Uçtu, uçtu Kezman uçtuuuu! 10-3

Buyrun hadi buyrun Halil İbrahim Sofrası'na, gözünüz gönlünüz açılsın! Bugün goller aşure ayı bereketiyle geldi. Hem 10 gol attılar hem de bu güne dek hiç atamayan takıma 3 gol attırdılar. Gerçi kaleci Volkan'ın ilk maçı, o kadar olacak, bir de savunmada Yasin'in basit hataları. Olsun bizim için sonuç önemliydi.

Gündüz pırıl pırıl güneşte, yemyeşil sahada oynanan Fortis Türkiye Kupası'nın son maçı öncesi, Fenerbahçe 5 puanla 4. sıradaydı. Ya kazanacak lider olacak ya da elenecek, kaderi kendi elinde olan bir maç. Bir önceki maçta "Zico'nun Kupada gözü yok," demiştim. Görünen köy kılavuz istemezmiş. Hani bu yıl hedefler büyük, hepsi birden zor oluyor, hem transfer de kilitlendi.

Böyle duygularla maçı izlemeye başladım, Alanyaspor, Turkcell Süper Lig'in liderini elemiş bir takım, henüz puanı yok, 11 gol de yemiş ama Fenerbahçe karşısında diri duruyor. İlk 35 dakika kök söktürecek gibi durdular. Zico sakin, güneş gelmiş yüzüne, sarışın ya gözlerini açamıyor...Ters bir durum olsaydı Zico, güneşten oyunu göremedi, ne yapalım, yazacaktım.

İlk gol 32. dakikada orta sahanın komutanı Mehmet Aurelio'dan geldi. Hemen bir dakika sonra rakip gol attı, 37. dakikada geçen maçın yıldızı Kemal çıktı sahaya. Gollerin peşpeşe geleceği daha o dakikadan belli oluyordu.

Fenerbahçe gol oldu yağdı bugün: 2 gol İlhan, 2 gol Aurelio, 1 gol Kemal, 1 gol Kazım ve tam 4 gol Kezman. Birisi de üstelik penaltıdan. Kaleci, Kazım'ı düşürünce hakem nasıl olduysa penaltı verdi, çok sert değildi hareket. Topun başına Kezman geçti, ben de yürek pırpır. Kırk yılda bir penaltı kazandık, onu da atamayacağız, Kezman mutlaka kaçırır, diye düşündüm. Neyse atmayı becerdi Kezman. Bu sonuca değil de ben, en çok Kezman için sevindim. Çünkü atsan atılmıyor, satsan satılmıyor, insan kızmaya kıyamıyor. İyi futbolcu, diyorlar ama biz göremiyoruz, topa şöyle bir sert vuruşu yok, işte aşırtma vuruşlarla arada bir atıyor.

Neredeyse hepsi yedeklerden kurulu bir takımla çıktı Zico, sanırım izlemediği futbolcuları görmek istedi. İlhan da Kezman gibi, fiziksel olarak zayıf kalıyor, bir de dünyanın en iyi genç oyuncusu ödülü var. Daha diri olmalı. Tek tek baktığımızda kaleci Volkan Babacan ve Yasin dışında hepsi de güzel yaptı işini. Volkan'ın maç eksiği var hadi neyse, fakat Yasin, Fenerbahçe'de oynayacak yeterlilikte değil gibi.

Maçın sonlarına doğru Alanyaspor oyundan düştü ve bizimkiler iyice çoştu, en güzel gol en son olan, Kazım'ın attığı gol oldu. Kenarda ise Deivid top toplayan çocuklarla maç yapıyordu. Sahada güzel görüntüler vardı, yükselen değer Zico'dan imza almak ve birlikte resim çekinmek için sıraya girdi güvenlik görevlileri.

Zico, gerçekten bir mücevher her yönüyle ve ben bugün maç sonu değerlendirmesini yaparken anladım ki, sakin ve hoşgörülü görünmesine rağmen, Zico'nun defterinde ikincilik diye bir şey yazmıyor. Ya hep ya hiç. Çünkü 4. sırada ve averajı sadece 1 puan iken, ikincilik bile yeterken, o grup liderliğinin planlarını çoktan yapmış bile...

Hayırlı olsun!

Şimdi gelsin sıradaki...

Bak Sivasspor, seni kupadan eleyen takımdan öcünü kat kat aldı Fenerbahçe, kıymetini bil! Dostça ve güzelce oyna, küçük hesapların içine girme komşuların gibi! Kazan ya da kaybet, ama Türkiye'nin gözünde bir değer kazandın, onu kaybetme!

Zorlu deplasman maçında, en büyük dezavantajımız hava olacak, eksi 30'lardan bahsediliyor. Gündüz o kadar olmaz inşallah, bir de sakatlıklar olmasın!

Sivas'ta bizim Brezilyalılar, meşhur "yengeç dansını" nasıl yapacaklar acaba? Her maç öncesi hazırlık yapan Deivid ve Carlos, Sivas için nasıl bir gösteri planlıyorlar, bekleyip göreceğiz!

Sevgiyle kalın ve bizi izlemeye devam edin!



Resim alıntıdır:
http://www.milliyet.com.tr