Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

11 Mart '08

 
Kategori
Futbol
 

Uğur Boral Tuncay Şanlı karşılaştırması yanlış olur.

Uğur Boral Tuncay Şanlı karşılaştırması yanlış olur.
 

Milliyet


Fenerbahçe çeyrek finale çıkınca onu taşıyan bir kaç futbolcunun isminin de parlaması kaçınılmazdır. Uğur Boral bunların arasında özellikle son iki maçta ortaya koyduğu performans yüzünden ayrıcalıklı yere geçiyor.

15 Şubat tarihli yazımda Sevilla maçının şifrelerini tartışırken birinci maddeye şunu yazdığımı anımsıyorum.

" Gökhan Gönül kilit adamdır. Sağ taraftan rakibinin en güçlü ayağını durdurması bir de kendisinin atak üzerine atak yapması gerekiyor. Fenerbahçe'nin Sevilla'yı vuracağı bölge burasıdır. çünkü rakip bu bölgeyi en güçlü yeri kabul ediyor ve hücum edecek silahlarını buraya gönderiyor. Fenerbahçe'nin orta sahası da sağa doğru kapanarak oynamalıdır." http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=92512

Burada yaptığım tespitin hala geçerli olduğunu ancak bir şeyi eksik bıraktığımı fark ediyorum. Rakibin Alves'li sağ kanadının da ne kadar etkili çıkışlar yaptığını gözden kaçırmıştık. Rakip gerçekten kanatlarına o kadar güveniyordu ki karşı takımın bu bölgeyi kullanmayı düşünmeyeceğini, kullansa bile bu kadar etkili olamayacağını planlamıştı.

Büyük hata. Uğur ve Gökhan rakibin kanatlarındaki iki hatta dört oyuncudan çok daha etkili oldular.

Gökhan'ı daha sonra konuşruzu, bugünkü Milliyet Gazetesi'nde Uğur ve Tuncay karşılaştırması var onun üzerinde duralım.

Tuncay 2001 yılında Fenerbahçe'ye geldiğinde herkes merakla bekliyordu. Acaba ne çıkacak? Tuncay hırslı, süratli rakibin oyununu bozan ters bir futbolcuydu ve Fenerbahçe'de neredeyse yirmi yıldır böyle oynucu gelmemişti. Fenerbahçe taraftarı Fenerbahçe'nin pres yaptığını hiç izlememiştir, bu yıllar boyunca. Aynı dönemde ise Beşiktaş olsun Galatasaray olsun güçlü orta saha kurgularıyla rakiplerini presle dağıtmak üzere taktik kurgular içindeydi. Tuncay bu nedenle farklı bir yere oturuyordu.

Tuncay yetenekli miydi? Kuşkusuz yetenesizdir cevabını haketmiyor. Ancak yine de sınırlı bir beceriye sahip olduğunu söylemeliyiz. Fazlasıyla savruk, dağınık ve rakibini de bu savrukluğu ile bozan bir oyuncuydu Tuncay. Yıllarca ben Tuncay'ın topa vurmayı bilmediğini düşündüm. dikkkat edin Tuncay topa bütün bedeni çok garip şekil alarak ve sonra dengesini kaybedip yerlerde yuvarlanarak vuruyor. Tuncay'ın bütün gol jeneriklerinde onun yerden kalktığını görürsünüz. Tuncay top sürmeyi de beceren bir oyuncu olamadı. Topu resmen dürttü. Onunla kavgalı oldu. Top onun ayağına geldiğinde ancak 4 metre karelik bir alan içinde onu durdurabildi. Oysa aynı dönemde oynadıkları Appiah'ın topu ayağında stop ettirmesinin estetiği hala gözlerimizin önündedir.

Tuncay kanatlardan aşağı indiğinde orta yapması da zayıftır. eğer bir orta varsa da bunun kendi arkadaşıyla buluşma oranı çok düşüktür.

Tuncay çalım atamaz. Çalıma kalktığında da takım halinde büyük bir risk altına girilir. Tuncay'ın son iki sezon Fenerbahçe'ye kaybettirdiği maç sayısı ortalamanın çok üzerindedir. Hele İzmir'deki Kupa finali unutulur gibi değildir.

Tuncay kendisini öyle ya da böyle geliştirebilirdi ama yapamadı. Tarihinin en büyük hatasını da Fenerbahçe'yi bırakıp, İngiltere'nin üçüncü sınıf bir takımına gitmekle yaptı. Belki de hayırlısı oldu.

Uğur gibi bir yetenek, Carlos'un katkılarıyla dünyada bir anda yıldız oluverdi. Carlos'un tüm takıma katkısı var ama partneri ile olan ilişkisinin çok daha özel olduğunu düşünmeliyiz; ki Uğur bunu itiraf etmekten de geri kalmıyor.

Yukarıda Tuncay'la ilgili saydığım tüm olumsuzluklar Uğur'da pozitif olarak vardır. İşte bu özellikleri nedeniyle Şampiyonlar ligi'nin en parlayan futbolcusu ünvanını hak ediyor. Uğur'un ilk maçta üstelik sağ ayağıyla Kezman'a yaptığı orta şampiyonlar Ligi'nin o hafta oynanan maçları arasındaki en güzel asistti.

Uğur Tuncay ile kıyaslanmayı hak etmiyor bence. Her ikisinin sol tarafta oynaması onların sanki birbirinin alternatifi futbolcu olduğu yanılgısına götürüyor bizi. Oysa Tuncay zaten sol kanat oyuncusu değil. Tuncay Uğur kadar rakiple bu kadar didişip ayakta kalıp bir de üzerine asist yapamaz.

Burada kıyaslamayı kesip şu sonucu da bağlayalım. Türk futbolcusu parladığı anda yeneğinin zirvesine geldiğine inanıp orada kalıyor. Elbette orada kalamıyorsunuz. Çünkü gelişim durduğunda sizin yetenekleriniz de duruyor. Uğur bugün bu performansını yetersiz görüp üzerine koymayı sürdürmelidir. Yoksa bir sezonluk ömrü olur. Herkes onu güzel sözlerle anımsar ama veteranlar turnuvasında eksik adam olunca çağırılacak isim olarak kalır.

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara