Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ocak '18

 
Kategori
TV Programları
 

Ufak Tefek Cinayetler Dizisi Yaşamın İçinden Karakterler ile İlerliyor

Ufak Tefek Cinayetler Dizisi Yaşamın İçinden Karakterler ile İlerliyor
 

Aslında 4 kadın ve 4 adam arasındaki ufak-tefek hayat cinayetleri işler gibi başlayan dizide gerçeğin örüntüsü, karakterlerin ihtişamlı yaşamlarına rağmen “Küçük ruhların büyük hayalleri” ile etraflarına ne kadar büyük zararlar verdiklerini seyrediyoruz.

Sonuçta bu bir dizi diye bakmak bizi rahatlatacak mı?

Ben hiç sanmıyorum! Dizinin başarısı önceki yazılarımdan birinde bahsettiğim gibi (1) aslında temelde başlayan girift karakterlerde saklı. Lüks ve sıkıntısız geçen, paranın dibine kadar kullanabilen zavallı ruhların resmigeçidi niteliğinde ilerleyen dizinin seveni ve izleyenleri oldukça çok sayıda…

Çukur dizisinin başarısı gibi Ufak tefek Cinayetler dizisinin de başarısının arkasında derin psikolojik analizler gizli. Aslında izleyicilerin bu dizilere merakı beni çok heyecanlandırıyor. Çünkü izleyenler ya hayatta bu karakterler ile karşılaşmış veya bu karakterleri birilerine benzetmiş durumdalar. Sıklıkla aldığım mesajlara bakılırsa dizideki her rol gerçekmiş gibi kabul ediliyor. Senaryo bu konuda seyircinin istediğini vermiş demektir.

Kim suçlu, kim öldü, kim öldürdü?

Vakanın derinine baktığımızda aslında bir bütün olarak karşımıza çıkan bir resim var, “Sarmaşık Vakası” olarak geçen bu resimde gerçeğin ta kendisi gizli. Bu panoda Kırmızı-Sarı- Mavi etiketler ile cinayetin gittiği yol ve notlar, iplerle bağlantılar kurularak vurgulanan ilişkiler bizi katile yaklaştırıyor.

Edip ve Pelin resimlerinin yanında 5 not, Oya ve Merve 4 Not, Serhan 3 not, diğer karakterler ise 1 not taşıyor. Demek ki şüpheli sıralaması da bu doğrultuda gidiyor. İplere baktığımızda Serhan karakterinin öne çıktığı Oya ve Merve’nin ise Serhan’ın arkasından geldiği gözlemleniyor.

Burcu’nun fotoğrafına iliştirilmiş not dikkat çekici!

“Olay yerindeydi” demek ki ölen Burcu değil, peki “Neden?” notu katil olarak algılanmasına neden oluyor. Aslında pek çok kişinin severek destek de çıktığı Oya karakterinin altında yazan yazı ise çok dikkat çekici “ Aslında Kim?”. Evet sizce Oya kim? Panoya bakınca bazı dikkat çekici fotoğraflar ile karşılaşıyoruz. Bunların bazıları Oya’ya ait, Oya’nın; arabası ile kaza yaptığı, arabanın yandığı, olay yeri fotoğrafları. Oldukça ilginç bir hal alan dizide demek ki Oya elim bir kaza geçirecek demektir.

Arzu ve Mehmet bu olayda hiç de masum değiller!

Fotoğraflarının altında bir uçurum kenarı, halıya sıçrayan kan lekeleri dikkat çekiyor. Pelin ve Mehmet’in isimleri ve resimleri panonun en üst noktasında bulunuyor. Bu olaylarda iki karakterimizi olaylardan biraz da olsa ayıran diğer karakterler ile bağlarının azlığı. Serhan’ın fotoğrafı ile bağlantılı kalem resimleri ve“İş Çıkışı” notu ilerleyen örüntü içerisinde cevabını bulacak.

Flora Evleri fotoğrafının olay yeri gibi algılanması, resmin panonun en üst noktasına konulmasıdır ve “şüpheli” notu aklımızı iyiden iyiye karıştırdı.

Şimdi karakterlere bir bakacak olursak:

Oya Toksöz (Gökçe Bahadır)

1980 doğumlu, Jinekolog, İyi kalpli ve akıllı bir kadın… İyi bir ailede yetişmiş. Geçmişte uğradığı bir iftira sonucu, hayatı değişmiş. Bekar, çocuğu olamadığı için, hayatı boyunca, ciddi, evliliğe giden bir ilişki kurmaktan kaçınmış.  Adalet duygusu çok yüksek, ihtiyacı olanlara yardım eden, kötülerin cezasını bulmasını gönülden isteyen bir insan. Onun seyrederken “Adalet”i seyrediyoruz

Merve Aksak (Aslıhan Gürbüz)

Dört kadının liseden beri lideri, 1980 doğumlu, çalışmıyor. Güzel, bakımlı, kötü kalpli ve çok zeki bir kadın… Herkesin arkasından iş çeviriyor, herkesi kontrol altında tutmak istiyor. Kendi sosyal çevresi içinde oldukça güçlü… Narsistik kişilik bozukluğu var. Kendi varlığını ve menfaatlerini her şeyin üzerinde tutuyor. Hayattaki adaletsizliğin temsilcisi… Fakat izleyeni kendine hayran bırakan zekası sayesinde, gözümüzü alamadığımız bir karakter. Onu seyrederken “Hükmetme bağımlılığını” izliyoruz

Pelin Tarhan (Bade İşçil)

1980 doğumlu, Merve’nin en yakın arkadaşı. Çok sevimli, çok yumuşak mizaçlı görünen ama kara vicdanlı bir kadın. Merve’den daha bile tehlikeli ama çaktırmıyor. Yavaş yavaş neler yapmaya muktedir olduğunu göreceğiz. Çalışmıyor, klasik bir ev hanımı. Kocasına çok ama çok düşkün, onu bütün dünyadan kıskanıyor ve elinde tutmak için yapamayacağı hiçbir şey yok. Onu seyrederken “Sinsi ve Kifayetsiz Muhteris” karakteri izliyoruz.

