeti + Gövde, futbol maçının özet nakli + Bitiş ise, maç sonrası sevinenler ve üzülenlerin özeti " olarak bu kompozisyonu ders bitiş zili ile birlikte tamamlayıp hocamıza kıl payı teslim etmiştim.
Tabi içimde bir burukluk ve ürkeklik imtihan kağıdını teslim edince başlamıştı. Çünkü tenefüsde bütün arkadaşlar birbirleri ile bu kompozisyon imtihanının kritiğini yaparken, aşağı yukarı her konuda yazılar yazılmış ancak benden başka maç anlatan olmamıştı aramızda. Eyvah dedim içimden ya hoca benim gırgır geçtiğimi hissedip bir kocaman sıfır basarsa bana işte o zaman ayvayı yerim diye dramatik düşüncelere dalmaya başladım. Ancak bu kabus üç gün sürdü, çünkü ertesi dersin başlangıcında yazılı imtihan notları okununca bana (10) üzerinden (9) gelmişti. Eee tabi ben ukala " Sevgili hocam neden (10) yerine (9) verdiniz.? Yazık değil mi bana diye sorduğumda, "Sen sus çocuk (1)' ide NAZAR DEĞMESİN..! " diye kırdım deyip, bütün sınıfı kahkahalardan yerlere yatırmıştı...Hiç unutamam o anı :-))
Sevgiler, selamlar ve saygılar...
NECİP KÖNİ - ADANA / TR