- Kategori
- Şiir
Ucuz Şairlik - Sitem

Uzun zamandır şiir karalamalarımdan uzak kalmıştım. Onların arasında dolaşırken SİTEM adlı şiirime rastladım. Şiirin altına bir tarih düşmüşüm: 11.06.2012 Aslında şiirin ne zaman, neden, kime yazıldığı pek o kadar önemli olmasa gerek. İnsan var oldukça duygular da var olacak ve körelmeyecektir. Dolayısıyla eğer şiir dizelerinin arkasına gizlenen duygular samimi bir ruh halini yansıtıyor, özden geliyorsa zaman mefhumu ve kişiler ortadan kalkacaktır. Artık o şiir her zamanın ve herkesin olmuş demektir. O saatten sonra “Bu şiiri kime, hangi duygularla ve ne zaman yazdınız?” soruları tamamen anlamını yitirmiş olacaktır.
Önemli olan “duygu” değil midir? Şairin kime yazdığı değil, okurken kimi düşündüğünüz anlam kazanacaktır. İşte, eğer bir yazar okuyucusuna o düşünceleri yaşatabiliyorsa ona şair denilebilir. Aksi halde karalamaların ötesine geçemeyen kendince bir karalamacıdır.
Günümüzde en ucuz mesleğin şairlik olduğuna inanıyorum. Neden mi? Neden olacak, adam hece ölçüsü bilmez, kafiye bilmez, redif nedir, yenilir mi içilir mi bihaber… Eksiğine gediğine bakmaz dizeleri sıralamaya başlar. Kural nedir hak getire. Bu nedenle hece ölçüsünde kendilerini pek gösteremezler. Bu yükü taşımak kolay mı? Dolayısıyla “Ben serbest şiir yazıyorum.” der işin içinden sıyrılırlar. Sanırlar ki satırları keserek alt alta sıralamakla şiir oluşuyor. Başlarlar akıllarına gelen devşirme ya da sıradan sözcük yumağını arka arkaya sıralamaya. Duygu sıfır. Sözcüklerde anlam kısır. Ruh aramayın. Dizelerin ardı karanlık, ölü. Olsun, buna rağmen “Ben şairim!” der. İşte, alın size şair. Yazım kuralları yoktur, söz dağarcıkları deseniz kısır ve uyduruk sözcüklerle doludur. “Neden?” derseniz “Benim stilim budur.” diyen entelimsi bir kişi görürsünüz karşınızda. Üstelik burunlarından kıl aldırmazlar. Gerçek şairlerdeki mütevazılığın zerresi yoktur kişiliklerinde. Şiir dünyasını o yaratmıştır sanki; kimseleri de beğenmez. Bu tip kendini ‘şair-i âzam’ sananların yüzündendir ki şiir zevkimiz de körelir oldu. Oysa gerek hece ölçüsünde gerekse serbest tarzda olsun, dünya çapında adı anılası ve hayran kalınası nice şairlerimiz vardır. Sorarım şimdi sizlere sosyal medya denen boş meydanda cirit atıp “şairim” diyenlerle, onların şiirimsi karalamaları, edebiyatımızdaki gerçek sanatçılar ve onların eserleriyle aynı kefeye konulabilir mi? Bu kadar ucuz mudur şairlik? Bu kadar ucuz mudur eşsiz ve derin duyguları dile getiren dizelerin yanına yalın anlatımlarla sıralanmış sözüm ona dizelerden oluşan şiirimsileri bir olarak değerlendirmek? Ne olur yapmayın, hatır için dostluk adına alkışlamayın beğenmediğiniz kişi ve şiirimsileri. Yoksa Türk edebiyatının sırtına kambur gibi yerleşmeye yüz tutan bu vebal sizin de boynunuza yük olacaktır.
Şimdi diyeceksiniz ki, bunca laftan sonra “Sen kimsin?” Ben mi? Ben haddini bilen, bilmeye özen gösteren bir yazarım. Bugüne kadar “Ben şairim.” demeye imtina etmişimdir. O yükün altında ezilmekten korkarım. Haddimi aşmışsam gelmiş geçmiş tüm şuaradan özür dilerim. Lütfen bu karalamalarımı kendimce bir avuntu olarak kabul edip bana SİTEM etmeyiniz.
***
SİTEM