Arzu Kara (Tülin Özen)

1980 doğumlu, hikayenin en sürprizli karakteri… Diğerlerine göre çok daha domestik, erken yaşta evlenip çoluk çocuğa karışmış. Aldatılıp, boşanıp, hayata yeniden başlaması kadın hikayesini gözlemliyoruz. Güçlendikçe kötüleşecek bu karakter. Onu seyrederken “İktidar Hırsını” izliyoruz.

Serhan Aksak (Mert Fırat)

Hikayemizin bir numaralı erkek kahramanı. Merve’nin eşi. 38 yaşında. İdeal bir eş, ideal bir baba, karizmatik, vicdanlı, mükemmel erkek, mükemmel insan… Hayattaki “ iyiler”in temsilcisi. Harika çocuk olarak büyümüş, hep başarılı olmuş, burslar almış, Londra’da okumuş. İyi giyimden, iyi yemekten ve iyi şaraptan anlıyor. Yaptığı tek hata, Merve’nin tatlı yüzüne kanıp, onunla bir aile kurmuş olması… Oya’yla tanıştığı zaman, yanlış tercihler yaptığını fark ediyor. Oya’yla aralarında, ikisinin de istemediği, yanlış bulduğu bir aşk filizleniyor. Kendini ondan uzak tutmaya çalışsa da, biz aşkın adım adım içine sızışını izleyeceğiz. Onu seyrederken“Hayatta alınan yanlış kararların sonucunu ve kandırılan kimlikleri” izliyoruz.

Edip Hoca (Selim Bayraktar)

Kızların lisedeki öğretmeni, Oya’nın en yakın arkadaşı, akıl hocası, ailesi, her şeyi… Aralarında tanımlayamadıkları bir ilişki var. Üstelik kader arkadaşılar da bir yandan… Birlikte iftira uğramışlar, ikisinin hayatı da aynı olaydan ötürü tepetaklak olmuş. Bundan dolayı, omuz omuza verip, hep birbirlerine destek olmuşlar. Edip’in Oya’ya düşkünlüğü, çok aşağılarda aşk gibi görünüyor. Oya’nın hayatında ciddi biri olmadığı için, Edip hep onun en yakını, bir nevi hamisi, hocası olmuş. Bu yüzden asla bir aşk ilişkisi içine girmeye ikisi de meyletmemiş. Onu seyrederken “Mantıklı insan” karakterini izliyoruz.

Taylan Tarhan (Ferit Aktuğ)

Kadınlarla aynı yaşta, aynı liseden Taylan… Lisedeyken Oya’nın sevgilisiymiş, şimdi Pelin’in eşi. Çok yakışıklı ve çok yakışıklı olduğunun fazlaca farkında, bütün karakteri bunun üzerine şekillenmiş, dolayısıyla şımarık bir adam… Çok güvenilir bir karakter değil. Pelin’i her an aldatabilir, bırakıp gidebilir. Zaten iç güveysi kimliğiyle evlenmiş, Pelin’in babasının yanında çalışıyor. Büyük ihtirasların adamı değil Taylan, komik, eğlenceli, hafif bir adam… Onu seyrederken “Küçük karkterlerin büyük düşlerini” izliyoruz.

Mehmet Kara (Yıldıray Şahinler)

Arzu’nun eşi, 48 yaşında, hoş adam, zarif, kibar, fit… Arzu’yla, Arzu gençken evlenmiş. Şimdi Arzu’da daha genç bir kızla (Burcu) karısını aldatıyor. Zaaflarının yönettiği, kolaylıkla yanlış yöne sapabilen bir adam… Arzu’yla çekişmeli bir boşanma sürecine girecekler ve Mehmet’ten yer yer nefret edeceğiz. Burcu’nun elinde oyuncak olması, işine gelince çok rahat yalan söyleyebilmesi, Mehmet’i kadınların gözünde “klasik erkek” yapıyor. Onu seyrederken “Kişiliksizliği” izliyoruz.

Evet, bu dizi bir karakterler geçidi ve bu yüzden hummalı bir bağlılık ile izleyenler keyifle seyrediyor.

Hayatta keyfinizin bozulmaması dileği ile…

eceer6@gmail.com

https://twitter.com/eceer6

https://www.facebook.com/eceeryazilari

https://www.facebook.com/dizisin

 https://www.facebook.com/EceERFanClub

(1)    http://blog.milliyet.com.tr/hayatta-hepimiz-ufak-tefek-cinayetler-isleriz-ama-/Blog/?BlogNo=573878

 

 

 
Toplam blog
: 781
: 3899
Kayıt tarihi
: 23.09.12
 
 

16- 06- İstanbul'da doğdum. Tatbiki Güzel Sanatlar Tekstil Ana sanat dalı Moda tasarımı bölümünde..